max payne

• çok ürkütücü sahneleri vardır.misal:karanlık bir yerde kan izleri üzerinde çocuk ağlamaları eşliğinde sesin geldiği yere yürümek.
  ama hileyle bitirdiğim için kendimden utanıyorum o ayrı.
• 2. oyununu bitirince oyun yapımcılarının falan adını gördüğümüz listenin sonunda "max payne'in maceraları devam edecek" ayarında bir cümle beliriyordu. max payne 3 ün çıkmasını bekledik, çıkmadı. hala umutluyuz.
• kafasına 3 kurşun yiyen adamların hiç istifini bozmadan ateş etmeyi sürdürebildiği oyun.
  
  edit : kafasına 42 kurşun yiyip anca ölen bosslar da varmış.
• başrolde mark wahlberg oynayacakmış. bence iyi seçim. umarız film beklentilerimizi karşılar.
• oyunun başında karısına tecavüz edildiğini gördükten sonra oyun boyunca surat ifadesi zinhar değişmeyen karakter. hastasıyız. ailecek.
• 2. oyun the fall of max payne'i de gördükten sonra iyice derdiyle dertlendiğimiz bir abimiz. türk olsa "allahınız var mı lan", "yeminimi bozuyorum huleean" diye alemlere dalardı. soundtrack olarak da orhan baba'dan kaderimin oyunu ve batsın bu dünya yakışırmış.
  ..
  ayrıca şimdi gördüm ki filmi çekiliyormuş. sürekli sağnak yağmur altında, blade runner'a benzetmek şartıyla ridley scott'a verilse bi başyapıt çıkabilir bence ama çok geç artık sanırım. post prodakşın aşamasındaymış.
• filmin ilk fragmani sinemaestro ekibi sozluge cokmeden once burada:
  http://www.filmdrunk.com/post.phtml?pk=2134
• fragmanı görünce ister istemez heyecanlandığım eski göz ağrım. oynayabildiğim ilk vurdulu kırdılı oyundu kendisi. çünkü vurdu kırdı bahaneydi, karakterin sanrılarının hastasıydım ben. rüyadan gerçeğe, gerçekten rüyaya, bazen rüyadan rüyaya atlayışlarının hastasıydım. adam hem çok cesurdu, hem de alabildiğine korkaktı. bu karakter filmde nasıl tanıtılacak bilmiyorum ama, max payne 2'yi oynayanların hatırlayacağı, bir bölümde max payne'nin karşısına çıkan bütün adamları pata küte öldürürken rastladığı ve affalladığı (afallayan benim gerçi.) elinde paspas, önünde kova, kulağında kulaklıklar, etrafta olup bitenlerden habersiz, büyük bir keyifle late goodbye'ı söyleyen temizlikçi adamı filmde görsek ne hoş olur diye düşünmeden edemedim, umarım görürüz...
• fragmanına bakılırsa devamı da çekilecek olan film. zira asansördeki mona, aesir şirketi, payne in evindeki yatağa bakması v.s hep ilk oyundaki sahneleri anımsatıyor, film zaten gişe yapacağına göre ikinci film de gelecek demektir. bir de o ara yeni oyun çıkar, al sana amerikan pazarı.
• marilyn manson'dan if i was your vampire'la alaka kuramadığım film(fragmanda çalan şarkı). ne alaka lan? umarım oyundan riplenmiş halini bile bayıla bayıla dinlediğim max payne'in oyun soundtrack'inde max payne theme olarak tanıyıp sevdiğimiz bol çellolu şarkı ve türevleri olur filmin soundtrack'inde. ne şekilde olursa olsun, merakla bekliyorum max payne'i.