• komşuyla yaşanan anlamsız, dumur eden anların en saçmasıdır.
  • bir gün eve dönerken spor ayakkabılarımı alt komşunun kapısında görmüştüm. ne alaka yav diye alıp bir üst kata kendi kapımın önüne bıraktım. ertesi gün alt kattaki kadın gelip “kusura bakmayın bize verdiğinizi söylemişti ev sahibi o yüzden aldık ayakkabıları” dedi. mavi ekran verdim o an. meğer alt komşunun çocuğu kapının önünde duran ayakkabılarımı beğenip “anne bana da al aynısından” derken o sırada da geveze ve her işe burnunu sokan ev sahibi al senin olsun deyip çocuğa vermiş ayakkabıları. ev sahibine olayı sorduğumda “sormadan hemen geri alman gerekmezdi” demişti. mavi ekran rengini siyaha bıraktı.

    edit: ev sahibi apartmanın da sahibiydi. aynı zamanda apartmanın yasama, yürütme ve yargı erklerini tek başına elinde bulunduruyordu.
  • üst komşum sabah 10:30 civarı arayıp (işteyim, acil bir durum var diye hemen açtım)
    "kocana söyle sabahları işerken klozetin deliğindeki suya değil, önce klozetin taşına, sonra suya sektirmek suretiyle çişini yapsın, yattığımız yerden abinle sesi duyuyoruz." demişti.
    "tamam abla, iletirim." diyebildim.
    çocuk sesi, top sesi heee; alın size ses konforunun nirvanası*
  • yan dairemize azerbaycanlı üniversite öğrencileri taşınmıştı. birgün kapıda kalmışlar tek anahtarları varmış onu da evde unutmuşlar. bizim kapıya geldiler, “sizin balkondan bizim balkona geçebilir miyiz?” diye sordular. balkonlarımız yanyana fakat 3. katta oturuyoruz ve incecik bir mermer geçişi var ama geçmeleri mümkün değil. yok ya aşağıya düşersiniz nasıl izin vereyim böyle bir şeye dedim. çocuklardan biri “arkadaşım kemerini çıkarsa bir ucundan o tutsa bir ucundan ben tutsam, geçerken dengemi kaybedersem beni kemerle tutmuş olur” dedi. siz kendinizi survivor’da falan zannettiniz galiba dedim ve izin vermedim tabi :d sanırım paraları yoktu çünkü ısrarla çilingir çağırmadılar, bize de çağırttırmadılar. en son biraz kilolu bir arkadaşları daha geldi. iki, üç kişi birden kapıyı zorladılar ve açtılar. kapı kırıldı sandım çünkü çelik kapı resmen yay gibi gevşemişti ama bir şey olmamış. :d
  • kapıma bekçi getirtmişti mal karı.
  • henüz tanışılmamış komşunun saat 23:00’te avize takmak için merdiven istemesi. daha acayipleri de olmuştur ama bu az önce vuku buldu.
  • ülkenin en garip şehirlerinden birinde, aile sitelerin birinde tek öğrenci eviyiz. vebalı gibiyiz. şehre yağmur yağmasa, yolda trafik kazası olsa bizden biliniyor o derece.

    eylülün başları hava sıcak, pencereler açık, koltuğa oturmuşuz arkadaşımla yarınki sınavın son tekrarını karşılıklı soru cevap olarak yapıyoruz. saat 22.00 civarı.

    birden bir çocuk sesi ile irkildik, abi abi diye bir yandan ağlıyor, bir yandan bağırıyor. kafamızı pencereden çıkardık noldu dedik.

    çocuk: 'abi babam, annemi dövdü annem kendini odaya kitledi ve hiç sesi çıkmıyor, öldü sanırım babam da evden çıktı gitti' dedi.

    derin bir 'hasiktir' çektikten sonra acele ile yukarı kata çıktık. kapıyı çocuk açtı. sonuçta aile meselesi ve biz iki erkek öğrenciyiz. o an ben bir durdum ve ben bu eve girmem, ne ile suçlanacağımızı bilemem dedim.

    arkadaş: 'saçmalama lan çocuk annem öldü diyor' dedi.

    ben de 'öldü ise diriltecek miyiz amk?' dedim. neyse arkadaş eşikten girdi. ben bu sırada polis, ambulans ve en önemlisi site görevlisini aradım. site görevlisi hemen geldi. ardından diğerleri.

    kadın bu kadar gürültüye kapıyı açtı ağzı yüzü mor dışarı çıktı.

    neyse işte kadının eşini aradılar adam geldi ve bize dedi ki: 'eğer biriniz içeri girseydi eşimi başı açık görseydi ikinizi de vururdum' dedi.

    ben de 'tavuk mu vuruyon lan si*kik?' dedim ama içimden.

    neyse öyle geri döndük eve, birer sigara yaktık.

    sana ilk yerleşen adamın yedi sülalesini sikeyim ey şehir diye sövdük.
  • intihar etmek için odasına mangal yakıp; aynı duvarın ardına düşen yatak odalarımız sayesinde sabahın 3:00 sularında; yardım edinn çığlıklarıyla, duvarı yumruklayarak bana hayatımda unutamayacağım travma yaşatmasıydı.

    polis, itfaiye ve ambülans üçlemesi sayesinde kurtarıldı.

    felç olmuş, dumana maruz kalmış uzun süre;
    kötürüm kaldı...

    ben onu kurtardım da, bana hediye ettiği bu travmaya gerek var mıydı?
  • komşuma merdivende karşılaşınca selam vermiştim. o da ertesi gün beni facebook tan ekleyip 'sen benden hoşlanıyor musun?' demişti. 'deli mısınız siz? komşuyuz diye selam verdim' yazıp engellemiştim.
  • kendi kızının sigara içtiğini bilmiyor ve yukarıdan bizim balkona izmarit atıyorlar diye yöneticiye bizi şikayet ediyor. bu olay sonucunda kızının sigara içtiğini öğreniyor. sonrası çok uzun mesele...
hesabın var mı? giriş yap