• antony and the johnsons şarkısı.i am a bird now dan.

    yearning for more than a blue day
    i enter your new life for me
    burning for the true day
    i welcome your new life for me
    forgive me, let live me
    set my spirit free
    losing, it comes in a cold wave
    of guilt and shame all over me
    child has arrived in the darkness
    the hollow triumph of a tree
    forgive me, let live me
    kiss my falling knee
    forgive me, let live me
    bless my destiny
    forgive me, let live me
    set my spirit free
    weakness sown, overgrown
    man is the baby
  • yolculuk öncesi ya da birini ter etmeden önce ya da berrak yağmurlu havalarda dinlenilesi, aseksüel sesi nedeniyle sevgili anthony'nin o bardağı aniden duvara vurarak ayaklanıp yastıkla dans etme isteği uyandıran şarkı
    anthony'nin "darkness" takıntısı gene mevcut
    child has arrived in the darkness
  • erkek bebektir diyen şarkı.
    bebektir,gözlerinin içine bakarsın incinmesin diye,saçlarını seversin,terini silersin elinle.göğsüne sığınır,bir nefes alır sonra bileğini büker.
    bir erkek bir kadından bu şarkıdaki gibi özür dilemeli.
  • albümün en hüzünperest şarkılarından biri... "forgive me" tonlaması ketumluğun çözülüverişi gibi... bir tür dertleşme, kişisel itiraf... melodi, ahenk, ritm, vurgu hepsi göz alıcı...

    (bkz: fistful of love)
    (bkz: you are my sister)
  • becerememe, becerebilememe, yapabilememe, edebilememe ile ilgili bu şarkı galiba...iki adam geliyor gözümün önüne, böyle karşılıklı tahta bir sırada oturmuşlar, kamburlar ve kafaları önlerine eğik, aralarında bir kişilik mesafe var, aralarında uzaklık var, pek çok yakınlıktan daha dolu bir uzaklık...katı bir boşluk...ellerini o boşluğun içine sokabilemiyorlar, yapabilemiyorlar, uzanabilemiyorlar, bu bir dert diil..bu acılı bişiy acıklı değil keyifli bişiy kısacası..herhangi bir aksiyon yok, kurgulanan bir senaryo bir hareket...yok. durum ve duruş..öyle oturuyorlar...ötesi olmayan sadece ama sadece gerisi olan bir uzam...bu şarkı repeate atılmış bir şekilde dönüyor dönüyor dönüyor, her kısır döngü gibi zamanı yiyiyor, yutuyor, sindiriyorrr...man is the baby...
  • forgive me, let live me
    set my spirit free
    weakness sown, overgrown
    man is the baby.... şu dizeleri antonynin sesinden dinlerken insanın içinde garip birşeyler olmaması mümkün mü.
  • albümünün * en güzel şarkısı. 2 gün gece gündüz demeden dinlenmiş, hala da tekrar dinlemek istenen büyüleyici bir şarkı. bu şarkıyla bir odada kapalı kalmak istiyorum sırf. kapalı.
  • iç parçalayıcı
  • antony hegarty öyle bir ''set my spirit free'' der ki, eğer siz de onun gibi kaygılar ve hüzünler içerisinde kaybolmuşsanız kendinizi zor toparlarsınız. kırılan parçalarınızı da...

    ''forgive me, let live me
    set my spirit free''
  • bunu dinlemek, bir insanın kendi kendisine yapabileceği en büyük kötülüklerden biri sayılabilir..
    samimiyim
hesabın var mı? giriş yap