• bir fenomendir bu..
    özellikle mezuniyet zamanı yaklaştığı zamanlarda kuaförlerin sıkça bulunduğu bir caddede aynı kare içinde birden fazla ağlayan ve koşturan kız görmeniz işten bile değildir..

    küçükken bu olaya ilk tanık olduğum zaman kızın kuafördeyken telefonunun çaldığını ve
    -efendim anne?
    -kızım koş odana meteor düştü!!

    ya da

    -efendim dilek?
    -koş kızım koş! mezuniyette giyeceğin elbisenin aynısından aysu da almış!!

    tarzı bir felaket haberi aldığını sanmıştım..

    tabi bir erkeğin o anki ruh halini anlaması trinidad tobagonun dünya kupasını kazanmasıyla eşdeğer olasılığa sahip..
    erkekler girer berbere "abi kısalt işte" "alabrus olsun benim olsun" der kestirir çıkar..bir aksilik durumunda da sıfıra vurdurur en kötü..
    saç kestirmek bizim için kutsal bir ritüel değildir hiçbir zaman, 108 günde bir yerine getirilen bir gerekliliktir sadece..
    belki de bu sebeple kuaförden koşarak ve ağlayarak çıkan kızlar bizim için hep birer fenomen olarak kalacaklar..
  • zor da olsa bir gelinlik modeli begenilmis ve sac modeli konusunda kuaforle fikir alisverisi yapmaya gidilmistir. dugun istemedigim icin sadece nikah yapilacaktir ve ozensiz gorunmeyecek bir sadeligi yakalamaya calismak cok zordur...

    gelinlik ince dantelden, tarlatansiz, dumduz inen, derin v sirt dekolteli oldugundan saclarin toplu olmasi daha iyi olur diye dusunuruz. onleri baliksirti orulecek, arkada birlestirilip toplanacaktir. saclarin kizil tonuna uygun kucuk cicekler bulabilirsem orgulerin arasina yerlestirilecektir. oh be, bu olay da netlesmistir.

    ama iste oyle bi sey oldu ki nereye sicacagimizi bilemedik hemsirelerim. hani siyah sacli kizlari dugunden hemen once durten bir seytan var ya "sari olsa daha guzel olmaz mi?" diye. sonra o saclar yanar, defalarca islem yapilir, kesilir, boyanir yine de bi boka benzemez... o seytan beni de durttu. "sirtin puruzsuz olsa daha iyi olmaz mi?" diye. yav, dedim once. git isine be adem. ne var iste yillardir oldugu gibi kullandigim sirtim bu. cok da oyle goze batan bi sey yok bence. ama, dedi. sen yine de dusun.

    gittim asma kattaki agdaci ablanin odasina. dedim boyleyken boyle. ama sivilce cikar diye korkuyorum, kiyida kosede bi deneme yapsan, birkac gun bekleyip gorsek cilt nasil tepki verecek. ona gore nikahtan onceki gun falan gelirim, her yerini sey ederiz. neyse uzerimi cikardim, dondum arkami. son gordugum sey isinan agda ve bantlarla bana dogru geliyor olduguydu. kadinin yapistirip cekmesi iki saniye ancak surdu. dur demeye zaman kalmamisti.

    + ayyyy ay hayir
    - aaaaaaaaaaaaaaaa!!!
    + hissettigim sey degil dimi lutfen
    - aaaaaaaaaaaaaaaa!!!
    + ayy ayy ay napicaz simdi
    - aaaaaaaaaaaaaaaa!!!

    kadincagizin akli cikti sadece bagirabiliyor. alt kattan kuafor sesleniyor, hanimlar iyi misiniz ne oluyor, diye.

    + ayy x bey sormayin yok bi sey telaslanmayin
    - aaaaaaaaaa!! nasi oldu bu cok ozur dilerim canim kafam gitti hay allahim ooofff off of
    + yaaaa :(((

    hani kenarda kosede deneyecekti ya... sen tut sirtin tam orta yerine sur agdayi. kabak gibi meydanda olacak yere.
    hay gozun kor ola seytan. geldin girdin aklima. canin cika. evin yikila. hay aklimi seveyim. sen yirmi alti sene dur, son dakikada yap denemeni. aferin kizima.

    aklina gelen basina gelir ya... daha aynanin karsisinda nasil hallolur bu diye konusurken benim sirt "ne yaptiniz lan bana!!!" diye basladi siyirmaya. kipkirmizi oldu, kabarciklarla doldu tum alan. kadina da kizamiyorum bayildi bayilacak. olan oldu zaten. caresizlik, pismanlik, huzun dolu bir andi dostlar. ama aglamadim. boynum bukuk ciktim gittim eve.

