• matematigi anlamiyorum diyen, aslinda hayati iska geciyordur. matematige merakim yok diyen, aslinda hayata dair bir meraka sahip degildir.
  • aslında şu soruyu sormak lazım: "matematik nasıl oluştu?"

    bilimsel çalışmalardan hep somut çıkarım beklemek bir toplumun geri kalmışlığının ciddi bir barometresi olarak görülebilir.
    (hatta bununla ilgili internette araştırır iseniz, "gereksiz bilgilerin gerekliliği" isimli kült makaleye ulaşabilirsiniz)

    matematik gerçekte soyut mudur?
    neden kullanırız matematiği ?
    nasıl oluştu? ya da hep var mıydı ?

    bilindiği hayatın her alanında matematik kendisine yer buluyor ve hayatımızdan bir şekilde hiç çıkmıyor. her halükarda bir yerlerden alışveriş yapıyoruz ve hem cebimizdeki para ile alabileceğimiz ürün hesabında hem de para üstünü alırken yine matematiğe ihtiyaç duyuyoruz.
    peki şu soruyu hiç düşündünüz mü?

    matematik insan aklının ürünü bir icat mı yoksa biz zaten orada duran ve ismi matematik olan bir gerçekliği zamanla keşif mi ediyoruz?

    çok küçük yaştan itibaren matematik eğitimi alan ve daha aldığı ilk dakikadan itibaren ‘bu benim ne işime yarayacak?’ sorusunu soran çocuklara ilk anlatılması gereken aslında bu yazının konusu olan mevzular olmalı. çocuk, gerçekleri ilk başta öğreneceğinde, olaya sizce yukarıdaki gibi bakabilir mi?

    düşünsenize fibonacci sayıları' nın tavşanların üreme döngüsü ile ortaya çıktığını, sonra doğanın her tarafında; çiçekli bitkilerin yaprak sayılarının, galaksilerdeki spirallerin vs. bu diziyi takip ettiğinin gözlemlendiğini bilmesi;

    grup teorisi ve simetriler (ve simetri grupları) kuantum kuramından neredeyse yüz yıl önce matematikçilerin tamamen soyut olarak geliştirdikleri bir kavramken şu an doğadaki mevcut tüm parçacıkların bir simetri grubunun elemanları olduğunu görüyoruz.

    yani buradan şu sonucu çıkarmak mümkündür; aslında matematiksel ifadelerin türetilmesi ve bunlara belli işlevler kazandırılması bir icat veya keşif yoluyla olmuş olabilir ama aslında matematik doğada hep vardı.

    pi sayısı, asal sayılar, fibonacci serisi, altın oran vb. baktığınız zaman sadece doğada keşfedilmeyi bekliyor. yani matematik sizi çağırıyor.
  • matematik bir dildir;ingilizce,çince gibi.mesela ingilizce de size bir soru sorulduğunda o soruyu anlayabilmek için belli cümle yapısını ve sorulan sorudaki kelimelerin karşıladığı anlamları bilmeliyiz.herhangi bir matematik problemine yaklaşım da aynen bu şekildedir.soruya bakarsınız kullanmanız gereken yöntemleri belirlersiniz ve çözersiniz.kelime bilgisi burada matematiğin temel konularına hakim olmayla eşlenebilir.
  • her sey diyerek yanlis bir sey soylemis olmam , suan da girdigimiz entry bastigimiz tuslar , cektigimiz oksijenden gelen atp miktari , hesaplamalar , ne dusunuyorsaniz , dusunurken bile matematik var , temel ders olarak baktigimiz da ise bu guzel dersi ogretmenlerimiz tabiri caiz ise adeta korkunc , zalim , ocu , diye tanitiyorlar ve ogrencilerin korkulu ruyasi oluyor , halbuki ne kadar da guzel bir ders oldugunu liseden mezun olunca ogrendim , ogrenirken cok zorluk cekiyorsunuz ancak bir seyler yapmaya basladiginiz da a! ben de yapabiliyormusum tepkisi veriyorsunuz merak edip dusunuyoruz , calisiyorsunuz , emek veriyorsunuz , sorguluyoruz ve sonun da karsiligini matematik size veriyor , her insan matematik bilmeli
  • 68 kuşağı, köyünde ortaokul olmadığı için okula ara verip 3 yıl kahvede dedesinin yanında çalışan babam şu hikayeyi her anlattığında gözleri dolar;

