• her programcı grafiker veya tasarımcı olarak doğmadığı için ve linux'ta genellikle geliştirilen programların ücretsiz gpl programlar olmasından sebep bir çoğu görüntüye değil daha çok pratikliğe ve çalışmasına önem vermektedir, bu da doğal olarak kullanımda kötü bir arayüze dönüşebilmektedir. yazılım grupları compiz gibi bir ekran yönetimi sistemi, brasero gibi bir cd/dvd yakma programını veya openoffice'i yazabildikten sonra elbette yapılır ama programlarını tek başına geliştiren insanlar için hem yazılıma hem görünüme vakit ayırmak elbette mümkün olamayabiliyor.

    ayrıca gtk ve qt arasındaki geliştirme ve lisans farklarından kaynaklanan bir durumdur. qt, lisans istese de daha iyi dökümante edildiği için çok daha rahat bir geliştirme ortamı sunmaktadır, fakat gtk gpl lisansı ile dağıtıldığı için geliştiricileri dökümantasyona değil daha çok çalışmasına özen göstermekte, geliştiricilerin açık kaynak kodundan istediklerini rahatça bulabildiklerini düşünmektedirler. bu yüzden de özellikle gpl lisanslı olduğu için gtk ile program geliştiren yazılımcıların programı çalışır hale getirirken, görüntüye yeterince vakit ayıramamasına veya gtk'nın bazı kısıtlamalarından dolayı arayüzü bir türlü istedikleri şekle sokamamalarına sebep olmaktadır.

    bu kesinlikle qt ya da gtk daha iyidir, veya bunlar kullanılarak iyi arayüzlü programlar yapılamaz demek değildir, yanlış anlaşılmasın.

    edit:
    arayüz konusu biraz yanlış anlaşılmış, kimse winamp beklemiyor kimseden, kullanılabilir arayüz ile iyi bir arayüz arasındaki fark windows versiyonu fıstık gibi, linux versiyonu çok kötü anlamında değil, herhangi bir yazılan programın kullanıcı arayüzünün ne anlama geldiğini iyi anlamak lazım, winamp'i numune alıp yazılanı kötülemenin alemi yok.
  • aslında arayüz kötü diye bir şey yoktur. arayüzün işlevsiz ya da çirkin, işlevli ya da güzel olma durumu vardır. sadece arayüz kötü demek yanlıştır, çünkü kötü dediğiniz şey aslında sizin alışkanlığınızdır.

    windows kullanırken bir takım alışkanlıklar edinirsiniz. bu alışkanlıkarın en başında bir uygulama olsun fakat her işi yapsın mantığıdır. örneğin winamp gibi bir uygulamayı ele alalım, kendisi müzik dışında video da oynatmaktadır. bu windows kullanan biri için işlevlidir. arayüz de güzeldir, çünkü yapmak istediği tüm işlevleri tek bir çatı altında tutar.

    velakin linux'ta işler tam tersidir. bir uygulama olsun, sadece bir iş yapsın, ama iyi yapsın. o yüzden çoğu uygulama aslında tek iş üzerine kurulmuştur ve sizin istediğiniz işlevleri arayüzde sunmaz. amaçları sade olmaktır ve göverini yerine getirmektir.

    gerçekten uzun süre linux kullanmadan, sadece denemelik bakıp,ya bunlar çok çirkin demek iyi bir şey değil
  • sanırım burada kastedilen şey şöyle bir şey:

    http://www.copter.vdi.pl/tmp/xmms_load.png

    bu da aynı programın değişik skinlerinden bazıları:

    http://dotpups.de/…media/xmms-1.2.10/xmms-skins.jpg

    normalde xmms'i kurduktan sonra yukarıdaki skinlerden herhangi birini veya yüzlerce başkasını kullanabilirsiniz. ki ben şahsi fikrim bu skinlerin de oldukça kötü(çirkin) oldukları yönünde. fakat siz ne kadar über düber skin kurarsanız kurun, xmms'in load ekranı yukarıdaki gibidir. çirkindir.

    linux altında görsel bir birliktelik ve estetik yakalamak çok çok zordur. en azından kendi deneyimlerim bana bunu söylüyor.

    mesela, http://img172.imageshack.us/….php?image=1234xk9.png linkindeki desktop şahane görünüyor. altta dock'ta yanılmıyorsam gnomebaker simgesi var. o simgeye tıklayınca da karşınıza şöyle bir görüntü çıkar:

    http://www.freesoftwaremagazine.com/…gnomebaker.jpg

    bu görüntü de saatlerinizi harcayarak yanyana getirdiğiniz tüm görselliği yerle yeksan eder, bok eder. yani siz desktop'unuzu pencerlerinizi istediğiniz kadar kişiselleştirin, sonuçta o masaüstünde görsel olarak oldukça çirkin programlar çalıştıracaksınız. compiz fusion kurulu bir makinede amarokun dünya çirkini arayüzünü görmek insanda histeri krizlerine yol açabiliyor.

