• valla bana öyle geliyorki zamanında bir kaç denizci, mantar diye bilmeden magic mushroom yiyip o kafayla oynamış sonra da bu oyun çıkmış.
  • halk oyunu falan değildir.halk oyunu demek ayıptır,günahtır ya.folklor oyunlarının bir tarihi gelişimi,oluşum süreci vardır.bu oyun bildiğin ayyaş oyunu,bir sokak düğününü basan bir grup magandanın kendi aralarinda tepinmelerinden oluştuğundan eminim.
  • daimi finish him sallantisi havasi tasiyip, oynayanlarin bir turlu olemedikleri oyun..

    ben sadece, bir insanin niye boyle hareketler yapma ihtiyaci duydugunu anlayabilmis degilim..
  • (isterse kötülensin, isterse karmamı düşürsün ama yazmadan duramayacağım) şimdiye kadar gördüğüm en absürt, en kaba saba, en anlamsız, en estetikten uzak, en gereksiz görünümlü dans (?) çeşidi. izlememek için elimden geleni yaptıkça ana haber bültenlerinde bile bir şekilde karşıma çıkan şey (bkz: şey)

    (bkz: nefret kusma aracı olarak sözlük)
  • yirmili yaşlarda bir genç kızın, diz kapağı çıkığı ile acil servisimize başvurduğunda ailesinden alınan "sınavları bitti, son üç gündür aralıksız kolbastı oynuyor" anamnezi üzerine ne ki o diye youtube'da arattığım, izlediğimde ise dehşetten donakaldığım vurulmuş vahşi hayvan çırpınışı. bu nasıl üşümektir, nasıl bir kuantum nedenselliğinde figür spontanlığıdır ki o kadar savurmaya kızcağız iyi bacağını kırmamıştır. yaz sezonu başında çömez bir ortopedi asistani olarak moda olmasından resmen korkmaktayım, saçmalamayın kendinize gelin.
  • bu açıklamayı yapmak için kendimi yetkili görüyorum ve de bütün kendini kolbastıya kaptıran arkadaşlardan özür diliyorum..

    arkadaşlar;

    usta seviyesinde olduğunu düşünen bir kolbastı oynayıcısı olarak tespitim şudur ki;
    benim son aylarda televizyonda izlediğim ve kolbastı olarak tanıtılan oyunların hiçbiri bi boka benzememektedir!!

    bu kısa girizgahtan sonra kamuoyumuzun nasıl bir süreçten sonra bu oyunla meşgul olduğunu özetlemem gerekecek sanırım...

    herşey geçmiş yıllarda trabzon' da düzenlenen 1. karadeniz oyunları' nda başladı. oyunlara renk katması için ktü bünyesinde bir ekip; o zamana kadar şehirde ve bölgede çok popüler olan lakin henüz ülke çapında pek duyulmamış olan trabzon kolbastı' sını bütün dünya aleme tanıtmaya karar verir.

    çalışmalar başlar ve ekip hemen gönüllüleri buluverir. lakin trabzonun içerisinde oynanan oyun bu ekibe koreografi açısından kopuk kopuk gelir ve kendilerinden de bir şeyler katmaya karar verirler.

    ardından oyunlar başlar ve ekip elemanları tamamen kendi özgün kıyafetleri ve koreografileri ile seyirci karşısına çıkarlar...

    oyunları izleyen herkesin ilk düşüncesi "bu bizim kolbasti değil ama fena da olmamış" şeklindedir.

    lakin olay kontrolden çıkmaya başlamış ve bu ekip;trabzonsporun kuruluş yıldönümünde bir kez daha sahne almış; orada da ibrahima yattara bu ekibe eşlik ederek oyunun ilk kez türkiye spor medyasında yer almasını sağlar..

    ardından ikinci ulusal yer alış trabzonsporun avni aker' deki ilk maçından sonra olmuş; trabzonspor'un özellikle yabancı futbolcularının da oyuna katılımıyla ülke spor magazin medyası kolbastıyla yatıp kalkmaya başlamış ve ekşi dünyamız da bu gelişmelerden gereken nasibi de almıştır.

    şimdi oyunu anlatmam gerekirse..
    oyun en az iki kişinin karşılıklı ve de diğer izleyicilerin de oturarak alkışlarla eşlik ettiği bir oyundur ve figürler de adım adım gelişir.. dolayısıyla kollektif bir oyun söz konusu değildir.. herkesin aynı anda aynı figürleri yapması kolbastıyı aleme maskara etmiştir. ayrıca bir yeni akım da özellikle gurbetçilerimizin katkılarıyla oluşmuştur ki bu trajikomik hip-hop tarzı oyunu değerlendirmeyi yapmak bile istemiyorum. youtube daki ağırlıklı videoların da gurbetçilerimiz tarafından oluşturulduğunu belirtmek isterim.

    kısacası kolbastıyı gerçekten izlemek isteyen; trabzon' a ya da bölgenin farklı bir iline gider; herhangi bir asker uğurlamasına, nişana, sünnete, ya da düğüne izleyici olarak katılır; mahallenin gençlerini (kız - erkek fark etmez) izler.. bu oyunun aslında bir maskaralık olmadığını anlar.. şu anda bildiğim yegane şey, izleyenlerin gülmekten kırılmasının son derece doğal olduğu ve de bu durumu değiştirmenin de elimde olmadığıdır..
  • psikologa gitmeden önce yapılan son dans veya oynanan son oyun. o danstan sonra bir insanın hayatına hiç bir şey olmamış gibi devam ettiğine inanmıyorum ben. tam deli işi. adres belli azizim, önce ilaç tedavisi
  • türk dans tarihinin flash tv'sidir.
hesabın var mı? giriş yap