• aragorn yerine theoden motivasyonunu tercih edenler işin sırrını çözmüştür.
  • bugün çalışanlardan birisine yaptım, çok da etkili oldu. çok net bir şekilde olum seni bi sikerim kendine gelemezsin adam gibi işine odaklan yada siktir git dedim. bugün çok verimli bir gün geçirdi arkadaş, ara sıra böyle motivasyona ihtiyaç olabiliyor.
  • bkz
  • temizinden onda sekizine hahahsiktir be diye tepki verilmesi lazım ama tav olanı da çok. yarıyorsa devam. mentör olarak görebileceğiniz durumda ve eylemlerinden somut olarak haberdar olduğunuz biri/leri olmadan, kademeli-ilerlemeli şekilde olmayan bir videodan - hem de karşısında mal mal yapmacık tepkiler veren suni bir moderatör varken mesela- etkilenebiliyorsanız, bu aktivasyon enerjisi değeriyle işiniz hem çok kolay hem çok zor. ya da siz zaten bu içsel erke sahipsiniz ve sadece hızlanıyorsunuz.
    açıkçası bir insanın sağlayamadığı bir ilerlemeyi, üzerinde çalışılmış kolpa bir tavır, jest, mimik vs ile servis edilen herhangi bir konuşmanın sağlatacağını sanmıyorum. insanlar anlık hayplanmayı seviyor. atmaları gereken asıl adımlardan - ki bunlar genelde efor ister ve can sıkıcıdır- bir süre daha uzak kalmalarını sağlıyor. yapmak yerine nasıl yapacağın üzerine düşünmek, konuşmak sarıyor. o esnada işe yaramaz işler peşinde koşuyor olma hissiyatından da biraz sıyrılıyorlar. yahut 'çabalamıyor değilim' zihin durumu yakalanmış oluyor. bol şans.
  • çok kötü hissediyordum, depresyon falan şekillerdeydim. ayvayı yemişim. ama baya bi sağlam yemişim hani. hani bazen hayat size aparkatı bi çakar ya böyle sağ alttan. işte öyle yemişim ayvayı anlıyor musunuz? bazı durumlarda hayat soyut yollardan duygusal olarak yapıştırır sol kroşeyi. bazen de duygusala gardınızı almışken aparkatı yersiniz karaciğerinize. benim yediğim de bu aparkat gibiydi işte. baya somuttu. elle tutulur hale gelmişti. öyle bir elle tutulur haldeydi ki 20 bin liralık kyk borcuna dönüşmüştü. okulun bitmesine bir ay kalmış bir belirsizliğe dönüşmüştü. hepsinden öte yakınlarından bile yardım isteyemediğiniz, ringin köşesinde duran ve kaşınıza zımba dikişlerden atacak olan ailenizden, arkadaşlarınızdan bile kaçtığınız hale gelmişti. gel gör ki sınav haftasına denk gelmiş bir de. siz normal insanlar beni moralim bozuk görünce sınavlar kötü geçti falan sanıyorsunuz. sınav kötü geçer mi oğlum? sınavlar kolaydır. zor olan başka bir şey var ama bilemiyorsun işte. böyle bilemeyince ekşiye girin. hep girerim ekşiye.

    en popüler üç başlık vardır ekşide. kyk borçlarının silinmesi, bedelli askerlik ve rezalet başlıkları. bu üçünden herhangi birine denk gelirseniz gününüz mükemmele döner. zira hayatın boktanlığı ve çürümüşlüğü hakkındaki dondurma kabında saklanmış soğuk ve karanlık düşünceleriniz, bu başlıklardaki sıcaktan erimiş beyinlerden taze çıkma sıçmık kokulu fikirlerle karşılaşınca ortamdan uzaklaşacaktır.

    ilk başta rezalet başlıklarından bahsedelim. tamam bahsettik. onlara bu kadar yer ayırmamız bile yeterli. sonra elimize 6000 liralık telefonumuzu alıp youtube’a girelim. şaka len ne 6000’i 650 liraya aldım benimkini ben. param yok diye mi sandınız? yooo, daha iki gün önce kadıköy’de bira içiyordum. bilmeyenlerin ufkunu iki katına çıkaracak bir bilgi vereyim tanesini 16 liradan satıyorlar biranın. zengin olmasam nasıl gideyim lan oraya? orda arkadaşlarda var hep 6000 liralık olan telefonlardan, ben onlarınkileri şöyle bi elime alıp bırakıyorum. bir de güzel sarılıyorum vedalaşırken onlarla. böylece 300 liralık parfümlerinden de nemalanıyorum. işler böyle bizim yaşıyoruz bu hayatı.

