• bizim bakkalin ciragi; iyi cocuk, caliskan.
  • ispanyolca versiyonu miguel değildir. miguel mikail' in ispanyolca versiyonudur. aynı ingilizcede ki michael, fransızcada ki michel almancada ki michael gibi...
  • evlat edindiği adamın karısını kendine karı yapan bir arap'ın ismi.

    çok sevdiğiniz aklı selim bir tanıdığınızı düşünün... bir tane erkek cocugu evlat ediniyor, elinde büyütüyor. bu evlat edindiği çocuk, büyüyor ve genç bir adamken, genç bir kadınla evleniyor.

    bu çok sevdiğiniz aklı selim tanidiginiz olan adam, evladının karısına göz dikiyor ve bu yetmemiş gibi evladinin karısını, evladından boşayıp kendi karisi yapıyor. hatta eski karısına kuma getiriyor.

    bu adam hakkında ne düşünürsünüz? bu adam ne kadar ahlakli? siz böyle bir şeye cüret edebilir misiniz?

    zamanında birisi allah'ı da arkasında alıp yapmış bunu. hatta örnek olsun diye yapmış. caiz olduğunu göstermek için. yersen.

    bugün milyarlarca insanı arkasından sürüklüyor.
  • türkçeye mehmet olarak evrilmiş arapça erkek ismi
  • ingiltere'de 14 yaşında bir kızçocuğunu cinsel istismara tabi tutan ve para karşılığı erkeklerle birlikte olmaya zorlayan dokuz kişiden dördünün adı. (kaynak: bbc)
  • türkçe anlamı övülmüş demek olan islam peygamberinin ilk adı.
  • dunyada en yaygin isim oldugu tezine katilinasi hede. ortadogu'da her iki erkekten birinin on adi. zaten adamlarda isimler destan biciminde, "muhammed hamza al mahmudi bin hamdr" gibi isme rastlamak mumkun.

    yok sakincasi olmayacak da, birisi ariyor, ben muhammed diyor, hangi muhammed diye soramiyorsun, sorsan mesela "muhammed al mahmudi" diyor halbuki sen onu "muhammed hamza" saniyordun, taniyamiyorsun, taniyamadigini soyleyemiyorsun, soracagin soruyu karsindakini taniyamadigindan soramiyorsun, ve sonunda delirip sozluge yaziyorsun.

    sozluk bana adi muhammed olmayan arap bul lan allahsiz!
  • ashabının hz. muhammed'den bahseder, ona seslenirken kullandığı isim. kendisine "ey muhammed" diye seslenilmiş, uhud savaşında öldürüldüğü sanıldığı sırada "muhammed sadece elçidir*, baki olan alah'tır, savaşın" diye bağrılmıştır.
    bizdeki (türkler ve diger anadolu halkları) gibi hz. "ön eki", saygı belirteci kullanılmamıştır. ilginçtir ki, 2000'e doğru dergisiydi sanırım o zaman, perinçek'in dergisiydi işte, amacı hz. muhammedi eleştirmek hatta (bazı ad hominemlere temel olsun diye) karalamak olan sayısını bile "hazreti muhammed'in cinsel hayatı" diye çıkarmıştı.
  • cok buyuk bir basari hikayesinin sahibidir. kureys kabilesinin sefi abdul muttalib'in 10 oglundan biri olan abdullah'in cocugu olarak dunyaya gelmistir. anne-babasini kucuk yaslarda kaybettikten sonra kendisini himayesi altina alan abdul muttalib'in de kisa sure sonra olmesiyle kabile liderliginden uzak kalmis ve dusuk seviyeli bir soylu haline gelmistir. sahip oldugu zekayla bir 20 yil erken dogsaymis, babasinin ve dedesinin himayesiyle rahatca kabile sefi olurmus orasi kesin.

    konumuza donersek, kucuk yasta sahipsiz kalan muhammed is hayatina erken atilmak durumunda kalmis ve tuccarliga baslamistir. 25 yasina geldiginde ise hepimizin bildigi gibi 40 yasindaki basarili tuccar hatice ile evlenmistir. burada muhammed'in hirsindan bahsetmek gerekli cunku bu evliligi uzak kaldigi kabile liderligine tekrar adim atabilmek adina yaptigi cok net gorulebiliyor. biraz aciklamak gerekirse;
    -orta cag dunyasi dusunuldugunde, soylularin es tercihlerinde iki sebep goruluyor; ilki mensup oldugu kabile/klan/hanedanliga para/ittifak getirmek, ikincisi ise ozellikle unvan/taht sahiplerinin yaptigi turde genc esler bulup uygun varisler peydahlamak (evet burada gozler 8. henry'e cevriliyor).
    -allah'in agzindan 'benim eslerimle direkt temasa gecmeyin', 'ben oldukten sonra eslerimle evlenmeyin' seklinde kanunlar getiren bir kisinin daha onceden iki kere evlenmis bir dulla evlenmesi biraz gariptir.
    -25 yasinda bir erkek neden 40 yasinda bir kadinla evlenir.

    servet, basari ve ciddi itibarina ragmen 40 yasinda hala kabile icerisinde istedigi konuma gelememis olan muhammed cikar yolu olarak, mesruiyetini goklere dayandirmayi tercih etmistir. bu yontem kilic veya parayi secmekten biraz daha fazla zeka ve ozveri gerektirse de sonuclari daha kuvvetli olmaktadir. ebu leheb'in kendisine 'sen yuksek seviyeli bir soylu bile degilsin tanri neden seni secsin' lafinin altinda da esasinda mesruiyet geyigi yatmaktadir. dinin cikis noktasi, yonetici kesmin mesruiyetini tanriya baglamak ve onlari tanri tarafindan secilmis 'soylular' olarak tebaya kabul ettirmektir. ebu leheb'de kurulu duzenin ekmegini yiyen bir kisi olarak bu mevzuyu dile getirmektedir, ona gore muhammed'in kabile sefliginde hakki yoktur cunku kendisi dusuk seviyeli bir soyludur.

    sonucta muhammed ustun bir basari gostermis ve kabile sefligi icin ciktigi yolu arabistan krali olarak tamamlamistir. belki en bastan beri kabile sefliginden fazlasini istiyordu bunu bilemeyiz tabi ki ama yaptigi yolculuk ve sonunda geldigi nokta, en baba crusader kings oyuncusunu cebinden cikartir.

    buna benzer bir basariyi cengiz han gostermistir, konumunu kaybetmis bir soylu olarak kilicinin hakkiyla tum kabileleri birlestirmis ve mogol imparatoru olmustur. cengiz han'da tipki muhammed gibi kanunlar yazmistir amma velakin mesruiyetini goklere dayandirmadigi icin bir peygamber olarak anilmamaktadir.

    son not; su petra geyigi tam bir safsata, ufo, duz dunya, scientology tadinda bir olay.
  • işini başarıyla yapmış bir sahne oyuncusu. öldükten sonra da milyarlarca insanı sanrılarına inandırmayı başarmıştır.
hesabın var mı? giriş yap