• bestesi artaki candan'a ait olan nihavend makamında aksak usülde söylenen bu şarkıyı zeki müren seslendirir.
    sözleri:

    koklasam saçlarını bu gece ta fecre kadar ,
    acı duysam gözünün rengine dalsam da senin ..
    kanatır ruhumu mâzide kalan hatıralar ,
    doyamam ömrüme ben kalbini çalsam da senin..
  • "şimdilerde ne böyle seven kaldı, ne de böyle sevmeye değecek birileri" diye düşündüren şarkı. daha da vahimi, böyle sevse bile hızlı tüketmenin alışkanlığından ötürü bir an önce sömürmeyi, tüketmeyi düşünmeden, hislerini olgunlaştırıp pişirecek ve sevdiğine böyle seslenebilecek naif, ince, olgun bir karaktere sahip olabilme ise, imkansız malesef.
  • bu sarkı nihavenddir...

    koklasam saçlarını bu gece ta fecre kadar
    acı duysam, gözünün rengine dalsam da senin
    kanatır ruhumu mazide kalan hatıralar
    doyamam ömrüme ben, kalbini çalsam da senin
  • en güzel, üstad münir nurettin selçuk söyler bu şarkıyı.
  • gunumuzde zannedilenle karsilastilirildiginda bir zamanlar askin ne kadar naif, ne kadar ince bir duygu olarak hissedilmis oldugunu anlatan ve mutlaka muzeyyen senar yorumunun dinlenmesi gereken bir türk sanat müziği başyapıtı.

    http://www.youtube.com/watch?v=bypn0qzizbe
  • devletlerin müzik işlerine bakan yönetimlerinin bazı konularda radikal davranması gerekiyor. bu hususlardan biri de, bir eseri en iyi icra eden kişi dışında o eseri başka hiçbir müzisyenin söylememesini sağlamak. icap ederse icra edeni hapse atmak. şimdi bu yönetimdeki kişi ben olsaydım, bu şahane-ül rahman eserin, münir nurettin selçuk dışında değil icrasını, mırıldanılmasını bile yasaklardım. hatta kırbaç cezası verirdim. çünkü hak ediyorlar. kimse kusura bakmasın.
  • sesimin güzel olmamasına lanet ettiren şarkılardan.

    bazı anlar var ki bir sanatkar ruhu taşımakla alakam dahi olmadığı halde onlar gibi hissediyorum. yani en azından o an içinde bir sanatkar nasıl hissediyor onu sezebiliyorum. işte hepi topu yılda bir sefer yücelebilen ruhumu ifade etmek için güzel bir sesim olsaydı da ben bu şarkıyı bir kadına söyleyebilseydim çok güzel olurdu.

    böyle duygulandığımda da şarkıyı bırakın yüksek sesle söylemeyi, içimden söylerken bile münir nurettin'i dinliyorum içimde bile yokum. bu benim acziyetim mi yoksa münir nurettin'in zaman tanımaz ruhundan mı kaynaklı bilemem.

    sanırım bunu sırf bir kadına söylemek de değil münir nurettin olup söylemek istiyorum.

    https://www.youtube.com/watch?v=6ttfpja3oay
  • doğulu olduğuna insanı şükrettiren şarkıdır.
    'acı duysam gözünün rengine dalsam da senin'
    bu mısraları bir batılıya anlatmak dünyanın en iyi ingilizcesi ile bile mümkün değildir.
  • sahibinin sesinden dinlenen lambalı depresyon şarkısıdır. ses titretmelerle sizin de ruhunuz titrer, ekrana boş boş bakarken gözyaşlarınız yuvarlanır yanaklarınızdan. işin kötü tarafı neye ağladığınızı da bilmezseniz. biçimsiz, acı veren, ne olduğunu hatırlamadığınız maziniz sarıp sarmalar sizi, ağladıkça daha çok sarar sizi. bu duyguyu en iyi ece ayhan mırlanmasıyla söylemek gerekiyor:

    o sahibinin sesi gramofonlarda çalınan şey
    incecik melankolisiymiş yalnızlığının
    intihar karası bir faytona binmiş geçerken ablam
    caddelerinden ölümler aşkı pera’nın.
  • müzeyyen senar yorumunda "koklasam saçlarını bir gece ta fecre kadar" şeklinde söylerken, zeki müren yorumu ise orijinalinde olduğu gibi "bu gece" şeklinde geçmektedir. yine de her ikisi de aynı şekilde latif ve hakkıyla okurlar makamın bu güzel 9-8'lik örneğini.

    3. dizenin icra zorluğu ayrı bir hüner gerektirmektedir. o kısım tamam ise, mazideki günlere kaptırıp yol almaya başlanmıştır ziyadesiyle.

    oh.
hesabın var mı? giriş yap