• öz olarak tanımlamak gerekirse, temel görevi paranın istikrarını sağlamak olan merkez bankasının izleyeceği politikaları oluştururken bağımsız olmasını (bilhassa hükümetten) ifade eden kavram. kamu kurumlarının sınavlarına hazırlananların daha detaylı bilgi edinmeleri tavsiye edilir. zira en trend mülakat sorularındandır.
  • kisaca; hazinenin ba$i siki$tiginda "mb karde$im bana ordan 10 trilyon bas da yolla emi?" deme yetkisinin olup olmamasi. mb bunu yapmayacak kadar özerk olsa bile, api gibi para politikalarinin ne kadarinin aksi yöndeki baskilara ragmen mb istegine göre yapilabildigi önemlidir. mb ba$inda delirgen biri yoksa, ki sonucta yönetim topluca karar verir dikta olmaz, kendi ba$ina birakilmasi uzun süreli istikrar icin $arttir.

    japonya ekonominin her alaninda oldugu gibi bu konuda da dikkate alinmamalidir zira ekonomisi o kadar gubidik yönlenen bir memlekettir ki ekonomistler sirf onlar icin türlü türlü teoriler cikartmaktadirlar.
  • bizim merkez bankamızın ne kadar bağımsız olduğuna ilişkin bir yazından azıcık alontı ekte yer almaktadır. yazının tamamı milliyet gazetesinin 23/01/2006 tarihli gazetesinden veya gazetenin elektronik nüshasından okunabilir.

    http://www.milliyet.com.tr/…1/23/yazar/toruner.html

    merkez bankası başkanı serdengeçti, banka'nın yeterince bağımsız olmadığını nihayet anladı ve fiili bağımsızlıktan bahsediyor. toplantı için istanbul'a gelen şili merkez bankası yönetim kurulu üyesi ve maliye eski bakanı manuel marfan ile şili fahri konsolosu haluk sanver'in verdiği akşam yemeğinde bir araya geldik ve konuyu tartıştık. ortaya çıktı ki, merkez bankamız iddia edildiği ölçüde bağımsız değil.
    neden mi?
    1) banka, başbakanlığın izni olmadan yurt dışında temsilcilik açamaz.(tcmb yasası madde 2)
    2) banka, uluslar arası kurumlardan hükümet'in izni olmadan hisse alamaz.(tcmb yasası madde 3)
  • bu bağımsızlık, türkiye'deki merkez bankasının adının türkiye cumhuriyeti merkez bankası değil de türkiye cumhuriyet merkez bankası olmasının nedenidir aynı zamanda. (bkz: tcmb/#3857692)
  • para basan hiçbir şey bağımsız olamayacağından, tamamen hayalidir.
  • neo-liberalizmin en kutsal palavralarından biriyle daha karşı karşıyayız sayın seyirciler.

    mesele bağımsız olup olmama meselesi değil, kime bağımlı ve kimden bağımsız olunduğu meselesidir. televole iktisatçılarının sabah akşam gördükleri düş, merkez bankası'nın siyasi kontrolden bağımsız olması ve tamamen uluslarası sermayenin ve onların yerli ortaklarının emrinde olmasıdır. yani bizden (hem ulusal hem sınıfsal anlamda) bağımsız, onlara (hem ulusal hem sınıfsal anlamda) bağımlı.
  • bu bağımsızlık hadisesi de abartılmaya başladı iyice. hatta o kadar ki yeni merkez bankası başkanı` :durmuş yılmaz` atanır atanmaz medya ordusu tarafından sorulan soru: "efendim dalgalı kur rejimine devam etmeyi düşünüyor musunuz?", yahu ne desin adam şunu mu desin: "bakın bu soru art niyetli bir sorudur, merkez bankasının bağımsızlığına gölge düşürmek amacı güdülüyor. biz bağımsız kurumuz, neyi istersek yaparız. yeni bir sistem getirmeyi düşünüyorum, trampa ekonomisine geri döneceğiz" mi desin. bırakın ya. kardeşim bu ülkenin belli bir ekonomi politikası var mı yok mu? her başkan değiştiğinde adam bağımsız diye istediğini mi yapacak?