    eğer linux son kullanıcıya inecekse birilerinin buralara da el atması lazım. win 3.1 zamanlarından kalmış gibi görünen programları son kullancıya kabul ettirmek şu devirde imkansız. ha evet bu programları çoğu çirkin ördek yavrusudur. ama dediğim gibi ilk kez linux'le muhattap olan bir kullanıcı masaüstünde adı k3b olan, bir de https://help.ubuntu.com/…u/images/c/kubuntu-k3b.png gibi görünen bir programı kullanmaya korkuyor. zaten ismi bir çeşit parola gibi, arayüzde de insanı çeken herhangi bişi yok...

    ha diyeceksiniz ki grafik arayüz sistem kaynağı tüketir kakadır, arkadaşım evdeki pc'den bahsediyoruz, bankadaki server'dan değil. bu devirde grafik arayüz sistem kaynağı tüketiyor diyene gülerler. mac os x ile vista nereye gidiyor dikkat ediyor musunuz?
  • learning curve'ü çok yüksek bir win32 apisi ile, qt veya gtk'nın yeni başlayan birine sağladığı avantajlar pek karşılaştırılamaz.windows'ta son zamanlarda eli düzü yüzgün, en hoş ve kullanışlı arayüz lastfm player'a aittir mesela ve kendisi qt ile yazılmıştır. ayrıca arayüzün kötülüğünden bahsedilen, arayüz elemanlarının kullanışsız ve non-ergonomik yerleştirilmesi midir yoksa pencere dekorasyonu ve kullanılan temanın kötü olması mıdır, çok açık ifade edilmemiştir.

    kısacası desteksiz bir önermedir.

    edit: entrym eski başlıkta kalmış, çürümeye yüz tutmuş, ne ayıp.
  • linuxta programların kotu bir arayüz ile gelmesi pek mümkün değildir olsa olsa linux dağıtımlarındaki programlar kötü bir arayüzle gelebilirler. bu noktada önermede tanımsal ve sıkça düşülen bir yanlışlığı da gözardı etmeden devam edeyim.

    belli bir amaca yönelik onlarca yazılım var linux camiasinda. kiminin geliştirilmesi durdurulmuş, kimisi aktif olarak geliştiriliyor ve iyileştiriliyor. bir linux dağıtımı bu yazılımlardan dağıtımına en uygun biçtiklerini paket deposuna almakta ve kullanıcılarına sunmaktadır. ancak yine de kullanıcıya bir çok görev düşüyor bu noktada.

    standart windows kullanıcısının önüne düşeni yemeyi sevdiğinden, yıllar öncesinde, sebepsiz yere icqdan msn'e geçtiğini biliyoruz. msn denilen mesajlaşma protokolü, halen yıllar öncesinde icq'nun sağladığı kolaylıklardan cok uzak, bol sorunlu bir protokol.

    şimdi sırf işletim sisteminde yüklü geliyor diye alışkanlıklarını şekillendiren, alternatiflere koşmayı sevmeyen, gidip firefox thunderbird indirmeyen bir kullanıcı profilinin linux dağıtımı denediğinde hiçbirşeyin hoşuna gitmemesi çok doğal. kopete mi kullanacak, amsn mi, pidgin mi? hiçbirini kullanmayacak belki de ve "bu işletim sisteminde msn yok" diyecek.

    linux kullanıcısının sıradan bir windows kullanıcısına göre biraz daha araştırmacı olması gerekiyor ki yukarıdaki 3 programdan kendine uygun olanı belirleyecek kadar bilgi edinebilsin. dağıtımlar kendi masaüstlerine göre daha güzel gözüken yazılımları depolarına katarken, başka masaüstü ortamı için geliştirilmiş bir uygulamayı test edip, "ah ne çirkin görünüyor" demek çok da haklı değil.

    ya da gnomebaker kötü tasarlanmış diye gnome'a oradan da x dağıtımına ve oradan genelleyerek tüm linux dağıtımlarına eleştiri yapmak da çok doğru değil. windows media player da oldukça başarısız bir ortam yürütücüsüyken yanına yükleyeceğiniz bir vlc ya da bs player onu kullanmayı tamamen unutmanıza neden oluyor ve mutlu mesut yaşıyorsunuz, gidip de windows'u silmiyorsunuz. windows'ta bir programın arayüzünü beğenmeyince windows'u bırakmak akıllara gelmiyor ama linux dağıtımlarına zaten önyargıyla yaklaşıldığından en ufak bir problemde hemen terk etmek maharet sanılıyor.

