• biraz önce dikkatimi çeken hadise. daha önce de bir kaç kez fark etmiştim ama üzerinde durmamıştım.

    şimdi efendim, dün akşam eve yakın bir tekel'den 3-5 bir şeyler sipariş ettim. işte sigara, kola, kuru yemiş, çubuk kraker, şu bu. kapıda kredi kartıyla ödeyeceğimi belirttim.

    sipariş geldi. kartımı verdim, eleman pos'la karttan 30 lirayı çekti. verdiği fişe bir baktım, kdv %0 yazıyor.

    halbuki benim aldığım ürünlerin, sigara hariç, en az 2-3 lirası falan kdv'si olması lazım.

    peki bunu nasıl yapıyorlar? benim anladığım; pos'ta satış yaparken, satılan ürünü kdv'siz bir ürün olarak işaretliyorlar. bu örnek için konuşursak; 30 liralık sigara/alkol satılmış gibi. daha önce de yine bakkaldan alışveriş yaparken, adamın bütün siparişi "ekmek" olarak karttan çektiğini görmüştüm. bu şekilde satışın %1'i kdv olarak sisteme yansıyor.

    ortada çok ciddi ve sistematik bir kdv dolandırıcılığı var.
  • devletin esnafa nasıl geçirdiğinden haberi olmayan yazar beyanı. bu tip vergilendirme sistemi insanları illegal yollara iter. çünkü devletimiz kazanç üzerinden vergi almıyor.
    o kdv’ yi hem müşteriye kitliyor, hem malı satan toptancıya, hem de esnafa. daha bitmedi (bkz: stopaj) . kısacası böyle bir sistemle bunlar mübahtır malesef.

    gelen mesajlar üzerine edit:

    anlatmak istediğim küçük esnafa yüklenilmesi yoksa vergi kaçırmayı savunacak halim yok. milyon dolar kazanan adama lafı geçmeyen yazar arkadaş bakkalını bulabilmiş anca sövecek. bu şartlar altında mahalle bakkalı bu sistemin son noktası. bakkalı eleştirmenin neresi mantıklı ?

    bir de kdv sadece son tüketiciye yüklenir diyenler oldu. küçük esnaf çoğu toptancıdan fatura alamadığı için bu yöntemlere başvuruyor. adam mal alıyor kdvsini gider gösteremiyor çünkü elinde aldığı malın faturası yok. sana kestiği fişte yüzde 18 kdv yazarsa, aldığı malın yüzde 18i devlete gidiyor. sen herhangi biyerden bu malı alınca da zaten yüzde 18 ödüyorsun. devlet hertürlü kitliyor vatandaş birbirine söverken asıl sorunu göremiyor.
  • ayakta kalmaya çalışan küçük, git gide de küçülen bir esnaf/tüccar olarak etik olmamasına rağmen haklı bulduğum davranıştır.
    büyükleri, devlet zaten affettiği/borçlarını sildiği için böyle küçük çakallıklarla kaçırmasına rağmen vergiyi küçük esnaf / bordrolu çalışan öder.
  • lafa gelince milliyetci, vatansever olan yalniz temel hak ve odevlerden biri olan vergi vermeyi, vergi kacirmak olarak anlayan esnaftir.

    gelip burda 'omo dovlot do o kodor vorgo olmoson' diye aglamayin zira tek vergi veren siz degilsiniz arkadaslar. madem vergiler bu kadar agir, orgutlen, protestonu yap ama durum duzelene kadar da vergini ode. sabah vergi kacirip aksam a haber izleyip 'bunlar hep amerikanin oyunu' diye gaza gelenler gelmis burda ayak yapiyor yahu.

    edit: gelen mesajlardan ve yukaridaki entry'nin aldigi favoriden anladigim kadariyla turkiye'de ne kadar cok hirsiz varmis. her sokaga ciktigimizda resmen soyuluyormusuz.

    gordugum kadariyla bu ulkenin sorunu vatandaslik bilincinde. bu konuda hukuk ogrencisinden bile mesaj aldim. varin siz dusunun durumun vehametini.

    bakin, anayasa md 34. toplanti ve gosteri yuruyusu duzenleme hurriyetini belirtir. bir haktir. protesto yapmayi devlete bas kaldirmak olarak gorup, yillarca baskilayanlar gelmis simdi hirsizlik yapip ama devlet de o kadar almasaydi diyerek vicdanini rahatlatiyor.

    ayrica devletin varligina laf soyleyenler. bi tek ben mi kurdum devleti? hepimiz kurduk. insanlar kurdu. yani bu ne demek? zamani geldiginde yikacak olanlar da yine insanlardir. ama bu ancak yerine daha iyi bir sistem bulundugunda gerceklesicek. devleti yikip da kaos isteyenler az otede oynasin.
  • gonderelim hemen bir irlandali turist, dagatsin esnafi.
  • un fabrikasında kara para aklamanın, en küçük vergi diliminin vergisiyle yasal olmayan satışlar yapmanın ne olduğunu sanırım duyanınız yok.

    dipnot: %1 un vergisi, %8 gıda, %18 genel kdv. stopajı da dahil edin.

    kısaca açıklayayım benim bir fabrikam var ama hemen yanına un fabrikası açıyorum sen benden mal alıyorsun alışverişin fişini "çoğu zaman kesmiyorum" kesersem de yandaki un fabrikamdan kesiyorum *. limit aylık 250 liraydı sanırım en küçük vergi dilimlik esnaf yani 250 lira üstü satış yaparsan bir üst vergi dilimine geçerim daha çok vergi veririm ne gerek var yahu deyip orada kalıyorum muhasebecim her ay bir çorba içer ama canı sağ olsun :).

    olay kısaca bu şekilde gerçekleşebiliyor. duyumlarım var. burada eleştirilecek ne esnaf çakallığı ne devletin vergisi ikisinin bir orta noktası insanlık tarihi boyunca kaç kere tutturulmuş ki. bu sistem devlet görevini yapıyor görünüp hükümet olduğu sürece düzelecek gibi de değil. bugün bu vb. yöntemlerle yarın farklı yöntemlerle...
  • bu, küçük esnafın kredi kartıyla alışverişe tutar haricinde fark alması kadar şerefsizliktir.

    sadece sigara alacaksan yandın. herif paket başına 50 kuruş fark koyuyor. küçüksün küçük kalacaksın ve mecbursun yok olacaksın. benzinlikten sigarayı aldıktan sonra önünden geçiyorum puştun.

    "ya karttan çekersem fark alırım. parasını zaten geç alıyorum bir de banka kesiyor. sigaradan zaten bi şey kazanamıyoruz."
  • toptancıdan aldığı ürünlerin çıkışını nasıl gösterdiğini merak ettiğim esnaf. faturayla mal girişi oluyor sonuçta. sürekli kdv siz ürün çıkışı oluyorsa ilk etapta bu sorgulanacaktır sonuçta.
  • uyanık köylü
  • vergi kaçırmanın gerekli ve makul bir şey olduğunu öğrendiğimiz başlık olmuştur.
    “daha fazlasını kaçıran olduğu sürece az vergi kaçırmanın hiç bir sakıncası yoktur” diyenlere alkollü araç kullananlar varken emniyet şeridi ihlali yapanlara neden küfür ediyorsunuz? diye sormak isterim.
    etik dediğin uzak diyarlardaki tropikal bir canlı zaten.
hesabın var mı? giriş yap