• jane eyre, emma, wives and daughters, berlin alexanderplatz, pride and prejeduce, dekalog, band of brothers, sherlock, bag of bones, çalıkuşu gibi muhteşem yapımlar bu kategoriye girer. *

    ayrıca bbc nin bu konuda açık ara önde yer alan bir kuruluş olduğu ise ayrı bir gerçekliktir.
  • bbc yapımı muhteşem bir örneği için (bkz: black mirror)
  • netflix ve benzeri platformlardaki bu mini dizi formatına bayılıyorum.

    sinema salonunda çişin geldiğinde ara veremeden, sağdaki soldaki sığır cep telefonu açıp karanlığı böldüğünde veya kendi aralarında konuştuklarında darlana darlana izlemek zorunda olmuyorsun. evinde izleme imkanı süper.

    televizyonda şu saatte oynayacak gibi bir gariplik olmadan istediğin zamanda seyrediyorsun. çay almak istediğinde durduruyorsun. süper.

    son ve bence en önemlisi anlatıyı önceden belirlenmiş zaman kısıtlarına oturma derdinin (bildiğim kadarıyla) olmaması. yani bir sinema filminin salonlardaki zaman ayarlaması için kullanılan "slotlara" oturması gerekiyor. çok çok önemli bir yönetmen falan değilsen o saat aralıklarına oturtman gerekiyor anlatıyı. mesela anlatacağın hikaye aslında en güzel 4 saatte anlatılabilecek bir şey ya, kalkıp 4 saatlik film yapamıyorsun. ya bir slot ya iki slot edecek kadar bir süre olmalı film. e öyle olunca ya kırpacaksın ya da aslında hikayenin anlatılışında çok da gerekli olmayan sahneleri kullanacaksın. e ben neden bir anlatının en güzel halini izleyemiyorum ki zaman kısıtları sebebiyle? mini dizi olayı bu derdi hallediyor. süper.

    dizilerde de, hele sonu en başından tasarlanmamış dizilerde, tv'de yayın slotunun içine o günkü bölümü oturtmak derdinin yanında olayların artık sadece devam ettirmek yazılmaya başladığının hissedilmesi dertli oluyor. arkadaş ne anlatacaksın, nereye bağlayacaksın, hikayen ne kadar sürecek, kaç dakikalık parçalarla vereceksin, belli olsun. ona göre yaz çek. hayat böyle olsa ne güzel olur ama lakin ki televizyon dünyası bu imkanı sağlamıyor. bir çok dizi sonraki sezon devam edecek mi belli olmadan çekiliyor. ama mini dizi öyle mi? 30 dakikalık 10 bölüm mü, 50 dakikalık 9 bölüm mü, 50 dakikalık 9 artı bir buçuk saatlik son bölüm mü, bu hikaye nasıl en güzel anlatılacaksa diğer parametreleri takmadan çekip yayınlama imkanı var. süper.

    hele hele yerli dizilerdeki 90 dakika olayı tamamen artık izlenemez kıldı yıllar önce. boş sahneler, anlamsız uzatmalar... mini dizide bunu yapmaya gerek yok. süper.

    yani bir romancı bu roman 450-499 sayfa olmalı diye oturmuyorsa klavye başına mini dizi çeken adam da hikayesini süreye uydurmaya çalışmadan, süreyi hikayeye öre ayarlayabiliyor. nasıl da süper.

    ya da ben öyle sanıp mutlu oluyorum. yanılıyorsam haber edin, sileyim. ya da durun, hiç ellemeyin beni dünyanın mini dizlerle daha iyi olacağına inanarak yaşayayım. mini dizi ne kadar harika bir format! yaşasın mini dizi. gelecek mini dizinin olacak...

    bak unuttum bir de ingilizce malzemeyi ingilizce altyazıyla izleme imkanı var ki dadundan yinmez.
  • bence muhteşem bir pazarlama stratejisi. yakında filmlerin yerini alacak kesinlikle. günümüz izleyicisi 2 saat süren bir filmi kesintisiz izleyemiyor. film tam konsantrasyon gerektiriyor ve arada gelen bir mesaj, bir bildirim çok şey kaçırmanıza sebep olabiliyor. ayrıca pandemiyle gelen sinema salonlarına olan talebin azalması ve kişisel sinema alanı yaratma da caba. ev=konfor dersek bir insanın konfor alanında kesintisiz odağı max 45 dk dır.
  • neden mi mini dizi. filmde bazı konular, durumlar bu da öyle oluversin diye hızlıca geçilebiliyor. uzun sezonlu diziler ise kalitesini gittikçe kaybediyor. hele tutmuş bir işse aman zaten izleniyoruz diyip izleyicinin zekasıyla dalga geçiyorlar.

    ama mini dizi öyle değil. hem karakterleri yeterince anlayıp hem de anlatılacak konu tane tane işlenebiliyor. uzatma kaygısı veya kısaltma kaygısı yok.

    bazen bu kadar hızlı izlemeseydim diyorum ama maalesef piyasadaki çoğu kaliteli mini diziyi tükettim. daha çok kaliteli mini dizi çekmeleri dileğiyle.
  • sanırım bildiğim ve önerebileceğim en iyi örnek (bkz: black mirror)
  • trt'nin şu aralar denemekte olduğu, 4 bölüm olmasa bile en çok 7 ya da 8 bölümle acilen yaygınlaşmasını dilediğim ve kadrosunda da okan yalabık'ı görmek istediğim dizi türü.
  • genelde 3 -4 bolum suren, bolumleri uzun suren diziler. bunlar daha ziyade cok uzun bir film gibi olup tv'de gosterildikleri zaman dizi haline sokulmus eserlerdir.
hesabın var mı? giriş yap