• bunu yapan göstere göstere yapan tek kişi, ünlü türg düşünürü ve canawar uzmanı (bkz: saadettin teksoy) dur. önce bayrağı diker, sonra namaz kılar, üşür, donar, ama yapar...
  • aslında namaz kılmak için 2 yon olmasi lazim. kiblenin tam ters yonu de aynı sonucu veriyor cografik olarak. kiblenin tam simetriğinde olan bir mumin nereye yönelse kıble olur. karışık bi mevzuu
  • bu sorun kutuplarda kabeye en yakın yöne dönerek çözülebilir asıl sorulması gereken soru: kabeyi bir kutup gibi düşündüğümüzde diğer kutuptakiler nasıl namaz kıldıkları..
  • ayrica saadettin teksoy namaz kilarken kara takilip du$me tehlikesi de gecirmi$tir...
  • kutup ayıları nedeniyle tehlike arz edebilir. malum secdeye kapanmak gerekir ve kutup ayısının daha önce bir bahtsız bedevinin tadına bakmış olması ihtimali vardır.
  • müslümanlar pek yakında böyle bir sorundan kurtulmanın müjdesini alacaklarmış diyolla.

    kaynak

    --- spoiler ---
    kutuplarda namaz sorunu'nu yerinde inceleyecekler

    24/04/2011 11:48

    güneşin doğuşu ve batışının türkiye'deki gibi düzenli olmadığı 45 derece ve üzerindeki enlemlerde bulunan ülkelerdeki müslümanların namaz ve oruç vakitlerinin düzenlenmesi için mısırlı din adamı yusuf el kardavi bir ekiple birlikte bir süre norveç'de yaşayacak.

    45 derece enlemi ve üzerindeki ülkelerde yaşayan müslümanlar, özellikle ramazan aylarında namaz ve oruç vakitleriyle ilgili sıkıntılar yaşıyor. 2009 yılından beri yaz aylarına denk gelen ramazan'da bazen bir saat içinde hem iftar, hem sahur yapmak hem de yatsı namazını kılmak zorunda kalınabilen noktaların bulunduğu bu bölgelerdeki sorunların çözümü için mısırlı din adamı kardavi'nin bir heyetle bir süre norveç'te yaşayarak vakitleri oluşturmaya çalışacağı öğrenildi.

    bu bölgelerdeki türk müslümanları da bu heyete diyanet işleri başkanlığından bir kişinin katılmasını istiyor. bu ülkelerde yaşayan farklı mezheplerdeki müslümanlar da tüm anlayışların birleşerek bir takvim oluşturulmasını talep ediyor. konuyla ilgili aa muhabirinin sorularını yanıtlayan din işleri yüksek kurulu başkanı hamza aktan, 45'inci enlemden yukarısındaki ülkelerde özellikle yaz mevsimlerinde kuzey yarım kürede gece süresinin oldukça kısaldığını hatırlattı.

    türkiye'de 5 vakit namaz saatlerinin oluşmasına karşın bu bölgede özellikle yaz aylarında güneşin batışına rağmen ufukta uzun bir süre tam bir karanlık oluşmadığını, gece karanlığının ise çökmediğini ya da bir saat içinde bittiğini anlatan aktan, şöyle konuştu:

    “daha yukarı çıkıldığında hiç gece karanlığı oluşmuyor. dolayısıyla yatsı namazının vakti girmiyor. bu durumda biz zorunlu olarak 5 vakit namazın oluşacağı şartlara göre vakit tayin etmek ve bunları takvimlere işlemek imkanına sahip değiliz. bu durumda takdir olacak. güneş batmışsa, hava kararmasa bile doğuşuna kadar geçen zaman içinde yatsının vaktini belirleyeceğiz. imsak vaktini ve dolayısıyla oruca başlama zamanını bir şekilde takdir ederek belirleyeceğiz. bizim yaptığımız da budur. finlandiya'da, işveç'de, norveç'de, kuzey kutbuna doğru yakın yerlerde dini müşavirlerimiz, işçilerimiz var.

