• kimse bahsini açmamış ama yine kendilerini meşhur eden white horse gibi sübliminal uyuşturucu mesajlı bakerman şarkıları da ünlüdür. tabi bu şarkının hapçı müziğine benzeme oranı daha düşük olup drum machine yürüyüşü ve sakin vokaller minneapolis yöresi elektro funk anlayışını bile çağrıştırabilmektedir yer yer. klibi de paraşütlü maraşütlü lars von trier imzalı bi muhabbettir.
  • ing. keyifli, rahat.
  • bir reggae grubu olanın doğru adı (bkz: laid blak) tir.
  • ingilizce'de rahat, kolay stres yapmayan.
  • danimarka olan grubun sitesi..
    http://www.laidback.dk/
  • malatya kışla caddesinde bulunan alkollü mekan.
    özellikle terasında biranızı yudumlarken, malatya'da olmadığınızı hissettiğiniz ender yerlerden.
    kendinizi evinizde hissedeceğiniz bir samimiyet ortamında, on numara beş yıldız servisle gününüzü tamamlayabilirsiniz. müzikler ortamın konseptine uygun ve klasik kafa şişiren basık bar ortamlarından çok uzak.
    kısacası kendinizi iyi hissetmek istediğinizde gönül rahatlığıyla ziyaret edebileceğiniz bir yer.
  • laid back grubunun kuruluşu rastlantısal ve haliyle de pek bi acayiptir. 70'lerin sonunda john guldberg ve tim stahl, werner studyoları'nda birbirlerinden bağımsız şekilde bir müzisyeni beklemektedir. beklenen üçüncü şahsın gelmeyeceği anlaşılınca parası ödenen stüdyo zamanını boşa harcamamak için içeri girer ve çalmaya başlarlar ve bir süre sonra muzik anlayışlarının, tadlarının ne kadar benzer olduğunu farkederler.

    1980'de ilk singleları olan "maybe i'm crazy"i bir yıl sonra laid back isimli lp takip eder. daha başından, john ve tim'in bazı şeyleri danimarka müzik piyasasındaki gruplardan oldukça farklı yaptığı bellidir. herkes punk ve new wave yapıp danca sözler kullanırken, laid back pop yapıyor, ingilizce sözler kullanıyor, daha da önemlisi elektronik muzik yapıyor olması ile göze çarpmaktadır.

    bir danimarka şarkısı olup da avrupa'ya yayılan ilk hit olma özelliğini taşıyan sunshine reggae single'ı ile 1983'te uluslararası muzik piyasasına giriş yaparlar. güney amerika kıtasına kadar sıçrayan bu başarıya amerika tepkisiz kalsa da, siyah radyo kanallarında çalışan dj'ler albümün diğer yüzünü çevirerek, funky white horse'u keşfederler. white horse birden hem radyo hiti hem de amerikan diskolarının en sıcak hiti oluverir. prince bile bu single'dan çok etkilenir ve namı duyulmuş amerikan muzik dergisi billboard'a bu parçanın en sevdiği şarkılar arasında olduğuna dair demeçler verir. bu gelişmelere kayıtsız kalmayan warner, white horse'u arka yüzünde prince'in when doves cry'ı olacak şekilde maxisingle olarak tekrardan amerikan piyasasına sürer ve turnayı gözünden vurur.

    günümüzde, sunshine reggae ve white horse klasikler arasında yerini aldığı söylenmektedir ve laid back'in kendine özgü sıcak elektrofunk havası birçok şarkıcı tarafından sample olarak kullanılmaktadır. en güzel örneklerinden birini ise banzai republic ile trentemoller'in yorumladığı beautiful day oluşturur.
hesabın var mı? giriş yap