    ertesi sabah aynaya baktim ki piuuuvvvvv resmen ayabalay ucayy gideyy... bir sivilce cikmis aman allahim. hic bosluk yok. her yer sivilce, bazilari cibana benziyor, sivilcenin uzerinde sivilce cikar mi ulan!!! korkunc. o zaman agladim iste. kalmis birkac hafta. dugun mugun yok dedigimde kalbi tekleyen anacigimi genc yasinda gommeyelim diye girmisim zaten bu gelinlik islerine. oraya kostur buraya kostur imanim gevremis, bi de bu sivilceler, tam oldu.

    herkesle de dertlesebilecegin bi mevzu degil. var mi bi ihtiyac, diyenlere acip "nabicaz buna?" diye gosteremiyorsun. ıse gidiyorum, oturdugum yerde garip garip hareketler yapiyorum tikli gibi omzunu oynatmalar, aniden one dogru egilmeler, kasimamak icin kivranmalar... giysi degdikce sivilceler yaniyor, unutur da arkama yaslanirsam resmen bazilarinin patladigini falan hissediyorum.

    gunlerce bununla ugrastim. arkadaslarin tavsiyesiyle dunyanin ivir zivirini alip denedim. olmadi. her sey sade olsun diye yola cikip nikah gunu sirtima makyaj yaptirarak tamamladim macerayi. yalniz harbiden makyaj bir mucizeymis. hic belli olmadi sayesinde.

    hala inatla defolup gitmeyen birkac sivilce var saka gibi. dort ay gecti oysa. ama olsun hayat tecrubesi edinmis oldum. bir daha evlenecek olursam boyle seyler denemem. super oldu valla. ıyi ki oldu. sirtimi da tanimis oldum boylece. sen bi daha tatli tatli kasinirsin. sen gorursun. yok bi daha kasima tahtasiyla senin gonlunu yapmak. sana bundan sonra birak keseyi su yok su...
  • küçüktür kendisi. hayatının ipleri henüz annesinin elindedir ve bütün ‘saçımı kestirmek istemiyoorrumm!!’ ağlamaları hiçe sayılarak, yok yıkaması zor oluyormuş yok kurutması zor oluyormuş yok büyüyünce uzatırmışsın dayatmalarıyla cebren ve hileyle kuaföre götürülmüştür. zaten saçı kesilirken de sürekli ağlar, kuaföre ne olur annemin dediği kadar kısa kesmeyin bakışları atar. ama nafiledir. annenin dediği olur. ve kesim - kıyım - işlemi bittiğinde kız çocuğu kendini sokağa atar. ağlayarak ve kaybolmayı umarak koşar. sonra kaybolmaz tabi. tıpış tıpış eve döner, 'kökü sende, nasılsa uzar' tesellilerine kanıp saçının uzamasını bekler. peki saçı tekrardan uzayınca ne olur? yine yeni yeniden zorla kuaföre götürülür, evet.
  • saçını rezil hale sokan kuaföre bişey diyememiş hatta teşekkür ederek çıkmış fakat kapıdan dışarı adım attığı anda dayanamayıp hayata olan isyanını bastıramayan kız.
    saçı kesildiyse yapıcak çok bişey yoktur ama rezil şekilde toplandıysa evde anne/arkadaş halleder, dert etme evladım. kökü sende.
    ama çaresi olmayan bir şey varsa o da saçın oryal denen pislikle yakılmasıdır, kızın kuşa dönmesidir. ağlasın bırakın. molotof kokteylleri atsın o kuaföre başına da kar maskesi taksın zaten öyle gezicek bi süre, en azından tanınmaz.
  • üstünde de gelinlik varsa durumunun vahim olduğu kız.
  • yadırganmaması gerekendir.
    bir erkek saç kesimine o kadar para verse koşarak değil uçarak çıkacak ve sadece ağlamayacak aynı zamanda böğürecektir.
  • ucundan kırıklanı almasını rica ettiğiniz,belinize uzanan saçlarınızı keyifle omuz hisasında kesen,sonra da "bak ne güzel oldu" diyen kuaförden çıkıldığında verilebilecek en masum tepkidir.oysa o sırada insanın içinden kuaföre girişmektir ama yemez işte...
  • yaklaşık son 10 yıldır yaptığım hareket bu benim 1-2 istisna hariç.