    bizzat buradan gidip gözlem yapmış olan arkadaşlarımız da var bize bilgi veren. biz oralardaki realiteyle ilgili tam bilgilendikten sonra bunu hem işçilerimizi sıkıntıya sokmayacak hem de 5 vakit ibadeti yerine getirebilecekleri bir çözümde buluşturmamız lazım. çünkü belli aralıklarla kılınan namaz kişiyi allah ile devamlı irtibat halinde bulunduruyor. vakit oluşmuyor diye namazı yok farz edemeyiz. biz buralarda takdir yaptık.”

    hz. muhammed'e “bir yılın bir gün gibi yaşandığı döneme ulaşırsak nasıl namaz kılalım sorusuna” “takdir edersiniz” şeklinde cevap verdiğini aktaran aktan, burada maksadın kulun rabbine ibadet etmesini sağlamak olduğuna işaret etti. “vaktin oluştuğu yerler elbette vakte uyulacaktır ama vaktin oluşmadığı yerden namaz tatil edilecek değildir” diyen aktan, yaptıkları uygulamayla bir taraftan burada bulunan din görevlilerine sıkıntı çıkarmamaya çalıştıklarını, bir taraftan da bölgenin yerli insanların rahatsız olacakları bir durum yaratmamaya çalıştıklarını ifade etti. aktan, “herkesin uykuda olduğu bir saatte arabalarla insanlar camiye giderse oradaki huzuru da bozacağınız bir durum ortaya çıkıyor. bu nedenle hem işçilerimizin rahat edebileceği, dinlenebileceği, ibadetlerini yapabileceği imsakını sahurunu, iftarını yapabileceği zaman dilimleri belirlendi” diye konuştu.

    yaşanan sıkıntılardan haberdarız

    gecenin kısa olduğu günlerde eğer 5-6 saatlik bir zaman varsa onu 3 dilime ayırdıklarını anlatan aktan, şöyle devam etti:

    “bir dilim güneşin batışıyla yatsı, bir dilim yatsıyla imsak, bir dilim de imsakla güneşin doğuşuna kadar olan zamanı kapsıyor. ama bir yere geliyoruz ki o bölmeyi yarım saate indirme gibi bir durum oluyor. bu defa artık çemberin dışına çıkıyoruz. ona en yakın yerde 5 vakit oluşumu nasıl takdir edilmişse, o takdir yukarıya doğru uzanıyor. yani bizim takvimlerimizde bu şekilde bir takdir yaptık.

    benim kanaatim şudur; her ne kadar yerinde gözlem yapılırsa yapılsın, kardavi de gitsin başka biri de gitsin netice itibariyle bu realiteyle karşı karşıya kalacaktır. bu realiyeti dikkate alarak bir çözüm üretmek zorundadır. yerinde görmesi bir avantajdır. ama sonuç değişmeyecektir. takdir olacaktır. zaten biz orada yaşanan olayı biliyoruz. görevliler var. dolayısıyla biz olayda yaşanan sıkıntılardan haberdarız. yaptığımız düzenlemelerde buna göredir. oradaki müslümanların 'vakit girdi mi girmedi mi namazım kabul oldu mu' gibi endişeler duymasına hiç gerek yok. çünkü aslolan kulun rabbine kulluk görevini yerine getirmesidir. o vakitler belli periyodlarda allah'a secde edip kulluk görevini yerine getirmesidir önemli olan.”

    “daha uygun vakitler olamaz”

    diyanet işleri başkanlığı astronomu ilhami aşıkkaya da 45 derece enlemi üzerindeki ülkelerde imsak ve yatsı vakti belli bir zaman dilimi içerisinde oluşmadığını söyledi.

    bu bölgelerde din işleri yüksek kurulunun kararıyla imsak ya da yatsı vakti oluşmuyorsa, itibari imsak ve yatsı vakti belirlediklerini anlatan aşıkkaya, bu bölgeler için itibari vakitleri kullandıklarını belirtti.

