• flashbacklerde kullanılan ses assassin's creeddeki bi sese benziyor. tam cıkartamadım.
  • bana her bölüm '' lan kesin bu bölümde ferhat gelecek, ortalığın amına koyacak'' dedirten ama sıradanlaşan bir dizi. kuzeyin sesini çıkartma, karşı gelme sahnesi olduğunda bu da hayalmiş alışkanlığını getiriyor, sezon finalinde patlamalı sahne olduğunda rüya çıkarsa hiç şaşırmam.
  • italya da yıllarca babasından ayrı kalıp, üstelik moda tasarımı eğitimi aldıktan sonra, bir iş gezisinden evine dönerken ''babam ne der acaba'' diye yusuflayıp tedirgin olan zeynep adlı karaktere sahip dizi. bu kız ne kadar cabuk adapte olmuş la bizim ülkeye... üstelik moda tasarımı gibi yaratıcı düşünce isteyen bir bölümde okumuşken, italyan elemanların romantik triplerini görmüşken, yaşadıgı ortama uyum sağlamadan zonk diye kezbana dönüşüverdi. hoş milano belki istanbul un yanında köydür ama bari biraz geçiş süreci yaşasaydı, iyiydi.
  • acilen bayık bayık bakan simayın ortadan kaldırılması gereken , zeynebin cemre ile kuzeyin arasından çıkıp geri gitmesi gereken , güneyin hırslarına kurban gitmesi galip gelmemesi gereken , kuzeye artık babasının bağırmaması gereken , e artık kuzeyinde ezilmemesi gereken bizi izlerken tüketmemesi gereken , bu arada sundaymenin muhtesem esprilerinin devam etmesi gereken dizi
  • cemre'nin göğüslerinin banu'nunkinden daha büyük olduğunu bir kez daha gözler önüne seren dizidir. evet ben de banu'yu fiziken beğeniyorum ama antalya tatilinde bikiniyle görmüştük bu arkadaşların yazlık hallerini. bu plan bana, "oha lan n'ooluyoruz" dedirtti resmen... tövbeler olsun.

    ilgili video için buradan
  • o kadar senaryo saçmalamasına rağmen hala kendisini izleten dizi. oyunculuklar ve hikaye belki düzelir umudu olmasa sözlükçülerce izlenmeyeceği açıkça bellidir.
  • 2011 - 2012'nin en fiyasko ve şişirme dizisi. kıvanç tatlıtuğ hatırına devam ettiriliyor ama en büyük rakibi muhteşem yüzyıl tarafından artık ikiye üçe katlanmış durumdadır, tam anlamıyla gümlemiştir.
  • kafayı kuzeyın ve güneyin çocukluk fotoğraflarına taktığım dizidir. bu iki kardeş taş çatlasa 23-24 yaşında değiller mi. nasıl oluyor da çocuklukları 90'lı yıllarda geçen kardeşlerin çocukluk fotoğrafları siyah beyaz, eskimiş, rengi solmuş falan oluyor. ben bile 82 doğumluyum siyah beyaz foto yok çocukluğuma ait.
  • şimdi senaristlere iki çift lafım var. bakın sevgili senaristler;

    reytingleri kuzey reis'e öyle türkü söylettirmekle artık arttıramassınız. sikseniz izlemem diziyi. neden peki? o simay'ı ya öldürün ya siktir edip yollayın o zaman eyvallah izleriz tekrar. her bölümde söylesin o güzel türküleri dinleriz. ama o kız ölecek abi o kadar!
  • o kadar berbat bir diziye dönüşmüştür ki anlatamam. bir de üstüne bölüm başına 2 saat olacak şekilde çekiyorlar bunu. benim için bu kadar berbat bir diziye dönüşmesinin en önemli 2 detayına gelecek olursak;

    1- senaristler olayları birbirine bağlamaktan o kadar acizler ki, bir şeyin öğrenilebilmesi için her bölüm en az 2 kişinin kapıyı, telefonu, duvarı vs. dinlemesi gerekiyor. yani gerçek hayatta insanlar cidden bu derece dinleme meraklısıysa işimiz iş arkadaş. bu ne yahu, dikkat edin, siz de her bölümde en az 2 kişinin kapıyı vs. dinlediğini göreceksiniz.

    2- cemre'nin olayları matmazele anlatma seansları. bu da apayrı bir olay. dizide bir olay oluyor 1 saat. sonra cemre eve geliyor. evde annesi var. soruyor noldu kızım diye, 15 dakika mırın kırın ediyor cemre sonra olayları anlatmaya başlıyor. bu da en az 15 dakika sürüyor ve biz de izliyoruz. yahu bu dizide cemrenin anlattığı olayları biz zaten 1 saattir izliyoruz bu kısmı bize göstermesen nolacak ki? işin yoksa bekle de matmazel de olayları bir öğrensin. yemin ediyorum o kısımlarda muhteşem yüzyılı izleyen anneme olanı biteni anlatsam kadının sonradan kuzey güney'de ne olduğunu merak etmesine gerek kalmayacak.

    bunun dışında bir sürü de dış etken var diziyi kötüleştiren. onlara değinmiyorum. kıvanç tatlıtuğ olmasa bu dizi en az 3 kere yayından kaldırılmıştı söyliyim.
hesabın var mı? giriş yap