• dikta ile yonetilen ulkelerde diktator ve yardakcisinin cebellezi yetenegine dogru orantili gelisip kok salan yonetim bicimi. "benim memurum isini bilir", "cok yedi ama cok da is yapti" gibi kliselerle desteklenen bu yonetim bicimini kleptokratlar yonetir.

    dunyaca unlu kleptokratlar arasinda mobutu sese seko, ferdinand marcos, turgut ozal, pinoset, ve pinosettin gosterilebilir.
  • türkiye'nin yönetim şekli.

    ama siz derseniz ki "türkiye'nin yönetim şekli cumhuriyettir ve cumhuriyet, halkın kendi kendini yönetmesidir" size de hak veririm, zira hepimiz ilkokul, ortaokul, lise okumuş adamlarız.

    (bkz: almanya yenilince biz de yenilmis sayildik)
  • kisaca hirsizlarin yonetimi olarak tanimlanabilir.
  • ... halkın kendi hırsızını kendisinin seçmesidir...
  • kleptokrasi, bir ülkede iktidarı ele geçiren bir ailenin ya da siyasal grubun, o ülkenin kaynaklarını sistemli olarak soyması demektir ve kısaca "hırsızlar rejimi" anlamına gelir. tanıdık geldi mi?
  • "hırsızların yönetmesi" anlamına gelir, wiki'de şöyle de bir ek bilgi vardır:

    ------------------

    as the kleptocracy normally embezzles money from its citizens by misusing funds derived from tax payments, or money laundering schemes, a kleptocratically structured political system tends to degrade nearly everyone's quality of life.
    ın addition, the money that kleptocrats steal is often taken from funds that were earmarked for public amenities, such as the building of hospitals, schools, roads, parks and the like – which has further adverse effects on the quality of life of the citizens living under a kleptocracy.

    chicken translate:

    kleptokrasi parayı vatandaşlarının vergilerinden gelen fonları kötü amaçlar için kullandığı veya para aklama düzenbazlıklarından topladığı için, kleptokrasiyle kurulmış bir politik düzen toplumun neredeyse tamamının hayat kalitesini düşürür. buna ek olarak, kleptokratların çaldığı para genellikle kamusal amaçlar için kullanılacak olan fonlardan (örneğin hastane, okul, yok, park vb) gelir, ki bu da kleptokrasi altında yaşayan vatandaşların hayat kalitesinde daha da kötü etkilere sebep olur.

    -----------------

    oha çok tanıdık geldi lan. (bkz: #39021751)
  • özellikle parmalat krizinden sonra birçok amerikalı iş adamı italyanın ve berlusconi hükümetinin ülkeyi kleptokrasi ile yönettikleri iddiasında bulunmuştur. kısaca herkesin kendi cebini düşündüğü yönetim biçimi olarak tanımlanır. (bkz: kleptomani)
  • kleptokrasi herkesin birbirini öptüğü bir ulusal orji ortamıdır.
  • kleptomani ile burokrasi kelimelerinin birlesmesiyle ortaya cikmis kelime. hizmetle sorumlu oldugu kisiler faydasina degil, "bal tutan parmagini yalar" dusuncesiyle goreve ihanet uzerine kurulmus, denetim eksikligi nedeniyle devam edebilen yapi.

    ---
    bir bilenden pedantik not editi: efendim kelimeler yunanca ortak kökenden geliyormuş, bir birleşme yokmuş. trachemys scripta elegans'a kudos.
  • demokrasinin alt dallarından biridir.
    kleptokratlar, öncesinde oklokrasi ile başa gelmişlerdir ki bu da demokrasinin dejenere olmuş halidir.
    belli bir eğitim düzeyinin altında bulunan her demokraside (güncel dünyada bunu üçüncü dünya ülkeleri temsil ediyor) demokrasi yozlaşarak yerini oklokrasiye bırakır.
    oklokrasi ise avam, cahil, çomar dediğimiz kesimin yönetimi ele geçirmesidir.
    böylelikle ortaya cahiller egemenliği çıkar. türkiye'de 2002 ile 2013 arasındaki durumdur oklokrasi.
    oklokrasi ise zamanla yönetimde bulunanların devletin kaymağını kendi zimmetine kullanabilecekleri bir pozisyona gelmesi ise kleptokrasiye (hırsızkrat) dönüşür ki bunun da adı hırsızlar yönetimi/egemenliğidir. 2013'ten beri de bu evreyi yaşamaktayız.
    siyaset bilimi ve tarih bize bu raddeden sonra kleptokrasinin tekrar demokrasiye kendi kendine dönemeyeceğini, kleptokrasiden kurtulmanın tek yolunun anarşi ya da devrim olduğunu söylüyor. (bkz: venezuela) (bkz: nicolae ceauşescu)

    ancak; türkiye'yi bu noktada özel kılan bir şey var o da demokrasinin bu ülkenin hamuruna bir şekilde yedirilmiş olmasıdır.
    dünya'da darbe, ihtilal ve devrim ile başa gelen kim varsa işbu kişiler demokrasi ile değil, yine benzer bir şekilde yönetimden el çektirilerek baştan indirilmiştir.
    türkiye bu konuda ayrı bir yerdedir. 2 defa darbe ile yönetime el koyulmasına rağmen yönetime gelenler seçimle koltuklarından inmişlerdir. dünya'da bunun örneği çok azdır.

    eğer kleptokrasi de engellenemezse yeterli sürenin sonucunda plütokrasiye dönüşür.
    bu da zenginler yönetimi demektir.
    devleti soyan hırsız egemenliği artık devletin bütün iş yapar tesislerini, şirketleri bir bir ele geçirdiğinden ortaya artık tamamen zenginlerden müteşekkil bir yönetim çıkar. akp eğer yönetimdeki varlığını korursa önümüzdeki 10-20 yıl sonra plütokrasiden de bahseder oluruz.

    bütün bu kavramlar yeni şeyler değil. aristo'dan beri dillendirilen şeyler. ancak işte cahilliğin nasıl korkunç bir şey olduğu da burada yatıyor.
    machiavelli, her iyi yapının eni sonu bozularak kötücül bir biçime dönüşme eğilimde olduğunu savunur. (bkz: sosyal entropi)
    ona göre; tiranlık monarşiye, monarşi aristokrasiye, aristokrasi demokrasiye, demokrasi anarşiye, anarşi de tiranlığa dönüşme eğilimindedir.
    biz şu an demokrasi evresindeyiz o da kendi içinde parçalanıyor işte.
    her ne kadar türkiye'nin demokrasi zemini 3. dünya ülkelerindeki kadar pamuk ipliğine bağlı değilse de bu kitlesel cahillik ve totaliter kleptokratlık devam ettiği sürece anarşi ya da bir tür devrimin * gün yüzüne çıkma ihtimali yok değil.
hesabın var mı? giriş yap