• los angelestan arabayla gitmeye kalktığınızda sizi keyifli bir yolculuk bekler ve yol üzerinde bulunan bir yunan restaurantına gidip bir şeyler yemek isterseniz türk yemeklerini sanki yunan kültürüne aitmiş gibi tanıtmaya çalıştıklarını görürsünüz ve özlediğiniz türk yemeklerini bulabilme imkanınız vardır.havası sanki maksimum derecede yanan sobanın hissettirmiş olduğu kuru ve kavurucu bir sıcaklıktır.gazinolarının haricinde benim dikkatimi çeken insanların amerikan futbolu üzerine bahis oynadığı yerler ki buralarda maçta oynanan 10 saniye için bile bahis yapabilir ve manyak boyutlarda bir servetin sahibi olabilirsiniz.insanların kendi şehirlerinde yapamadığı her çılgınlığı bu şehirde yapmaya çalışması ve kendini daha özgür hissetmesi bu şehrin en büyük turist çeken yanlarından biridir.
  • bambaşka bir dünyadır kendileri. giderken depresyonun dibine vurmuş olmama rağmen adım atar atmaz hayatımdaki en büyük yaşam enerjisiyle dolduğum kent olmuştur.
    en iyi otellerinden bazıları the venetian resort, bellagio, mandarin oriental ve trump ınternational'dır. gunduz saatlerinde insanları çok fazla dışarda bulamazken otelde poker masalarında rahatlıkla görebilirsiniz. ayrıca dışarda yürürken elinize tutuşturulan eskort kızların resim ve telefon numaralarına bir süre sonra yabancılık duymayacaksınız.
  • güzel dizidir. öteye geçemez ama.
  • son 10 senede bayağı bir değişim geçirmiş, eskinin iyileri silinmiş atılmış ve yerine yenileri gelmiş bu şehirde.

    ruhu olan bir şehirdir las vegas. her ne kadar "yapay" diye aşağılansa da(ki ben bu takım tutar gibi şehir tutma, yarışa girme olayını hiç anlayamamışımdır), yapaylığını kabul eden ve bunu sonuna kadar yaşayan bir şehirdir. bu özelliği bile kanımca saygıyı hak eder.

    asıl sorun, yapay olup da kendini çok özgün göstermeye çalışan şehirlerde.
  • neden bilmiyorum ama bana kimi zaman hayat veren şehir. şatafatından mı, rahatlığından mı yoksa kimsenin olan hiçbir şeyi ciddiye almamasından mı ya da o süslü büyüsünün altındaki kötücül amacından mı kaynaklanıyor emin değilim ama geçirilen 2-3 gün bile bazen gerçek hayatı unutturabilecek cinsten olabiliyor. bu şehir herhangi başka bir yere tatile gitmekten çok farklı. gezip, fotoğraf çekip, iki güzel yerini görünce bitmiyor olayı. uyku haram bir kere. sürekli bir şeyler yapma ihtiyacı hissettiriyor sabahlara kadar. sehrin iklimi de guzel olsa sıklıkla gitmek yerine temelli taşınmak bile dusunulebilir. doğruya doğru berbat bir iklimi var. yazları daha 2 adım yürümeden baygınlık geçirtebilecek türden bir sıcağı, kışın da aşırı soğuğu var. zira eğer kişi kumara çok düşkünse ciddi zararları da dokunabilir. ama genele vurursak imkan oldugu surece gidilesi görülesi ve belki birkaç ay yaşanılası muhtesem bir yer.
  • olur da isini duser ya da eglenmek icin gelirseniz otellerin acik bufesine gidip tikinmayin. paraya kiyip adam gibi bir restauranta gidin. dunya capinda kaliteli yerlerin fiyatlari otellerin fiyatlarina karsilik olarak gayet makul.
  • çölün ortasındadır ama çöl kum çölü değildir. bu yüzden etrafta kum tozu olmaz elbette.

    vegas yarak gibi şehirdir. ama strip efsanedir. zaten vegas demek strip demek. kimse ruhu yok bok püsür demesin. seksin en güzel yaşandığı şehir. bir süredir gidemiyorurm ve çok özledim.
  • 2008 yılında ziyaret ettiğim amerika'nın nevada eyaleti'nin kumarhaneleriyle ünlü çöl üstüne kurulmuş şehridir. yaz mevsimi gündüz olduğu gibi geceleri de sıcaktan öldürür. o yüzden her otelde muhakkak klimalar tam gaz çalışır.
  • türkiye'nin istanbul dışında bir yere bir benzerini yapması gereken şehir.belki bu sayede oluşacak inşaat potansiyeli ile birlikte inşaat firmaları istanbulu terk eder.
  • dun gece sanirim şehir tarihinin en buyuk firtinasi yasandi burda.

    bir çok agac yerinden söküldü.

    yerliler korkulu cunku boyle hava sartlari ender goruluyor.
hesabın var mı? giriş yap