• bazı kesimlerin su içmeyip, meyve suyu ve şarap gibi içecekler tüketerek allah'ı kandırdıklarını zannettikleri ibadet.

    doğrusu için,
    (bkz: #24843760)
  • murtaza demir'in hakkında yerinde tespitler yaptığı oruç.
    murtaza demir'in yazısı için;

    http://www.odatv.com/…bir-oruc-tutuluyor-2011121200

    --- spoiler ---

    dikkat ettiniz mi, bugünlerde sessiz sedasız bir oruç tutuluyor.

    milyonlarca alevi yurttaşımız oruç; daha doğrusu yasta… gönül gözlerini açmış, manevi dünyalarını ışıtan öğretileri üzerinden yaradanla kurdukları kıldan ince kılıçtan keskin iletişimle mutlu olmaya, manevi dünyalarını tatmin etmeye çabalıyorlar. özlerini dara çekip, kendi kendilerini sorguluyorlar… doğrudan, aracısız, şaşaasız… bir yanıyla ehli beyt’in yasını tutuyor, yezidleri lanetliyor, emevi dönemini ve günümüz yönetimleriyle ilgili bezerliklerini sorguluyorken, en çok da içinde bulundukları sosyal ve siyasal umutsuzluğu dert ediniyorlar.

    doğal olarak bu yas ve ibadet günlerinde, normal hayatlarından çok daha sessiz ve duyarlı hale geliyorlar. tarihi kılavuz eylemişler: insanı kutsayan, “yaradılanı severim, yaradandan ötürü” deyimini ilke edinen ve barışı önceleyen nedenlerle, tarihin en uzun ve en kanlı süreçlerinde, kırım kırım kırılmışlar! 1400 yıldan buyana, “ya allah bismillah, allah-ü ekber” diyerek, kendinden farklı olanı, farklı yakaranı, farklı mabede gideni öldürmeye koşan, öldüren, öldüren… öldürecek kimseyi bulamadığında birbirini boğazlayan islam âlemini ve bu âlemde olan bitenleri hayret ve şaşkınlıkla izliyorlar.

    zalimi tanıyor ve uzak duruyorlar. ve ibadetlerini, kimliklerini, kendilerini, çocuklarını zalimden saklıyorlar. öyle ki, tarihi arka plandaki bilinen kırımlardan ileri gelen korkuyu, zaman içinde bir tür ayin durumuna getirmişler. yavuzları, ebu suud fetvalarını, yavuz-idris-i bitlisi ittifakınıve kan denizinde boğuldukları o günleri, ebeveynlerinden kalan anıları unutamıyorlar…

    bu yüzden niyetli olduklarını komşuları, iş arkadaşları dahi bilmiyor; oruçlarını sessiz, sakin, gürültüsüzce eda ediyorlar… kimine göre “ileri demokrasiye” geçmiş isek de, aleviler bakımından yezidin egemenliği devam ediyor. inançları, ayinleri, öğretileri yok sayılıyor; evleri, işyerleri işaretleniyor; iş, aş, hatta can korkuları günümüzde de sürüp gidiyor ediyor. niyetli olduklarını, bir hane halkı, bir tanrı, bir de kendileri biliyor…

    yemek menüleri de kendileri gibi mütevazı; et, su, çay, tatlı, börek, çörek, ziyafet, iftar furyası, alabildiğine tıkınma yok! kolu-komşu, eş, dost, iş arkadaşlarının rızasını almaya çalışıyor, rızasız lokma yememeye özen gösteriyor, yüce yaradana yakarıyor, onun himmetine mazhar olmaya çalışıyorlar. alevi-bektaşilere göre “hz. hüseyn için bir damla gözyaşı dökmeyenin, küfeliye ve yezide lanet etmeyenin iki cihanda derdine derman yoktur.”

    ***
    aynı sınırlar içinde yaşayan iki farklı inanç… öe akıl almaz bir tezat! öyle böyle değil, milyonlarca oruçlu insan ama cadde de, meydanda görünürde kimse yok… davul yok, bağıran yok, çadır yok; parti, belediye, reklam, siyaset hoyratlığı-çirkinliği istismarı, iftar koşuşturması, “yetişemeyeceğim” telaşı yok…

    peki, ne var?

    hüzün…

    ülkenin muasır medeniyete çevrilen yönünün, arap çöllerine çevrilmesinden, mezhep savaşlarına taraf olunmasından, emperyalizm uşağı yöneticilerin bayağılığından hüzün duyuyorlar.

