• balkona yuva yapmış, yavrulayacak herhalde. buna yiyecek bir şey vermem gerekiyor mu, gerekiyorsa ne vermeliyim? ne yer bilmiyorum.
  • bu kumru kuşlarının bakışları bir tek bana mı manalı geliyor? sanki hep bir merhamet dolu

    keşke bu kadar ürkek olmasaydılar.
  • cumartesiyi pazara bağlayan gece, saat 3 civarı mesnevi okuyordum.
    birden bahçeden bir ses geldi. bir kumru ötüyordu. bu saatte ötmesine şaşırdım ama üstünde pek durmadım.
    ertesi sabah, karşı apartmanlardan birinde bir ailenin bir oğlunun 24 yaşında, ölüm nedeni bilinmeyen bir şekilde vefat ettiğini öğrendim.
    anneannem kumruların ötüşünde "gel üsküdar'a gidelim" dediğini söyler. belki gerçekten de doğru söylüyordur.

    (vefat eden kardeşin ruhundan bir fatihayı esirgemeyelim)
  • çok naif bir kuş türü. her gördüğümde hayran kalıyorum. bazen mutfağa girerler pencereden çıkmayı beceremiyorlar zarar görmeden tutup dışarı çıkarıyorum. kumruyu eline alınca çırpınma direnme endişe falan göremiyorsunuz çok tatlı. bi de göz göze bakışımız yok mu bitiyorum, gerçekten çok güzeller.

    bugün de bir haberde denk geldi izmirde bir kumru bakıcı annelik yapıyormuş bir vatanda ise ona şemsiye ile koruma sağlamış. gerçekten gurur duydum. hem anne kumrunun hem de vatandaşın yüreğine sağlık iyi ki varsınız..
  • sevgiyle bakıyormuş hissi yaratan sevimli bir kuş türü.
  • güvercinden daha küçük, ötücü bir kuş. eşler birbirlerine çok düşkündürler. tane ile beslenir. çeşitleri ise, küçük kumru, gülen kumru, orman kumrusu en çok bilinenlerdir.
  • izmir'de deneyene kadar sevmediğim, tesadüfen balçova'da deniz kumru diye bir yerden alıp yediğim mest olduğum yiyecek.
  • ekmeği kesinlikle nohut mayasından yapılmalıdır. eğer ki bir kumrunun ekmeği nohut mayasıyla yapılmamış sikko bir ekmekse o kumru değildir.

    içine kaşar, sucuk, sosis, salam konur.
  • dün arapça bir mani öğrendim kumrular hakkında. kumruların kuuuu kuuuu seslerine benzediği için söylenen bir maniymiş:

    ya carte, ya sfeysfun
    kinna sabaya, sarna tyur

    türkçesi de şunun gibi bir şey olmalı:
    ey komşular, ey ağaçlar
    biz kızlardık, kuşlar olduk

    maninin öyküsüne göre, genç bir kız komşusunda görüp çok beğendiği bir gerdanlığı çalıyor. komşusu bunu fark edince "kuş olasın," diye beddua ediyor. neden kuş, onu bilmiyorum. bedduası tutunca, genç kız kumruya dönüşüyor. komşusunun gerdanlığı da kumrunun göğsündeki gerdanlığa benzeyen kabartıya dönüşüyor.
    öykü çok sıra dışı değil, evet. ama halk söylencelerine meraklı insanlar böyle şeylere rastlayınca hazine bulmuş gibi seviniyor.
  • sesine, şekline hayran olduğum bir kuş türü. yaz aylarının en güzel şeylerinden birisidir. o ses eşliğinde uyumak gibisi de yoktur.
hesabın var mı? giriş yap