    merkez bankası başkanı'nın "evet dalgalı kur rejimine devam edeceğiz" demesinin ardından piyasaların (ne ve kimlerden oluştuğu belli olmayan meçhul) rahatlaması da ayrı bir güldürü konusu. piyasa içinde;

    - abi duydun mu dalgalı kura devam edecekmişiz.
    - öyle mi çok sevindim, çok şükür. darısı bundan sonraki atamalara. bugünleri de atlattık ya allahtan daha ne isterim.

    komedi yahu komedi. hele bir de medya saçmalarının en ufak bir söylemi ve hareketi, merkez bankasının bağımsızlığına gölge düşürmesi olarak yorumlaması da cem yılmaz esprilerinden daha komik geliyor bana. durmuş yılmaz'ın "hükümetimizin büyüme ve istihdam politikalarına da desteklemeye devam edeceğiz" sözünü kıçından anlayıp hükümetin güdümünde merkez bankacılığı olarak yorumlaması tam bir abesle iştigal durumudur, durumdan vazife çıkarmaktır, pespayeliktir. yahu tabiki destekleyecek bu kurum büyüme ve istihdamı, enflasyonu büyüme olmadan sıfıra indirmenin ne manası var? soruyorum...
  • para politikası bağımsızlığıyla karıştırılmaması gereken şey. merkez bankasının bağımsız olması başarılı bir para politikası için -özellikle enflasyonun kontrol edilmesi için- olmazsa olmazdır, ancak maliye politikasının baskın olduğu, sabit kur rejiminin uygulandığı bir ekonomik programda para politikası -her ne kadar onu uygulayan kurum bağımsız olsa da- maliye politikasını izlemek zorunda kalır.
  • bugün mahfi eğilmez ' in konuyla ilgili köşe yazısı mevcuttur. hükümetin diş ağrısına benzetiyorum merkez bankası ile ilgili sorunları. çekip kurtulmak istiyor ama sonra neye benzeyeceğini kendisi de bilmiyor.

