• link

    inanamadım, tekrar tekrar baktım.
    iyi, başka ne testi yapalım öğretmenler sıfırdan çocuklarla uğraşmasın diye? kromozom testi, genetik analiz, soy ağacı dökümü...
    kimlerin eğitim alıp, kimlerin almayacağına, kimin sistem dışı kalacağına falan da karar veririz artık bu çeşit çeşit taramayla, işimiz kolaylaşır ne de olsa, atarız toplumun tortusunu, ooohhhh.
    üç yıl içinde tamamlanması planlanıyormuş, allahtan süreyi uzun tutmuşlar , bunun bakanlığı o kadar sürmez nasılsa diye bir rahatladım.

    edit
    okuduğumu anlamadığımı, bunun ne sakıncası olduğunu, iyi niyetli girişime kötü niyetli yorum olduğunu söyleyenler var. peki açayım o halde; öncelikle üstün zekalı, özel eğitim gerektiren, duyma, görme engelli de dahil bir sürü çocukla çalıştım. kızımın da başka bir nedenle yapılan test sonucu üstün zekalı olduğu saptandı yıllar önce (büyük talihsizlikti). karma eğitim, özel eğitim, erken okula başlama, sınıf atlatma seçenekleri tartışılarak 4.5 yaşında okula başladı, çok yıllardır onun eğitim dramının yakın tanığıyım yani bu meselenin yakın yaşayanı ve bileni olarak konuşuyorum.
    neresinden tutsan elinde kalan bir eğitim sistemimiz olduğunu kimse inkar edemez herhalde. eğilim, yönelim falan deniyor da bizim sistemimizde etiketlenen bir çocuğun iflah olma şansı yoktur. üstün zekalı diye etiketlenmek bile sanıldığı gibi harika bir durum değildir. yüksek başarı beklentisiyle harap edilmiş, kayıp bir çocukluk, bozulmuş ruh sağlığından başka şey kalmayabilir çocuğun elinde (tecrübe edilmiştir).
    vasat, ortalama, düşük zeka ve kavrayışla nitelenen çocukların ne olacağını hiç konu bile etmiyorum.
    siz beklediğiniz, planladığınız en iyi verimi alıp, istediğiniz türde birey yetiştireceksiniz diye insanı hayatının başlangıcında kategorize edemezsiniz. kaldı ki bu ülke yıllardır tarlada yetişen ürününü bile planlayamamış olmakla tescilliyken.
    sürprizi ortadan kaldırıp, bilinmezi bilinene döndürüp dizi dizi einstein yetiştireceğinizi mi sanıyorsunuz? hayat öyle ilerlemiyor işte. becerebiliyorlarsa önce özgür bıraksınlar çocukları, onların içinden ne çıkacağını bu testleri hazırlayanların hayal etme olanağı bile olmadığına iddiaya girerim.
    çocuklara test yapmayın, çocukları kategorilere ayırmayın, çocukları yönlendirmeyin, becerebiliyorsanız özgür bırakıp, yönelimlerine ve yaptıklarına tanık olun, destek verin, o zaman bizim henüz bilmediğimiz ama onların hayal edebildikleri şeyler ortaya çıkma olanağı bulur.
  • zeka ve bilincin bilim dünyasında ne kadar tartışmalı ve henüz tam olarak keşfedilmemiş bir şey olduğunun farkında olmayan cahil tasarısı.
  • o makama getirilirken zeka testinden geçmemiş bakan icadı.

    şöyle düşünün; baklavalık hamur yapıyorsunuz ama açılmıyor hamur, hamuru açmak için farklı farklı merdaneler, oklavalar deniyorsunuz. olmuyor olmuyor. yapmanız gereken o hamuru çöpe atıp, yeniden hamur karmak aslında. o da sağlam bir eğitim sistemiyle olur. şuanki sistemde zeki olanlar bile salağa evrilir, bunun için test yapmak, "ne kadar geri zekalı bir eğitim sistemimiz var"ın teyidi olur.
  • ortalama bir zeka testi bir buçuk iki saat sürüyor.
    zeka testini, milli eğitim bakanlığının onayladığını, rehberlik araştırma merkezleri yapıyor.
    bu merkezlerde her çalışan psikolojik danışman/psikologlarda bu testin sertifikası yok. çünkü bakanlık artık her testi sertifika usulüyle kullanıma açtı.
    rehberlik araştırma merkezlerinde özel eğitim ve rehberlik olarak iki alan vardır. rehberlik pek çok yerde ikinci planda kalsa da özel eğitim bölümünün yükü oldukça fazladır.
    bir günde en faza 4 test yapabilirsiniz, insanın zihni yoruluyor, ki dört söylenen en iyi rakam. iki tane yapıldığında üçüncüsü çok zorluyor.
    bu merkezlerde çalışan insanlar; hangi ara özel eğitim incelemelerini yapıp kalan öğrencilere zeka testi yapacak?
    zaten bilsem uygulamalarına neredeyse her çocuğu katıyorlar. eğer bakanın kastettiği buysa, bunu gayet başarılı şekilde hallediyorlar.
    ama her öğrenciye ayrı ayrı uzun uzun zeka testi yapmak ; no baby, sırf bunun için psikolojik danışman yetiştirmek bile altı ay sürer.

