• lise yıllarındayken leylak zamanı kitabıyla tanıdığım irlandalı yazar.
  • kitaplarını hangi kafayla yazdıgını dusundugum rahmetli yazar. genis bir hayal dünyası oldugu kesin.
  • konu olarak sıradan hayatları ve sosyal ilişkileri işleyen irlandalı kadın yazar.

    romanlarındaki hikayeler genellikle irlanda'da geçmektedir. turistlerin irlanda'ya geldiklerinde mave binchy'nin hikayelerinde geçen bazı yerleri bulup görmeye çalışmaları ulaştığı popülaritenin bir kanıtı sanırım. ben şahsen irlanda hakkında hayatım boyunca edindiğim bilginin on katını safi bu kadının kitaplarından öğrendim.

    hikayeleri oldukça akıcı bir dille anlatılmış ve okuması zevk veren konulardan oluşuyor ama eserlerinin büyük ölçüde kadınlara hitap ettiği de aşikar. şu an umut hep var'ı okuyorum, bu okuduğum altıncı kitabı ve artık bu tespiti gönül tahatlığıyla yapabilirim:

    bu kadının hikayelerinde tüm kadınlar bir şekilde ya aldatılıyor, ya terk ediliyor, ya da hamileyken ortada bırakılıyor. kendisi de, muhtemelen 60larda, nahoş bir şeyler yaşamış, o çok belli. günün sonunda genellikle bu kadınların acılarını ve ayakta kalmak için gösterdikleri direnişi okumuş oluyoruz yani. bu bağlamda özellikle bu son kitapta biraz içim bayıldı ama yine de uyku öncesi okumak için güzel seçenek bence.
  • ortaokul zamanında bolca okuduğum yazar . güzel bir anlatıma sahip olmakla beraber roman kurgusu daha çok kadınlar üzerine ilerler. gündelik yaşam telaşı ve ilişkiler ön planda.
  • hayatta yanlış seçim yaptığını düşünen, tüm yaşamını o seçimden dolayı pişmanlık duyarak geçirenlere aptal denir.

    maeve binchy
  • ortaokuldayken ilk kitabını okuduğumda gerçek olamayacak kadar güzel hayaller içinde bulmuştum kendimi, bir kitapta pastacıydım, bir kitapta akşam italyanca kursuna giden bir kadın, birinde yanlış bir insana deli gibi aşık olup kendini iyileştirmeye çalışan bi yabancı.
    hayallerimin çoğunu yaşadım sayesinde.
    ilham kaynağım oldu hep.
    gittiğim ülkelerde başımın içinde hep kitaplarından sahnelerle gezdim.
    o çok sevdiğin dublin'e çok küçükken aşık oldum ve biliyorum ki bir gün gideceğim
    kitapları güncel kitapçılarda bulunmadığı için istanbul'un sahafları beni çok iyi tanımıştı.
    sahaflarda bulamadığım bazı kitapları hala eksik olsa da, 10 yıldır biriken kitaplarım yanımda hep.
    canım maeve.
    görsel
  • seviyorum ben bu kadını. 14 yaşımdan beri birçok kitabını okudum. edebi bir değer taşımıyorlar belki ama beni rahatlatıyorlar. kafam hiçbir şeyi kaldırmayacak kadar dolduğunda geri döneceksin'i* elime alıp okumaya başlıyorum ve birkaç dakikalığına da olsa her şeyden uzaklaşıyorum.
    hiç de öyle, vay ben ne yaptım, ay bu ne işime yaradı, efenime söyliyim, zamanımı niye öldürdüm, gibi saçma hesaplaşmalara girmiyorum kendimle çünkü kafamı boşaltmak için harcadığım o kısa zaman bana daha uzun vadede fayda sağlıyor. kaldı ki sabah tarlada çapada, öğlen ahırda tımarda, akşam tütün sarmada, gece şapelde duada... tıpkı bir amiş delikanlısı gibi her dakikanızı "tanrı boş oturanı sevmez" mottosuyla dolu dolu geçirmiyorsanız, "zaman harcamak" mefhumuna çamur atmaya çalışmanız fazla absürt ve yersiz.
hesabın var mı? giriş yap