• kaşın (denize doğru bakınca) sol tarafında bulunan, sadece tekne ile ulaşılabilen, çok çoook eski zamanlarda doğal liman olarak kullanılan enfes koy.. koyda iki küçük plajımsı ve iki küçük restaurant bulunuyor.. ayrıca limanağzının hemen arka tarafında oradaki tesislerin su çektiği garip bir mağara var.. (ama bu entryyi okuyanlar limanağzına gitmeyi düşünmesin.. çünkü önce ben gördüm*..)
  • kaş'a gidip de uğranmadan kesinlikle dönülmemesi gereken yer burasıdır.
    su an tekneler 15 lıraya getirip götürüyorlar.
    iki işletme var, soldaki nuri, sağdaki bilal. biz nuri'yi denedik ama bilal'in de cok ıyı oldugunu duyduk. nuri'de sezlonga ucret ödemedik sadece yediğimiz içtiğimizi ödedik ve tesise ait olan kano, palet, gözlük vs herseyı ucretsiz kullandık. yemekleri de özellikle güveçleri çok güzeldi.
    restorant'ta oturulmadığı sürece müzik duymuyorsunuz, sadece kuş sesleri var, arka taraf zaten yemyeşil, önünüzde muhteşem bir deniz, gerçekten huzurlu bir yer. bir de hayatımda ilk defa, yüzerken denizde su tosbağası gördüğüm yerdir benim için limanağzı.
    çok ama çok sevdik.
  • likya yolu kullanılarak anakaradan yürüyerek de ulaşılması mümkündür. ancak dönüş için gün batımı zamanı ile mesafeyi iyi ayarlamak gerekebilir. hava karardı mı ne yolu ne de kaş'a götüren kırmızı beyaz şeritleri göremeyebilirsiniz. yaklaşık 5 kmlik bir yürüme mesafesi varmış. 1.5 saat süren kolay bir etapmış.
    aynı zamanda bazı kral mezarları da bu mevkide bulunmaktadır. taş toprak demeyin yukarılara çıkın zira yukarıdan bakınca manzara çok güzel. yukarıya keçi yolu niteliğinde bir patikadan çıkıyorsunuz. bir iki tane sıkıntılı kayalık alan var ki ipe tutunarak tırmanıyorsunuz onun dışında kolay bir parkur diyebilirim.
  • mesainin sonlarında, sabahtan beri gün ışığı görmeden oturduğum ofiste aklıma geldi de, burnumun direği sızladı resmen.
    ben ki böyle medeniyetten uzak yerlerden hiç hoşlanmam, klima-wifi vb. her türlü teknolojik nimetin kölesi olmuş bir insanım, benim için bile burası cennetten bir köşe. kaputaş ne kadar değişik ve heyecan vericiyse burası da onun tam aksine sakin, huzurlu ama daha bile güzeldir. merkezden ufak teknelerle gidilir, yanyana bir sürü işletme varsa da benim favorim en ilkel olanı, en baştakidir. şimdi düşündüm de orda yaşarım ha ben ama kimse yaşayıp da mahvetsin de istemiyorum bi yandan.
  • geçen hafta kurban bayramında (yıllar sonra okuyacaklar için ekim 2012), likya yolu ikinci kısım, patara-kaş arası yürüyüşünde yolumuz düştü buraya.

    her şeyi ucuza mal etme politikamız sonucu, taka tuka minibüsümüzü araç yolunun gittiği yere kadar götürüp bıraktık, kamp malzemeleriyle 4 kmlik bir yürüyüşe başladık. yolu düz, kaş'a gelene kadar inip çıktığımız basamağın yokuşun yanında hiçbir şey. dikenli ağaçlar seyrek, zaten deniz havasındayız şortlarla devam. mevsimin güzelliği yol kabalalık, yabancı turist kaynıyor gelene "hi" gidene "see you" derken, bi isviçreliye denk geldik. dedi ki, bu limanağzı'na iki yol varmış, biri çok tehlikeliymiş, diğeri 3-4 saat daha uzun. o yolu arıyorum yardım eder misiniz? nası bi kafadaysak artık, çadır kurup votka shot deneyecektik yüzdükten sonra, adamcağızla epey bi sohbet ettik. yol tarif ettik. tavsiyeler verdik. ama yolun birinin tehlikeli olduğu bölüme hiç dikkat etmedik.

