• tam adı "sultan abdülhamid ve osmanlı imparatorluğu'nda komitacılar" olan bir nizamettin nazif tepedelenlioğlu şaheseri.
    2. abdülhamid dönemini öncesi ve sonrasıyla belgesel/roman tadında bu kadar güzel anlatan başka bir eser bilmiyorum. balkanlar'ı nasıl kaybedişimize dair yaşananların şimdikilerle neredeyse birebir aynı oluşu, "tarih" denen ilmin önemini ortaya koyuyor. o zaman devletin altını oyanların adı "komitacılar" idi, şimdi ise liberaller, özgürlükçüler, bölücüler her ne boksa artık. ama sahnelenen oyunların hep aynı olduğunu çok harika bir üslupla anlatmış tepedelenlioğlu. ruhu şâd olsun.
  • vatan evlatlarının, bireysel özgürlüklerinin de, vatanlarının da aynı anda tehlikeye girdiğini görerek "bize bir çare lâzım" dedikleri ve kurdukları oluşumdur.

    ne "vatan millet boş bireycilik ne hoş!" derler, ne de "herkes topluma köle olsun, bireyler yoktur!" şüphesiz ki komitacı diye, bireyle toplum arasındaki dengeyi en doğru şekilde gözetebilen milliyetçi ve hürriyetçi insan evladına denir.
  • hem lobi olmak, karanlık odak olmakla suçlanıp hem de sergüzeşt bir takım gençler olarak nitelendirilen kimseler. gerçi neye şaşırıyorsam memlekette diziden romandan gaza gelip polisiye, istihbari mevzulara temayül eden çok...
  • buhara yahudisi kontenjanından dahil olduğum, özü gür ve çılgın oluşum. güzel kadınlara selam.

    (bkz: al beni komitam al beni)
  • var olduklarını yeni öğrendim oluşum. manifesto tam olarak yeni bir soluk ihtiyacına güzel bir cevap olmuş. bence türk milliyetçiliğinin bağnazlaşan/cahilleşen odaklardan çıkıp daha bilinçli bir solukla bir öğreti haline getirilmesi farz idi. eğer manifestoda yayınladıkları gibi hareket edeceklerse gerçekten bu ihtiyacımız olan soluk olurlar. kültüre, bilime ve akılcılığa sırt dönmeden yapılacak olan milliyetçilik ancak bizleri bir yerlere taşıyabilir, ilerletebilir. ne kadar destek görürler bilinmez ancak gelecek için umut vericiler. umarım yanılmayız.
  • ruhen aralarında bulunduğum topluluk.
  • kısa tanımıyla kaypak sürüsü.

    bundan yıllar önce sol görüşlü bazı arkadaşlarımla boğaziçi üniversitesi'nin denize nazır güzel tepelerinin birinde sabaha karşı binalarımızı yudumlayıp muhabbet etmekteydik. sonrasında her halinden muhafazakar olduğu belli olan bi tip geldi, muhabbete ortak oldu. sonra bir tanesi daha. faydamız olur belki arkadaşlara dedik, yol vermedik. sabah olduğunda yoldaşlar ile kalkıp birisinin evine doğru hisarüstüne yürüyüşe geçtik. nerden cesaretini topladığı belli olmayan ve peşimize takılmış bu iki muhafazakar tipten muhabbete sonra çökeni, çakısını çıkarttığı gibi bir yoldaşın eline doğru savurup koşmaya başladı. tabii diğer kaypak da peşinden. biz yara ciddi mi diye bakarken bir yandan bağırdık: kimsiniz lan siz? cevap: komitacıyız!

    -komitacı ne lan?
    -yakında herkes duyacak!

    6 sene geçti ulan kaypak komitacı, yakın dediğin bu mu?
  • tipik türkçü kesimin biraz daha eli yüzü düzgün olup cümle kurabileni ve geri kalmışlığını bilim ve özgürlük kisvesi altında kamufle edeniymiş. bunlar milliyetçilik ekseninde bilimi kendine rehber eden bir grupmuş. merak ediyorum herhangi esaslı bir bilim adamından hangisi acaba milliyetçilik yolunda bilimi kendine araç olarak görüyor? bilim senin milliyetçi eğilimlerin de dahil her şeyi sorgulayan, çelişkilerden yola çıkarak kendi kendini yanlışlayan, yenileyen ve geliştiren sistemli çalışmalara denir; senin sabit fikirli köhne dünya görüşüne payanda olacak bir şey değildir. o yüzdendir ki sen ekşi sözlükte ve bilimum sikko ortamlarında başına bir şey gelmez ise en fazla otuz yaşına kadar turancılık kasarken, birileri büyük hadron çarpıştırıcısında paralel evreni aramaya yollara çıktı. be haspam ben sana 2015 yılında kopuzunu çalıp şaman taklidi yapmana bir şey demiyorum; yap yine yap ama kendinden olmayana "aşağılık" diye hakaret etmek niye? burada atıp tuttuğun özgürlük kavramı böyle bir şeyse bırak ben özgür olmayayım. o halde ben de kendi bildiğim doğrudan giderim ve hak ettiğimi almaya gücüm de yetiyorsa alırım. çünkü dünyada mülkiyet dediğin tam olarak böyle bir şeydir. özgürlük de zaten yapmak istediklerini yapabildiğin, istediğin gibi at koşturabildiğin, sahibi olduğun mülk zemininde var olan bir şeydir. o mülkü de gücüm yetiyorsa alırım. senin millilik dediğin şey başkasının esaretiyse yemişim öyle milliyetçiliği. at ve it izinde ideoloji kovalamaya devam edin siz.
  • komita, silah kullanan veya silah kullanan kripto yapisi olan orgute denir. eger gerektiginde silah kullanabilen bir orgutlenmeleri varsa, turk milliyetcilerinden destek goreceklerdir. ancak simdiden istihbarat iclerine dolusmaya baslamistir.
hesabın var mı? giriş yap