    herşey lise 2 nin yazında başladı. bilmiyorum o zamana kadar model nedir katlı kesim nedir. çünkü saç kıvırcık olunca anlamıyodum. rahatsızda etmediklerine göre o zamana kadar bir problem olmamış sanırım. uçları bayaa kırılmış evden çıkıcam dedim katlı kestireyim. annem sordu aşağıdaki kuaföre gidicem dedim. oranın sahibi kessin söyle dedi tamam dedim çıktım evden. gittim ama imkan yok söyleyemiyorum ayıp olur fln diye. geçti arkama bi kız kesiyo. fön çekelim mi dedi ona da tmm dedim. ertesi gün yıkadım saçımı 1 günlük fön yetmiş bana. bi yıkadım kuruttum saçı hayatıda gördüğüm en igrenç saç. öyle bir kesilmiş ki aşağılar basık üst taraflar bonus. ilk kuaför sonrası ağlamalarım bu olayla başladı. bi şekilde düzelttirdik ettirdik ama belime gelen saç kısacık kalmış.

    bundan sonra vahim olay için 3-4 sene beklemem gerekti. bu süre zarfında universiteye gidiyorum. hatta öyle bir alışmışım ki bu ortama yazında katılmaya karar vermişim*. çıktım bi gün okuldan bornova metronun oradayım. saçımı kestirmem lazım yine. daha önceden bi arkadaşımın bahsettiği kuaföre gittim. adama diyorum ki bakım bu kadar kesersiniz şu kadar kısalır. şunu şurdan kesin bunu buradan kesin kıvırcık saçım biliyorum bakın böyle olur diyorum. adam sırıtmaya başladı aynadan bakıp "siz hiç merak etmeyin. öyle güzel kesicem ki nasıl teşekkür edeceğinizi bilemiceksiniz dedi" işi bittiğinde benim suratım hafiften düşmüş ama yine de bişi diyemiyorum kısa oldu sanki birazdan başka. fön çekiyim mi diye sordu. daha önceden akıllandığımdan hava da sıcak olduğundan yok dedim kalsın kurur kendi kendine. gerçekten hava o kadar sıcaktı ki hepi topu durakla kuaför arasındaki 100mt. de saçım kurudu resmen. boyunu farkediyorum oldukça kısaldı modum düştü ama nasıl göründüğünü bilemiyorum. o da kısa sürdü ama duraktaki camlı yere gelene kadar. zaten oraya bakmamla yeniden gözlerimin dolması bir oldu. evin orada ki kuaföre gittim bu sefer biraz düzeltsin diye. kız da bi şok oldu. aslan yelesi modeli kesmiş beyfendi. ona nasıl teşekkür edeceğimi bilemeyecekmişim. o düzeltilmiş haliyle bile yakın erkek arkadaşlarım tarafından yaklaşık 2 ay kadar gullit diye dalga geçildim.

    bundan hemen bi sonraki de bi arkadaşımın nişanına giderken oldu. düz dedim fön çek geç. uçları çok kırılmış bilmem ne diyo kadın. ama öyle böyle bi ısrarla değil. of dedim tamam kes ama ucundan. neyse kesti. ilk defa az kesen bi kuaför dedim içimden. bu seferde saçımın önüne taktı. kahkül keselim yandan hoş olur fln diyo. kibarlığı bozmuyorum ablacım diyorum o saç toplanır olmaz diyorum. önüne fön çekersin diyo. sevmem öyle diyorum dinlemiyo. en son pes ettirip kesti. saçım zaten fönlü bakıyorum fena da durmamış elimle saçımı düzeltiyorum hoşuma gidiyo. nişan bitti. ertesi gün yıkayacam saçımı ama bildiğin korkuyorum göreceğim manzaradan. nitekim de korktuğum gibi oldu. yaklaşık 3 ay kadar da ( kulak arkası yapılana kadar) önümdeki 3 tane domuz kuyruğuyla uğraştım.

    en sonuncusunda da yine birilerinin önerisiyle gittiğim bi kuaför tarafından yaklaşık 1 karış kesilmesiyle ve söz konusu başlıkla alakalı sonla sonuçlanan bir olayım daha var.
  • kökü sende yine uzar sendromu yaşayan annenin henüz kuaföre kararlarını uygulatamayacak yaştaki kızıdır. saçından en az 5 parmak kesilmiş ya da direk toplu kıyım yapılmıştır.
hesabın var mı? giriş yap