    http://www.radikal.com.tr/…9.09.2009&categoryid=101

    ''bayram tatilinden yararlanarak gittiğim hindistan’dan dönüşte türkiye’de merkez bankası’nın bağımsızlığı üzerine bir tartışma yaşandığını öğrendim. ve nedense bu beni hiç şaşırtmadı. basından okuduğum kadarıyla başbakan’ın “davul bizde tokmak başkasında. enflasyonun faturasını kim ödüyor? biz ödüyoruz. iyi çıkınca merkez bankası (yaptı oluyor.) bedelini biz ödeyeceksek (merkez bankası) bize bağlanacak” diyerek başlattığı tartışma başbakan yardımcısı ali babacan’ın “yarın türkiye’de bir şeyler ters gittiğinde kimse bu merkez bankası yüzünden oldu demez. bunun sorumluluğu yüzde 100 hükümetin üzerinde. merkez bankamızın genel politikayla uyumlu bir çizgi çizmesi önemlidir” yolundaki açıklamasıyla doruk noktasına çıkmış görünüyor. hükümet yetkililerinin açıklamalarında en çok takıldığım nokta hükümeti ‘biz’ merkez bankası’nı ‘onlar’ diye nitelemiş olmaları. basını tarayınca bu açıklamaların ardından merkez bankası’nın bağımsızlığı konusunda birçok şey yazıldığını gördüm. ben biraz farklı şeyler yazacağım.
    ben bir ülkede merkez bankası’nın bağımsızlığını kanunlara değil üç sorunun yanıtlarına bakarak anlarım: (1) merkez bankası başkanı hükümetin izlediği maliye politikasını eleştirebiliyor mu? (2) hükümet merkez bankası başkanı’na saygı gösteriyor mu? (3) merkez bankası hükümetin politika metinlerinde uygulayıcı olarak görevlendiriliyor mu? ilk iki sorunun yanıtı evet üçüncününki hayır ise o ülkede merkez bankası bağımsız demektir. örneğin fed’in kanununda bağımsız olduğu yazılı değildir. ama fed açısından bu üç sorunun yanıtı iki evet bir hayır biçiminde olduğu için fed bağımsız bir kurumdur.
    orta vadeli programı ilk okuduğumda merkez bankası bağımsızlığının tartışılmaya açılacağını anlamıştım. çünkü eğer merkez bankası tam anlamıyla bağımsız olsaydı hükümetin, merkez bankası’nın para politikasını veri olarak alıp maliye politikasını bunun üzerine inşa etmesi gerekirdi. ne yazık ki böyle olmadı ve bütün politikalar bir biriyle iç içe girdi. gidişin bir tartışmaya doğru olduğunu sezmeme karşın bunu dile getirmedim. sonuçta aylardır açıklanması gecikmiş bir program açıklanmıştı ve belirli bir iyimserlik dalgası doğmasına yol açmıştı. bunu bu tür bir sezgi ile bozmanın yararlı olmadığını düşündüm. sonuçta bilim sezgiler üzerine değil veriler üzerine inşa edilir. o nedenle bu konuda o aşamada yorum yapmamaya karar verdim. orta vadeli programın açıklanmasının üzerinden kısa bir süre geçtikten sonra sezgilerim doğru çıktı. iki nedenle üzüldüm: (1) merkez bankası’nın bağımsızlığının hazmedilemediği bir ortamda olduğumuz doğrulanmış oldu. (2) bilim dışı görünen sezgilerimi doğru çıkması benim sezgilerimi daha ciddiye almama yol açabilir. ve bu, bilim dışı bir eğilim olduğu için beni sürekli rahatsız edecek bir durum.
    son bir yıla baktığımda ben merkez bankası’nın kendisine verilen bağımsızlığı doğru anlayıp süreci doğru yönettiğini düşünüyorum. önceki dönemlerde bazı hatalar yapmış olsa bile küresel krizle birlikte para politikasını doğru yönde kullanarak krizin etkisini az hissetmemizi sağladıkları kanısını taşıyorum. asıl sorun bence maliye politikasındaki eksiklik ve hatalardan kaynaklanıyor. bütçe açığının 2000’ler öncesini hatırlatır oranlara yükselmesine karşın ekonominin canlanmasına katkısı ne yazık ki para politikasının yaptığı katkıdan çok uzakta kalıyor. hükümet, maliye politikasını merkez bankası’nın para politikasını yönettiği cesaretle yönetebilse ve örneğin aynı miktar bütçe açığı çerçevesinde harcamaları artıracak yerde vergi oranı indirimlerini yaygın tutabilseydi krizin etkisini daha az hissedebilirdik.
    bir yandan maliye politikasını mali kurala bağlamaya çabalarken bir yandan da para politikasının temeli olan merkez bankası’nın bağımsızlığı olgusunu tartışmaya açmak ilginç bir çelişki oluşturuyor. bunun, ev sahipliği yapacağımız imf ve dünya bankası grubu yıllık toplantıları öncesinde yapılmasına ise söyleyecek söz bulamıyorum.''
  • teoride merkez bankası bağımzızlığı kavramı; merkez bankalarının temel amacı olan fiyat istikrarını sağlarken hükümetten ve diğer ekonomik birimlerden bağımsız karar alabilme yetkisine sahip olması olarak tanımlansa da pratikte pek de böyle olmadığı görülmektedir.

    ayrıca bağımsızlık; merkez bankalarının, hazinenin ve dolayısıyla kamunun finansman açığını karşılamamasıdır. zira hazineyi finanse eden bir merkez bankası temel amacı olan fiyat istikrarını sağlama olgusundan uzaklaşacaktır.
hesabın var mı? giriş yap