• bergama'nın nedense biraz arka planda kalmış en etkileyici tarihi eserlerinden biridir.
    çünkü pergamon akropolisindeki hellenistik dönem yapıları daha çok ilgi çekmiştir.
    inşasında kırmızı toprak kullanıldığı için kızıl bir rengi vardır ve adı buradan gelir.
    yabancı literatürde de red hall olarak geçer.
    kızıl avlu, roma imparatorluğu zamanında, akdeniz ve ege kıyılarının mısır medeniyetinin etkisi altındayken, yapılmıştır.
    mısır tanrıları serapis, isis ve harpokrates’e adanmış bir tapınaktır aslında.
    ancak hristiyanlık sonrası kiliseye çevrilmiştir. bugün ise, iki ünlü kulesinden biri cami olarak kullanılmaktadır ve tüm islam coğrafyasının an ilginç mimarili camilerinden biridir.
    kubbesi örme taş işçiliğinin en özgün örneklerinden birinin ürünüdür ve halen ayaktadır. her ne kadar üzerindeki bazı çatlaklar insanı ürkütse de, tepesindeki ışık alan bölme ile birlikte inanılmaz etkileyicidir:

    http://www.flickr.com/…otos/atakansevgi/2532596130/

    http://www.flickr.com/…otos/atakansevgi/2455063349/

    http://www.flickr.com/…otos/atakansevgi/2461924333/

    http://www.flickr.com/…otos/atakansevgi/2512581992/

    kızıl avlu, bergama merkezine 1 km.lik bir mesafede. yani aşağı şehirde. akropol’e çıkarken, tepeden bakıldığında muhteşem görüntü daha da öne çıkıyor. etrafında bsergama'nın eski yerleşimi, bugünün fakir mahallesi var. asıl tapınağın duvarları bugün halen ayakta, ancak çatısı yok. buna rağmen heybetinden hemen hiç bir şey yitirmiş değil. insan bugüne bakıp bir zamanlar nasıl olabildiğini hayal edebiliyor. ha, bir de bu antik tapınağın kargaları hiç eksik olmuyor.

    http://www.flickr.com/…otos/atakansevgi/2532384542/

    kızılm avlu'nun bence en ilginç hikayesi ise şu:
    roma zamanında, yer altı tanrısı serapis’in 10 metre boyunda bir heykeli bulunuyormuş tapınakta. ayin sırasında bu kaideye yer altındaki bir tünelden gelen rahip, heykelin içine girerek tanrı serapis’i taklit edip konuşarak gerçekleştiriyormuş ayini.
    millet de yiyiyormuş bsunu sanırım. ya da yemeye ihtiyaçları varmış zaten, kim bilir.
  • pergamon krallığı sürecinde helenistik dönemin bence en güzel ve görkemli yapıtlarının yapıldığı bölgede yer alan ve inşası helenistik dönem sonrasında roma imparatorluğu döneminde gerçekleşen kutsal tapınak.

    roma'ya vasiyet edilene kadar pergamon krallığı insanlık tarihine müthiş yapılar kazandırdı. özellikle şu anda berlin müzesinde bulunan zeus sunağı, asklepion, akropol ve yine akropol içerisinde bulunan ve yaklaşık 33 derecelik açısıyla dünyanın en dik tiyatrosu olan antik tiyatro 2. attalos döneminde yapılmıştır.

    daha sonra pergamon krallığı roma imparatorluğuna geçmiş ve tüm bu kusursuz, buram buram emek, sanat, hayal gücü dolu yapılara yine kusursuz, rüya gibi bir yapı daha eklenmiştir. kızıl avlu.

    tapınak hala çok iyi durumda. avluda gezerken iç kısımlarına girilebilen bölümler var. burada ne kadar etkileyici ve mükemmel bir işçilik olduğunu görmek mümkün oluyor. aşağıdan yukarıya doğru bakınca binlerce tuğla detaylarıyla görülebiliyor. avlunun ortasında ihtişamıyla duran savaş ve güç tanrısı (bkz: sekhmet) heykeli gerçekten görür görmez nefes kesiyor. ayrıca bazilikada tam bir roma panteonu havası var. kubbenin tam ortasından giren ışık ve merkezindeki nokta mekanın ambiyansıyla birlikte tüyleri diken diken ediyor. duvarına yaslanıp saatlerce oturulabilir. özellikle bazilika mükemmel durumda, daha dün yapılmış gibi. dönemine göre paganlar, hristiyanlar ve müslümanlar için çok önemli bir dini merkez olmuştur

    bir de bu yapı bergama'nın en sevdiğim bölgesinde yer alıyor. bu yüzden daha da bir farklılaşıyor bendeki yeri. yüzlerce yıldır bölgenin yerlileri oralarda yaşıyor. kızıl avlu'dan asklepion'a, akropolden muhteşem tiyatrolara rüya gibi bir bölge. tabi bunlarla da sınırlı değil, ufak tefek bir çok yapı daha sağlı sollu çevreliyor bu bölgeyi.
  • her sene bir papaz gelir ve ayin yapılır ve bedava incil dağıtılır gelenlere. çıkarılan tabletlerden yapılışı hakkında da bilgiye ulaşılmıştır. manisa/salihli'den kızıl avlu'ya kadar köleler sıralanmış ve elden ele kızıl tuğlaları taşımışlardır ve aynı köleler yapımınıda rol üstlenmiştir.
  • neden bilmem, akustiğine aşık olduğum, içinden çıkmak istemediğim yer.
  • normalde ince ince oyulmuş o mermerlerden bile etkilenmeyen beni bambaşka yerlere götürmüştür. oyuntuları, girişindeki ulu his, her bir noktasını fotoğraflayıp saklama hissi doğurdu bende.

    bir tane de fotoğraf
  • imparator hadrian döneminde mısır tapınağı olarak yapılmış olan yapı hristiayanlıktan sonra kiliseye çevrilmiş. yapının iki tarafındaki silindir binalardan biri şu an cami; diğeri ise müzenin bir parçası ve kubbesindeki delikten giren güneş ışığıyla aydınlanıyor, güzel bir görüntüsü var. avludaki sekmet heykeli sanırım sonradan yapılmış. güzel yer, bayağı büyük. gidiniz, görünüz.
  • ms 117-138 yılları arasında yani roma imparatoru hadrianus zamanında mısır tanrısı serapis’e ithaf edilen bu tapınak aynı zamanda serapion tapınağı olarak da bilinir ve pergamon antik kenti'nin en gösterişli tapınaklarından biridir aslında fakat adı pek geçmez.

    dün işte bu yerden güzel ve heyecanlandırıcı bir haber geldi. kızıl avlu etrafında yapılan kazılarda ms 2-3. yüzyıllarda yapıldığı düşünülen geometrik desenli taban mozaiği bulunmuş ve koruma altına alınmış. bu konuda çalışmaların sürdüğünü ve bergama'da son zamanlarda çıkarılan kalıntılarla ilgili bilimsel yayın yapılacağını açıklamışlar. e haydi merakla bekliyoruz!

    haber detayı
    daha fazla görsel

    şimdi bir yandan da tüm bergama'nın almanya'da müzede değil de burada yerinde olduğunu düşünüyorum ve "ne güzel olurdu be!" diyorum.
  • bergama'ya yaklaşık 40 km. uzaklıktaki bir ocaktan elden ele taşınan tuğlalarla yapıldığı söylenen ve tarih boyunca üç inanışın mabedi olmuş yapı. mahşerin yedi kilisesi'nden birini temsil eder.
hesabın var mı? giriş yap