    ha ayrıca linux maalesef ubuntu'dan mevcut değildir. ubuntu, estetik olarak çok başarılı bir dağıtım hiç değildir. bir linux dağıtımını yükledikten sonra onu göz zevkinize hitap ettirmek için azıcık uğraşmanız, süslemeniz, püslemeniz gerekir. windows xp'yi yükledikten sonra o yemyeşil ve masmavi ve koskocaman pencere kenarlıklarından kurtulmak için denetim masasına girildiği gibi. standart bir windows xp veya windows 2000 kurulumu kullanıcıya estetik olarak hiçbirşey sunmamaktadır sadece kendi yazılımlarının arayüzleri birbirleriyle uyumlu ve standarttır. bunun sebebi de çok basittir, hepsi microsoft ürünüdür, microsoft'ta geliştirilir.

    ayrıca bir linux yazılımı, farklı farklı dağıtımlarda farklı farklı şekillerde gözükebilir. her dağıtım kendi ikon setini, pencere kenarlığını ve stilini kullanır. kubuntu'da leş gözüken k3b örneğin pardus'ta çok daha hoş görünür göze.
  • (bkz: #2353273)
  • arayüz ne demektir bilmesem de, hissedebiliyorum ki, erişebilmekle alakalı bir şeydir. erişebilmek dendiğinde de linux pek çoğundan önde gelir. programlara rahatça erişebilmek için beşiktaş üzerinden aktarma yapmaktan başka bir alternatif olması bazılarımızı çok mutlu ediyor, bu da kimseyi embesil yapmaz. biz yapamasak bile bizimle aynı ihtiyaçlara sahip birilerinin kaynak kodlar üzerinde değişiklik yapabilmesi de erişimi arttırır.

    yılların emacs'i kimini uçurur, kimi bir dosya bile açamadan bakar ekrana. ne yapmak istediğinle, nasıl yapmak istediğinle çok alakalı şeyler bu işler. şimdi tek bir örneğe indirgeyip anlatıyorum, biraz zayıf kalacak ama, emacs, bazılarının verimliliğini tavan yaptırıyor; sen hangi programla verimliysen onu kullan. kimse embesil değil, herkesin yapmak istediği ve nasıl yapmak istediği farklı sadece.

    programlardan beklentilerimiz çoşkunsa, arayüz hiçbir şeye çözüm getirmez. yanisi, bir metin işlemciden bizi best-seller romancı eylemesini bekliyorsak, çok bekleriz. hani ipleyen olursa nasihatım, bir amaç için bir programı -araştırıp- tercih etmek, onun da tüm detaylarını -zamanla- keşfedip öğrenmek ve kullanmaktır. eğer konu verimlilikse, bence bu gereklidir; yazarlığımızıysa başka mecrada geliştirebiliriz.

    hiçbir eleştirinin kötü / iyi şeklinde indirgenebileceğini de sanmıyorum. artılar, eksiler vardır; bunları da kendi kullanım şeklimize göre tartarız. ha, diyorsan ki "adamlar süper program yapmışlar, yapmak istediğim bu programda var, ama ben kullanamıyorum!", linux altında en azından birilerinin çıkıp o programı senin için de daha kullanılabilir kılması olası; beşiktaş'da bile bu kadar imkan sunulmuyor adama.

    toparlamak gerekirse, linux gelmez (programlar da gelmez), sen alırsın. kimse ya da hiçbir grup da "aaa, şurada bir salak var durun şunla biraz dalga geçelim, eğlenelim!" gibi bir motivasyonla yıllarını bir programı üretmeye gömmez.
  • o arayuzleri microsoft yapmadigi icindir, telasa mahal yok.
  • - kde'de programlar kötü bir arayüzle geliyorlar (gnome kullanıcısı)
    - gnome'da programlar kötü bir arayüzle geliyorlar (kde kullanıcısı)
    - linux'ta programlar kötü bir arayüzle geliyorlar (windows kullanıcısı)
    - windows'ta programlar kötü bir arayüzlerle geliyorlar (mac kullanıcısı)
    - türkiye'de hatunlar kötü bir arayüzle geliyorlar (author)
    - davos'a bu adamlar ne yüzle geliyorlar (tayyip)
hesabın var mı? giriş yap