    kadıköy’de biralardan sonra midye yiyelim dedik yürüyoruz bahariye tarafına, bi tane deliyle karşılaştık. adama deli diyorum çünkü bir tek ben durdum. arkadaşlar falan hep gittiler. ben yarım saat falan konuştum adamla. konuştum dediysem hep adam konuştu. tipi anlatayım diyeceğim ama anlatacak bir şey yok bildiğin evsiz işte. bankta oturuyordu bizi görünce kalktı, millet gidince oturdu geri. sana mı kaldık der gibi baktı bana ama çaresizce anlatmaya başladı. ne anlattı dinlemedim. en son da sordum sen ne anlatıyorsun abi diye, hemen ya gençlik şöyle böyle demeye başladı. motivasyon konuşması lazımmış bize. dedim ki sylvester stallone gelse motive edemez beni. yarın sınavım var dayı diyip kaçtım oradan. arkadaşları aradım açmadılar. ben de eve döndüm uyudum.

    ertesi gün sınava girdim çıktım derken bi eve gitmem lazım oldu. ev derken memleket olana. uzak lan orası nasıl gidicem hem devamsızlıktan da kalırım diyodum ki hocayla konuşmak geldi aklıma. çıktım hocanın odasına girdim içeri nasılsınız hocam iyi misiniz falan. sınavı sordu bana nasıl geçti diye. sonra ilki kaçtı diye de sordu. sonra saçlarımı kestirmiş olmamdan falan da bahsetti. ben soruyorum kendime hep lan bu adam beni nerden tanıyor diye. en son da dedi ki git memleketine benden de selam söyle. bunu öyle bir babacan ses tonuyla söyledi ki benim hayatımda en çok güvende hissettiğim andı o an.bütün o boktan his falan uçtu gitti. 21 yaşımda mutluluk kelebeklerine döndüm. hemen arkadaşlarıma anlatmaya indim aşağı. onlar çoktan kyk borçlarının silinmesi gerektiği ve bedelli askerliği nasıl yapacaklarını konuşmaya başlamıştı bile. bu şanlı görevi üstlendim ve onlara bir motivasyon konuşması yaptım. dedim ki;

    “let me tell you something you already know. the world ain't all sunshine and rainbows. ıt's a very mean and nasty place and ı don't care how tough you are it will beat you to your knees and keep you there permanently if you let it. you, me, or nobody is gonna hit as hard as life. but it ain't about how hard ya hit. ıt's about how hard you can get hit and keep moving forward. how much you can take and keep moving forward. that's how winning is done!”

    3 tanesi ne diyon la değişik biz ingilizce bilmiyoruz dediler. sonuncusu da rocky lan bu siktir git dedi. siktirip gittim ben de memlekete. selamını da söyledim hocamın. hatta ayva götürücem burdan hocama. güzeldir bizim buraların ayvası...
  • "bildiğin tüm motivasyon konuşmalarını unut" denen motivasyon konuşması link.
  • “gerçek bir kahraman gücü kaslarının değil, kalbinin kuvvetiyle ölçülür. aradığım böyle bir kalp. tek istediğim bunun gibi bir şey.

    eski kitapları okuyordum.

    efsaneleri ve destanları.

    achilles ve altınları,

    herkül ve yetenekleri.

    spiderman’in gücü

    ve batman’in yumrukları.

    ‘ve açıkçası kendimi bu listede göremiyorum’ diyor coldplay. süper kahramanlar listesi. bize motivasyon vermek için hep böyle kahramanlar kullanırlar. olağanüstü yeteneklere sahip insanlar. bizi korkularımızdan kurtaran ve hayallerimize kavuşturan kişiler.

    öyle ya. biz ya bir hayali yaşarız ya da bir korkuyu. düşük not alma korkusu. sınav korkusu. başarısızlık korkusu. gelecek korkusu.