    neyse efenim, o şahane yürüyüş yolu birden bire uçuruma döndü bi yerde. kafa hala iyi, deniz heyecanı dorukta, ineriz burayı diye daldık. lüksümüzden ödün vermediğimiz için her birimizde en az 15 kg sırt çantalarıyla başladığımız iniş, uyku tulumunun birini uçurumdan düşürme sonucu elden ele çanta geçirip sürünerek inmeyle sonuçlandı. hele bi yerde ip germişler tutunarak indik ki, bırakın yüzümü ellerim beyazlaşmıştı korkudan. arkadaki arkadaş bacaklarımın çok titrediğini, o yüzden aşağı düşeceğimden korktuğunu söyledi inince.

    inmek deyince, son basamaktan düşercesine iner inmez, nuri'nin beach'ında kokteyllerini yudumlayan yerli ve yabancı turistlerin ortasında buluyorsunuz kendinizi. "ne bu ya terörist gibi geldi bunlar dedi bazıları", bozulduk.

    denizini çok sevmedim, sığ, akıntı var falan ama öyle aman aman değil. bir gece önce konakladığımız kaş halk plajının suyu da kıyısı da daha güzeldi. ama havası çok güzel. beş gecelik kamp sabahında ilk defa çadırlar kuru uyandık. nem falan yok, akşamı da güzel serindi.

    demem o ki, yürüyerek gitmenizi tavsiye ederim. giderken şoktaydık uçurumu görünce ama dönüş yolunda saate bakabildim, normal bir tempoyla bir buçuk saat sürdü. o en dik ipli çıkışı yarım saatte tamamladık. yol boyu zeytinlikler ve manzara da harika. denizine değmez, yolu güzel.
  • kaş'tan gidiş için tekne biletlerini herkese hırsız muamelesi yapan, paragöz, adi bir adamın yaptığı yer.

    edit: 2012 ağustos sonunda
  • sessiz, bakir , dinlendirici...
    yüzerken dikkat! kaplumbağa görebilirsiniz...
  • sadece tekne ile ulaşılıp ulaşılmadığı konusunda kuşkularım olan mekan. şöyle ki bizi taşıyan teknenin tepesinde goygoy yaparken ilk mekanı kaçırdığımız için son koyda geri dönüş için beklerken, iki kız iki saatlik bir yürüme ile limanağzı'na ulaştıklarını söylediler bize. patika mı varmış neymiş?
    onun dışında sessiz sakin kafa dinlenecek bir yer. kesinlikle gidilmeli. saat 15'ten sonra dönüş yolculukları başlıyor ve 19'a kadar sürüyor. muhabbete dalıp kaçırmamak lazım.
  • kaş merkezden teknelerle ulaşımın sağlandığı yerdir.denizinin çok güzel olmasının yanında sakin ve temizdir.kafa dinlemek için kaş'ı tercih eden insanların daha da kafa dinlemek için gittikleri yerdir.tekne ücreti gidiş-dönüş 12.5 tl bu sene.vardığınız yerde ise ne şezlong parası ne de kano,deniz bisikleti gibi aletlere para veriyorsunuz.bir bakıma tüm aktiviteler fiyata dahil.
    ölmeden önce görülse iyi olur tabi :)
  • kaş'ın dalgasız, dingin, sakin koyu. bu sene ikinci defa gittim, halen güzelliğini bozmamış. işletmesi en iyi yer nuri, denizi en iyi yer bilal'dir bana kalırsa. bu ikisi birleşse voltran oluşturabilirler. bu koyda yapması en zevkli deniz aktivitesi şnorkelle balık kovalamak olsa da gittiğiniz herhangi bir beachte bir kanoya atlayıp açılmak, falezlerin diplerinde gizli mağaraları, mezar odalarını, oyukları keşfetmek de bir o kadar güzeldir.
hesabın var mı? giriş yap