mariz
-
hastalikli, hasta olan
-
(bkz: marizlemek)
-
*arapça maraz “hastalık”tan mariz,
1. hasta, hastalıklı, marazlı.*
örn: --> bu alışılmış ölçüler dışında kalan hanedanın tarihine bakacak olursak, gözlerimizin önünden, kendine özgü marîz bir sinirlilikle gerçek büyük devlet adamlığı vasıflarını kişiliklerinde birleştirmiş bir insan meşheri akıp gider (...) (bkz: georg ostrogorsky)
2. kusurlu, illetli.
örn. --> kala kala erkeklerimizin rûhundaki pederşâhî hâkimiyet hırsı ve mariz bir kıskançlık kaldı. (bkz: safiye erol)
**çingene argo,
dayak atma, dövme, dayak.
marizine kaymak: üzerine çullanıp dövmek.*
örn. --> öyle bir şakalaşma ki yekdiğerine cidden marizine kaymaktan hiç farkı yok. (bkz: hüseyin rahmi gürpınar)
kaynaklar:
1- tdk
2- mariz/lügatim -
(bkz: syrma) (bkz: sırma) (bkz: sürme) (bkz: yedmek)
(bkz: mas etmek) (bkz: marsık) (bkz: marduk)
(bkz: madımak) (bkz: mercimek) (bkz: meridiem) -
-
zumzuk yumruk olunca (bulan argocudan allah razı olsun), zumzuklamak yumruklamak, pataklamak, marizlemek oluyor. dövmek, darbetmek marizlemek. yanılmıyorsam marizlemeye mariz kaymak da derler. mariz-marizlemek arapça maraz ile bağlantılandırılıyor. savaş tanrısı mars ile bağlantı iddia eden olmuş mu acaba, çok spekülatif olacak.
"külhanbeyleri (...) mani okuyorlar. alınsam marizleyecekler." ahmed rasim - şehir mektupları
"şiire partiden arıldığım sıra merak salmıştım; o aralar, özellikle halas'ın* adı "yeniden" duyuluyordu; çünkü o yılların baş ideologu kısa süre sonra ölecek şairi marizlikle, inançsızlıkla, varoluşçulukla, çağında siyasi yönden lanetleneyi gerektirecek ne varsa onlarla suçlamıştı." milan kundera - zert
(bkz: marizine kaymak)
(bkz: maraz/@ibisile), marizlemek -
argoda dayak,kötek
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap