• konu ' türkler ' ya da ' türk ' kimdir tanımı. aslı dahilinde konu halende tartışmalıdır. oysa konu 1924 anayasasında gayet açıktır.

    madde: 88:

    ' türkiye ahalisine din ve ırk farkı olmaksızın vatandaşlık itibariyle türk ıtlak olunur. '

    1924 anayasası dinsel ve ırksal farklılıkların bulunduğunu ancak kullanılan ' türk' lük ' sıfatının dinsel ve ırksal bir anlam taşımadığını, coğrafi ve siyasi ( vatandaşlık bağı ) anlama geldiğini belirtmektedir.

    öz cümle, ' milliyetin esası ırk değil, siyasal sadakattır. ' ( i. turan, cumhuriyet tarihimiz )
  • ziya gökalp'in turan, oğuz milliyetçiliği ve en son anadolu milliyetçiliği -daha doğru tanımıyla türkiye milliyetçiliği- tekamülünü esas alan bir beyan. bunların içinde ırk ayrımı yapan bir tek oğuz milliyetçiliği olabilir. onun da sınırları keskin değildi. yani türkiye cumhuriyeti kurulurken ırkçı bir yapıyla kurulmadı. modernizmin aksine etnikçi değil bütünleyici bir yapısı vardı. modernizm ve modern sonrası anlayışlar etnikçiliği getirdi.

    ziya gökalp atatürk'ün fikir babası idi. fikirlerini de ideolojilerin kendi dinamiğine bağlı kalacak şekilde aslında olması gereken hâliyle coğrafyaya ve o anki siyasi duruma göre belirliyordu. bu yöntem, kısa vadede büyük bir fikir devriminin olmasının anahtarıydı.

    bir bakıma doğru hatta dosdoğru ama eksik kaldı işte. balkanları unutup ortadoğu'ya çektik kendimizi bu süreçte.

    ortadoğu'daki insanlar osmanlı'yı hiç sevmedi. dolayısıyla türkiye cumhuriyetini de sevmiyorlar. kadınlarımıza orospu muamelesi yapıp hakaret eden gavatlardan mütevellit bir toprak orası. yani hiç sevmiyorlar ve biz ülkecek enerji uğruna yanlış ata oynuyoruz. balkanlara oynamalıydık, epey önceden bu hamleyi yapmalıydık. fakat biz orada iskan ettirdiklerimizi balkan göçü ile telef ettik istanbul sokaklarında...

    neyse konuyu dağıttım.

    turan mefkuresi, kurucu şahsiyetlerin en uç mefkuresi en büyük siyasal sadakat arzusuydu yani.

    fakat turan bir ideal olarak kaldı. ulaşılması hedeflenen en yüksek hedef, nihai mefkure olarak belirlendi ve öylece kaldı.

    aslında bu heyecanla bir motivasyon oluşturulmak istendi. maalesef olmadı. türk birliği sağlanamadı. uzun yıllar da sağlanamaz. gerek rusya, gerekse de siyasal islam'ın baskın olduğu türkiye toplumu bunun yanlış olduğunu iddia ediyor.

    dünya kutuplaşıyor. amerika, avrupa birliği ve doğu bloku. bizim neden siyasi bir birlikteliğimiz olmasındı ki ? bu düşünce belki doğru belki yanlış gelebilir ama bunun için herhangi bir adım kesinlikle atılmadı bu zamana kadar. bu nedenle siyasal bir sadakatten çok manevi hissiyatlarla şekillenen bir milliyet anlayışımız var.
hesabın var mı? giriş yap