• esnaflık diye bir şey kalmadı ve artık herkes birbirini daha fazla sikerek daha çok kazanmanın derdinde. mahalle meyhaneleri bile böyle artık. evinde, balkonunda, deniz kenarında, arkadaşlarınla kendi sofranı kuracaksın. vermeyeceksin bu orospu çocuklarına para. paran olmadığı için değil bir kültürü yok ettikleri için, insanlığa olan inancı yok ettikleri için, insanları enayi yerine koydukları için.

    özellikle beyoğlu'ndaki yavşaklara.

    türkiye'de esnaflık bitti kardeşim.
  • 3 sene once antalya kaleicinde salas bir meyhaneye gitmistim. eger meze yemek istiyorsan adam sana geceligi 10 liraya tabagi kiraliyordu. orada da mezeler bittikce tazelenen acik meze bufesi vardi. bir yandan akustik performans. tabaktakiler bittikce, ezginin gunlugu sarkilarina eslik ede ede bufeye gidip yine dolduruyordun. sirin bir yerdi.

    mezenin amaci doymak degil, tadini almak mentalindan oturu sanirim tabak kucuktu ama olsun; amerikan salatasiyla altlik, patatesle de istinat duvari yapacaksin. (bkz: cem yılmaz)
    rakinin fiyati da normaldi. degme keyfime. tabi simdi kim bilir ne oldu.

    edit: mekanin yerini ve ismini hatirladim. isteyene yesillendiririm.
  • açılın meyhaneci geldi..

    yoğurt 8 lira bende. ama pakedini alıyorum 20 liraya bıçakla kes çatalla ye o derece bi yoğurt. çıkıyor zaten 4 porsiyon kaba taslak yüzde 60 bırakıyor.

    tabi bakkaldan 2.5 liraya bi küçük yoğurt alıp işini çözebilirsin tamamen tercih meselesi.

    arkadaşım yenildisi var içildisi var döküldüsü var çalındısı var cebinde 5 parasız içmeye geleni var izzeti ikramı var kirası var personeli var sigortası var en çok en çok da vergisi var veresiyesi var kaçtısı göçtüsü var.

    bi kahveye 10 11 lira veren insanlarsınız çoğunuz kahve dünyalarında diyarlarında, üzerinde yüzde 73 vergi yükü olan bi alkollü içkinin yanında olmazsa olmaz mezeye 10 lira çok değil.

    ben 220 gram kuzu şişten 25 lira alıyorum. kuzu but olmuş 39 lira. 4,5 porsiyon çıkar uuv paraya bak dediğinizi duyar gibiyim. kimse hesap etmez ama o yanan kömüre her hafta 250 lira verdiğimi. etin firesini aktısını koktusunu.

    bilip bilmeden karalama yapmayın.
    hoş bende kahveciler ne para kazanıyor be diyorum. ama karalama yapmayın be arkadaşım.
  • ülkemize gayet normal bir meyhanedir, ben olsam 30 tl alırım.

    tam da o sırada, selanik'te:

    patates kızartması
    kabak kızartma (şahane)
    kocaman bir kalamar tabağı (şahane)
    tzatziki
    macedonia saganaki (fena lezzetli tütsülenmiş peynir, biber karışımı bir meze)
    soğan dolması (efsane lezzetli)
    20 cc tsantali uzo
    meşrubat (fanta)

    gelen hesap 35 euro

    mekanın adı foul tou meze, beşiktaş'taki kazıkçı balıkçı mekanları ayarında bir mekan

    (bkz: svihs)
  • her malın ve hizmetin elbet bir bedeli vardır. ancak bırakın netini, brüt ücretini bile hesap edebildiğiniz bir ürünün 3-4 kat fiyatla masanıza konması müşteriyi hem masada hem kasada sikmektir.

    seçici olun, her; - buyrun hıyar diyene, elinizde tuzla koşmayın, memnun kalmadığınız hususu da işletmeciye açık açık söyleyin. yoksa 100 gram yoğurda daha çok 10 tl'ler ödersiniz.
  • sebebi, sadece meyhanelerle alakalı olmamakla birlikte, yükselen emlak bedelleri ve kaç paraya verirsen ver tükeetmeye devam eden müşteriler olan sorun.