    muhakkak bu açıklamanın bir ayrıntısı vardır, olmalıdır.

    edit: ben kendi salaklığımdan okumadım haberi de yorum yaptım. anladığım kadarıyla bahsedilen durum bilsem testleri. 1,2 ve 3. sınıflar bu teste giriyor; bahsedilen testi burada uyguluyorlar.
    yine tüm öğrenciler olmuyor ama anlamlı sayıda öğrenci taramadan geçmiş oluyor.

    haberin biraz da yanlış başlıklandırılmasına maruz kalınmış. anlatılan e- rehberlik sistemi öğrenci takip sistemi gibi bir durum. belki öğrencilerin rehberlik servisine uğramaları da takip edilecek gibi bir başlık olsaydı daha anlamlı olurdu.
    anlatılmaya çalışılan olay okul yaşantısı boyunca öğrencinin okul psikolojik danışmanıyla yaptığı görüşmeler, danışmalar kesinlikle gizlilik ilkesi korunarak kayıt altına alınacak ve öğrenci okul da değiştirse, öğretmeni de değişse yapılan çalışmaların neler olduğu belli olmuş olacak.

    örnek olarak; bir öğrenci ilkokulda babasını kaybetmiş ve okul psikolojik danışmanıyla yas çalışılmış, o öğrencinin sistemine bu bilgi kaydedilecek ve psikolojik danışmanı değişse de öğrenci okul da değiştirse yeni yerinde ne çalışıldığı görülüyor olacak.
  • muhtemel sorular

    -ölünce ne olur
    -cennette kaç huri var
    -dünya lideri kimdir
  • haftasonu gattaca izledikten sonra aklina gelmistir. sonundaki yazilari da okusaydi keske.
  • gereksiz, rezillik
  • zeki insanlardan kurtulmak icin guzel bir yontem. buyumeden elemek en mantiklisi.
  • milli eğitim bakanlığının getirdiği ya da getirmeye çalıştığı yeni uygulamaların henüz mantıklı, iyi ya da gerekli olanına rastlamadım.
  • kesinlikle doğru karardır.

    küçük yaşlarda çocukların üstün oldukları durumlar ortaya çıkmayabiliyor. özellikle sınıf öğretmeni yetersizse, kendini gncellememişse üstün yetenekli bir çocuk öğretmen tarafından mal muamelesi görüyor. ve üstün yetenekli bir birey kaybolup gidiyor.

    üstün yetenekli çocuklar ülkenin geleceğidir. onları tespit etmek de milli eğitim bakanlığının asli görevidir.

    ayrıca zeka testi denilen şey bir çoktan seçmeli test değildir. kontenjan yoktur. sıralama yoktur. dolayısıyla torpil gerektiren felan bir durumda yok aslında (türkiye için bu çok ütopik oldu tamam). çocuğun üstün zekalı olunca bir başarı elde etmiyor. sadece alacağı eğitim farklılaşıyoer. çünkü o farklı birey. bu farklılık aslında sanılanın aksine çoğu zaman avantaj değil dezavantaj sağlıyor. işte bu dezavantajları da ortadan kaldırıp üstün yetenekli bireyi topluma sağlıklı bşr biçimde kazandırmak için bu çocukların tanımlanması çok önemli.

    üstün zekalı olmayan bir çocuğa üstün zekalı tanısı koymak çocuğa hiçbir fayda getirmez. aksine zararı olur çocuğa.

    hal böyleyken bütün çocukların zeka testinden geçmesi niye kötü geldi size ben anlam veremedim.

    edit: başlık tam cahil turmosuluna dönmüş.
    bilmediğimiz konularla ahkam kesmeyi ne çok seviyoruz.
    adam hayatında bir tane üstün yetenekli çocuk görmemiş, bi tane zeka testi görmemiş, bi tane zeka testi adı söyleyemez, hatta bu testin ne olduğunu da bilmez ama burada kendince akıl yürütüyor.

    edit 2: aşağıda biri demiş ki bakanlık geçen sene özel ve devlet okullarında bu sınavı yaptı. içinde din, matematik ve türkçe vardı.

    bu bilgi tamamen yanlış.

    bakanlık bu testleri neredeyse 30 yıldır uyguluyor.
    okullara yazı gönderiyor. isteyen 1,2 ve 3. sınıf öğrencisi bu testlere girebilir diyor.

    sınavın içinde de asla din bilgisi olmuyor.

    kaldı ki tekrar ediyorum bu bir sınav değildir. zeka testidir.

    isteyen veliler bu testler özel kurumlarda da yaklaşık 500 ile 1000 tl arasında bir fiyata uygulatabilirler.
hesabın var mı? giriş yap