    “matematik dersimize müdür girerdi. bir haylazlığımızda bana bir hafta uzaklaştırma cezası verdi. o bir hafta matematiğe kafayı taktım. arkadaşlar notları getirmişti oturdum çalıştım. o dönem babam müdürle kağıt arkadaşıydı. ben uzaklaştırma alınca birbirlerine girip küstüler.

    okula döndüğümde matematik sınavı vardı. en arkada oturuyordum. kağıda baktım en az 7-8 alırdım(o dönem notlar 10 üzerinden). kaleme dokunmadan öylece oturdum. sınavı yapmayacaktım.

    müdür çok sert bir adamdı. imlaya dikkat etmeyen hocaları bile döverdi.

    yanıma geldi. “yazsana neden yazmıyorsun?” dedi. “yazsam ne fark edecek” diye cevapladım, normalde bu çok büyük saygısızlıktı tokadı yapıştırırdı. kulağıma eğildi, şu sözleri fısıldadı;

    “ben babanla kavga ettim seninle değil. yap sınavını.”

    ***

    astsubaylığı kazanmıştım. elimde kağıt müdürün yanına gittim. müdür kağıdı aldığı gibi yırtıp çöpe attı. (muhalefeti severdi babam, haksızlığa artistliğe pek susamazdı. hala öyle...)

    “sen astsubay olamazsın. toy bir teğmen gelir sana emir verir. attırırsın kendini öğretmen olacaksın” dedi müdür.

    öyle de oldu. istanbul üniversitesi matematik’i kazandı babam. “hayatında ilk kez istanbul’a geldin etkilendin mi” dedim.

    “etkilenmek ne kelime, haydarpaşa’da trenden indik. bir tarafta hiçbir şey yoktu, öbür tarafa doğru yürüyünce koca deniz karşımda belirdi. arkadaşım “bu şehir kul işi değil allah ayrı vakit ayırıp yaratmış” derdi” diye anlattı o hisleri...

    orta 2’de babamla matematik çalışmaya başladım. o döneme kadar seviyeme inemiyordu. sonra 80’in altına pek düşmedi matematik notum. özgüvenime, hayatıma etkisi büyüktür bu durumun. babalığından öte elleri öpülesi eşsiz bir hocadır benim için.

    bir aksi, idealist müdür başta babam olmak üzere pek çok insanın hayatını değiştirir.

    aşktır matematik. bir dersten çok ötesidir benim için. babayla çocuğunun arasındaki köprüdür.
  • doğru bir öğretmenle karşılaştığınızda diğer sıradan öğretmenleri görmek bile istemeyeceğiniz bir müthiş ders.
  • tanrının evreni yazdığı dil.

    edit: bence galileo'dan alintilayarak yazdigim ilk tanimdansa, su yazacagim tanim daha mantikli; matematik, insanin evreni anlamak icin yarattigi bir dildir. evet bu daha dogru oldu.

    "insanin, evreni anlamak icin yarattigi ve kullandigi bir dil."

    yine edit: hayir hayir, dil ile kafayi bozmusum, isin icinde illa dil olmaliymis gibi. bu tanim da icime sinmedi ve gece gece ilham geldi. soyle:

    "soyut bir disiplin olan matematik, ancak kullanildigi yere gore dil islevi gorebilen bir aractir."

    hmm bu sefer oldu gibi.

    tamam dil konusuna taktim belli ki ama son editte belirttigim sey, matematigin dilden once bir arac olmasi. idi.
  • http://matkafasi.com/matkafasi-egitim-programlari

    belki buralarda ilgilenen birileri olur.
  • bölümünü okuyorum ama entry girerken matematik hakkında bilgi verin yazısını görünce mal gibi kaldım. garip ve başarılı olmak için çok ciddi disiplinli çalışma gerektiren bir dünya. üniversite hayatına kadar başarısız olunması çok normaldir. ben bile yaptığım şeylerin ne anlama geldiğini fakültede öğrendim. her şeye rağmen dünyaya bakışınızı değiştirir.
  • kimin sözü bilmiyorum ama “sayılar tanrının yeryüzüne bıraktığı ipuçlarıdır” matematik benim için budur.
hesabın var mı? giriş yap