    ‘esas korktuğun şey senin içinde. korkularını içine çek. onlarla yüzleş.’ –batman begıns

    peki ya hayallerimiz? hayallerimiz ya hiç yoktur. ya da bastırılmıştır. hayallerimizin sesi kısıktır. neredeyse bir fısıltıdır.

    oysa hayatı gerçekten yaşamak için tek istemen gereken şey, hayallerinin fısıltısını duymak. onu hayatının müziği haline getirmek. tek istediğim bunun gibi bir şey.

    hayatının her gününde, kulağına tuhaf bir şekilde fısıldayan o hayalinin haykırışlarını duymaya hazır olmalısın. süper kahramanlara özenmek yerine olman gereken kişi olmalısın. kimsenin seni vazgeçirmesine izin verme. kimsenin artık çok geç olduğunu, kapıların kapandığını söylemesine izin verme. insan üstü yetenekleri olan birisini aramıyorum. olman gerektiği kişi olmanı istiyorum. çünkü olman gereken kişi olduğunda, sen artık bir süper kahramansın.

    bunun kolay olduğunu söylemiyorum. eğer kolay olsaydı herkes yapabilirdi. bunun için korkularınla kendin mücadele etmelisin. kendini bir tırtıl gibi çirkin ve zayıf hissediyor olabilirsin. ama unutma! içinde bir kelebeğe dönüşme gücü var.

    şu anda kendini çok küçük hissediyor olabilirsin. ama bir gün büyüyeceksin. öyle ya da böyle bir kelebeğe dönüşeceksin. ve dünyada ki tüm kelebeklerin bir ‘kelebek etkisi’ vardır. en küçüğü, en zayıfı bile dünyayı değiştirir. sen nasıl değiştireceksin? iyi yönde mi, yoksa kötü yönde mi? buna karar ver.

    ‘büyüyünce nasıl bir adam olacağına karar vermen lazım, clark. çünkü…o adamın karakteri iyi de olsa kötü de olsa…dünyayı değiştirecek..’ – man of steel

    dünyayı değiştirmek için tek istemen gereken şey, iyi bir kelebeğe dönüşmek. onu hayatının müziği haline getirmek.

    tek istediğim bunun gibi bir şey.

    gözlerini kapa ve dönüşmek istediğin o kişiyi gör. gerçek kendini. ona ulaşmak için yaptığın hataların seni korkutmasına izin verme. yeniden hata yap. daha çok hata yap. hiç olmazsa bir dene. odandan dışarı çık. doğanın kollarına bırak kendini. zihnindeki kötü düşünceleri boşalt. vücudunun işletim sistemi ruhunsa eğer, onu yeniden başlat. sonra küçük bir adım at. sonra bir tane daha. bir tane daha.

    yapmak istediklerini daha fazla erteleme. tüm gücüne odaklan. o odaklanma gücünle içinde ki güneş enerjisini dışındaki bir kıvılcıma dönüştür. heyecanlan biraz. canlan! sonra tekrar o listeye dön. süper kahramanlar listesi. hala onlardan birisi değilsin. olmana da gerek yok.

    kendini kimseyle kıyaslama. aynada gördüğün kişiden başka. o aynaya baktığında, insan üstü yetenekleri olan birini arama. süper güçleri olan birini. kendini ara. gerçek kendini. çünkü tüm iyi kahramanlar aslında sıradan insanlardır. ama kendini sıra dışı kalan o şeyi bulmuşlardır.

    ‘hepimizin içinde bir kahraman olduğuna inanıyorum. bizi dürüst kılan, bize güç veren, bizi asil yapan ve son olarak gururlu bir ölümü sağlayan.’ – spiderman2

    gerçek kendini bulmak için tek istemen gereken şey, kendi içine bakmak. onu hayatının müziği haline getirmek. pelerine ya da maskeye ihtiyacın yok. mutlu sonla biten bir peri masalına da. gerçek bir kahraman gücü kaslarının değil kalbinin kuvvetiyle ölçülür. aradığım böyle bir kalp. tek istediğim bunun gibi bir şey.

    eski kitapları okuyordum.

    efsaneleri ve destanları.

    achilles ve altınları,

    herkül ve yetenekleri.

    spiderman’in gücü

    ve batman’in yumrukları.

    ve açıkçası artık kendimi bu listede görebiliyorum”

    kaynak: barış özcan 2017 motivasyon videosu metni
  • youtuberların ekmek kapılarından biri. sürekli motivasyon videosu isteği alıyorlar.*

    https://www.youtube.com/watch?v=io-t-bukfy8&t=40s bir de bu var.
  • patronumuz her yılbaşı öncesi tüm beyaz yakaları toplar şirketin ne kadar başarılı bir yıl geçirdiğini anlatır teşekkür eder müdür ve üstü personel sene sonu primlerini cebe indirir ,müdür altı personel konuşma sonunda sessizce çalıştıkları bölümlere dönerler bizim dinlediğimiz motivasyon konuşmaları bu nedenle yavan geçmektedir şöyle bir kaç maaş prim hesaba geçse süper motivasyon olacak.
hesabın var mı? giriş yap