    “dini kriterlere uygun olarak bir zaman belirlendi. vakit oluşmuyorsa orada siz bir vakit oluşturmak zorundasınız” diyen aşıkkaya, “2009 yılında avrupa'da yaşayan müslümanlar ramazan'ın yaz aylarına denk gelmesiyle birlikte yoğun bir şekilde bize yatsıyla imsak arasında dar vakit olduğunu ilettiler. kurul oturup bir karar vermek zorunda kaldı. 2009'da yeni uyguladığımız kriterler ortaya çıktı. şimdi orada insanların ibadet yapabilmesi için verdiğimiz vakitler en uygun vakitlerdir. bundan daha uygun bir vakit olamaz diye düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

    aşıkkaya, bütün müslüman ülkelerinden insanların bulunduğu bu bölgelerdeki vakit ve oruç sorunun bütün müslüman ülkelerinin birleşerek bir karar vermesiyle çözülebileceğine dikkati çekti. (aa)

    --- spoiler ---
  • istanbul üniversitesi (iü) ilahiyat fakültesi öğretim üyesi ve süleymaniye vakfı din ve fıtrat araştırmaları merkezi başkanı prof. dr. abdulaziz bayındır, norveç’in tromso kentinde yapılan çalışmaların, kutuplarda güneş batmasa da gece, güneş doğmasa da gündüzün olduğunu gösterdiğini söyledi.

    bayındır, süleymaniye vakfında yaptığı basın toplantısında, kutup bölgelerinde güneş hareketlerinin namaz ve oruç konusunun tartışılmasına neden olduğunu belirterek, ocak ayında vakıftan bir heyetin norveç’e gittiğini ve heyetin buradaki gözlemlerinin ardından, 5 vakit namazın 5’inin de türkiye’deki derin vadilerde olduğu gibi tespit edilebildiğini kaydetti.

    kutuplarda binlerce müslüman’ın bulunduğunu ifade eden bayındır, "norveç’in tromso kentinde yaptığımız çalışmalar, bize kutuplarda güneş batmasa da gece, güneş doğmasa da gündüzün olduğunu gösterdi. kur’an-ı kerim’e baktığımız zaman da bunu destekleyen ayetler görüyoruz" dedi.

    enbiya suresi’nin "geceyi, gündüzü ve ayı yaratan o’dur. her biri bir yörüngede yüzmektedir" mealindeki 33’üncü ayetini hatırlatan bayındır, gece ve gündüzün güneşe bağlı bir varlık olmadığını, ikisinin de güneşten ayrı bir varlık olarak hareket ettiğini söyledi.
    prof. dr. bayındır, şunları kaydetti: "kur’an-ı kerim şunu da gösteriyor ki dünya’yı, güneş aydınlatmıyor.

    link.
  • - heyyyyaan..... öhhhhhhööhh
    ..
    diyerekten öksürüğe ve götün donmasına sebebiyet veren olay
  • bunca açıklamadan sonra eklenebilecek birşey daha var sanirim...müslümanlıkta her işin başı niyettir, yani güneşin yönü şöyleymis, yok kıble bu taraftaymıştan önce niyetinizi edin, ondan sonra orucunuzu namazınızı kutuplarda da yerine getirirsiniz, marsta da...gerisi gösterişe girer.
  • bu kadar yıllık geyigi bozmak tabii ki bana dusmez. ama kutsal kitabinda yaratan 'ben sana damarindan daha yakınım' (veya buna benzer bir şeydi) diyorsa; bu dine (islam) inananlar icin herhangi bir yönün pek önemi olmamali. istenilen yönde namaz kılınabilir.
    meclisler duzen isteyebilirler. birlik adina herkes aynı yöne doner öyle ibadet eder. bu baska bir sey. fakat düzen yazinca aklıma minimum enerji maksimum duzensizlik geldi. galiba bu entry kendi icinde celişti.
hesabın var mı? giriş yap