    işin iki yüzü var. işletmecilerin çoğu aç gözlü. burasını kabul ediyorum. ama diğer taraftan da restoran, cafe, bar vb. işletmeleri bakkal mantığı ile 1'e alırım 5'e satarım ohhh 4 bana kalır mantığı ile işletirseniz batarsınız. çünkü aslında sizin alıp sattığınız müşterilerin yiyip içtikleri şeyler değil, oturdukları sandalye ve masalardır. müşteri tarafından durum böyle değil ama işletmeci batmamak için sandalye başına ortalama saatlik/günlük/haftalık/aylık kira aldığına bakmak zorundadır. x kişisi 3 saat oturur, 2 çay içer 4 lira bırakır, y kişisi 1 saat oturur, 3 latte içer, 24 lira bırakır. sandalyenin saatlik dönüşü 7 lira olur. bu ortalamayla çalışan 10 sandalyeniz varsa, bu size saatte 70 lira, 10 saat çalışırsanız, günde 700 lira, ayda 21000 lira gelir. elektrik, su, vergi, işçi, hammadde masrafları çıkınca diyelim size 10 bin kalıyor. bu durumda kendi belirlediğiniz karı da çıkarınca geri kalanı kiraya verebilirsiniz. diyelim kendinize de 5 bin lira almanız gerekiyor, bu durumda verebileceğiniz kira maksimum 5 bin liradır.

    türkiye'de olan şu, işletmeler sürekli dolu olunca, sandalye başı karlarını arttırmak için fiyatları arttırıyor. müşteri bu şekilde de gelmeye devam edince ödeyebilecekleri kira oranı artıyor. örneğin yukarıda örneğini verdiğim işletmenin fiyatları iki katına çektiğini düşünün. ayda 42 bin lira kazanacak, masrafları çıkınca 31 bin, kendi 5 binini alınca da 26 bin kalacak. bu işletme artık 26 bin lira kira ödeyebilir. bunu sadece biz görmüyoruz, tabii ki çakal olmuş emlak sahipleri de görüyor. kiralar artıyor. birileri diğer işletmelere bakıp bu kiraların kolayca çıkarılabileceğini görerek o kiralara razı olarak dükkanları tutuyor. sonuç? yer kalmıyor, birileri kalan az sayıdaki boş yeri tutmak için daha fazla para ödüyor. sonuç? o kirayı müşteriden çıkarıyor. müşteri de almaya devam ettikçe bu döngünün tek kaybedeni oluyor.

    yapmanız gereken? pahalı bulduğunuz şeyi tüketmemek. bu kadar basit. bu döngü tersine dönünce, yani işletmeler malı istedikleri fiyattan satamayınca fiyat düşer, fiyat düşünce kiraları ödeyemez duruma düşerler, böylece ya batarlar ya da ev sahipleri kiraları düşürür. batarlarsa ne olur? ev sahipleri daha düşük kiralara dükkanlarını kiralamak zorunda kalır, çünkü o muhitte sandalye kirası o kadar para etmemektedir. işletme kiraları düşünce, bilin bakalım ne düşer? evet fiyatlar. üstelik çevrede oturuyorsanız ev kiraları bile düşer(ya da artmaz).

    taksimdeki dükkanların batma nedeni tam da budur. geçen seneye kadar inanın özellikle kafe işletmecileri boş yer için birbirini yiyordu. bu da kiralara yansıyordu. bir anda talep oradan çekilip başka yerlere kayınca, o işletmeciler de kiralarını ödeyememeye ve batmaya başladı. yoksa hepsi 1'e aldığını en az 3'e satıyor, hepsi elemanlarını asgari ücretle karşılıyor. en dandiğinin aylık 100 bin cirosu vardır. ama istiklaldeki kiralar zamanla oluşan talep nedeniyle o kadar yükseldi ki artık işletmeler bunu karşılayamıyor.
  • ın lıranın hısabını yıpıyırsınırısıı gıtımıyıcıksın zihniyetine az bile kalmıştır. siz akıllı olun siktirmeyin kendinizi.
  • genelde mezeler 6-8 tl arasında değişmekte, 10 tl fazla.

    hem porsiyonu küçük hem de fiyatı yüksek olunca insanın canını fazlasıyla sıkan meyhanedir.

    daha dün akşam 8 parça kavuna 60 tl yazıldı alsancakta sıradan bi' meyhanede, 8 parça dediysem hepsini toplasan bir yarım kavun anca eder herhalde, hesabı öderken ciddi bir itirazdan sonra 45 tl'ye indirebildik, neyse ki rakı biraz ucuzdu da itirazla beraber oradan dengeledik hesabı.
  • bi şişe şampanya ya 1.000 tl alan pavyondan kat be kat iyidir
hesabın var mı? giriş yap