    “islam dünyası, emperyalizm gerçeğini, savaşı ve sömürüyü ne zaman fark edecek” diyorlar. ve savaş çığırtkanlarını, ülke ülke gezip kan ve intikam yemini edenleri, ayıran ve bölenlerin arkasından koşanları, bunlara cesaret verenleri hayretle izliyorlar!

    --- spoiler ---
  • (bkz: ramazan orucu)
  • sessiz sedasız insanların gözüne sokmadan, dillendirilip herkesin huzuru bozmadan başlamış oruçtur.

    muharrem orucunu tutan birinden ben oruçluyum karşımda yeyip, içme cümlelerini duyamazsınız, oruç tuttuğu için etrafındaki herkesin onunla birlikte aç-susuz kalmasını beklemez, orucunu gönülle tutar bir ikinci kişinin ne yaptığını önemsemez. günlerce susuz kalır ama karşısında kana kana su içen insan dokunmaz saygı duyar.

    nedir muharrem orucu;

    ''peygamber efendimizin torunu hz.hüseyinin kerbelada 10 muharrem aşura günü

    yezidin emri ile şehid edildi. orucun adı burdan gelmektedir. alevilerde 12 imam orucu

    olarakta bilinen, muharrem ayın başlangıcında tutulan ve 12 gün süren bir matem orucudur.

    12 günden maksat her imam için bir gün tutulan oruçtur. ve orucun bitiminde aşure çorbası

    yapılır ve kurban kesilir.

    bunun manasıda şudur: kerbelada imam hüseyin ile beraberinde 72 kişi şehit edildi.

    burda allah ın nurları olan 12 imamların soyu kesilmedi, yani imam hüseyinin oğlu

    imam zeynel-abidin şehit edilmediği için bu soy devam etti. ve bu kurban ve aşure sadece

    bu niyetledir. allaha şükür lokmasıdır ki imamların soyu kerbelada kesilmedi.

    aleviler bu ayda kerbela acısını paylaşmak unutturmamak ve anmak için 12 gün matem orucu tutarlar.

    kendilerini yasa boğarlar, siyah giyerler. zevki sefadan uzak durmaya çalışırlar.''
  • biz farkında olmasak da bugünlerde alevilerin sessiz sedasız bir şekilde halk için değil, hak için tutmakta olduğu oruç.
  • ne iftar cadiri kurulur ne de otellerde yemekler verilir. oruc boyunca et yenmemesi ise bana aleviligin ayri bir guzelligi gibi gelmektedir.

    allah kabul etsin tutanlarinkini.
  • bugünlerde sessiz sedasız tutulan oruçtur. bağıran yok, çadır yok, parti, belediye, reklam, siyaset hoyratlığı- çirkinliği istismarı, iftar koşuşturması, "yetiştiremeyeceğim" telaşı yok.. ''neden tutmuyorsun?'' diye küfür veya sopa yiyenlerin feryadı da yok...
  • ömrü hayatımda ilk kez bu sene tuttuğum keşke bundan öncede tutsaydım dediğim güzel günler.etrafımdan sessiz sedasız tutuyorum, gözümün içine baka baka yemek yiyenler hepiniz canı sağ olsun!
    allah herkesin orucunu kabul etsin.
  • yarın başlıyor. allah kabul etsin.
  • kerbala'da şehit edilenler ve hz.hüseyin adına, on iki gün boyunca de aleviler tarafından tutulan saygı,anma matem orucu
    ramazan orucuna göre daha fazla kıstasları vardır.sanırım bu kıstaslar yüzünden olsa gerek ki ramazan ayındaki gibi şaşalı haberlere konu olamıyor
    ya da
    ramazan ayında kapatılan mutfaklar,yemekhaneler bu aylarda açıktır. en azında benim ofisin en alt katındaki ramazan ayında kapalı olan o mutfak muharrem ayında , muharrem orucunda açıktır

    beş gündür oruç tutuyorum ama gizliden,saklı saklı ,diyet yapıyorum diyet tey tey bana
    he ama böylesi daha güzel sessiz , içten , derinden allah için, kerbela'daki şehitler için tutuyorum.ali de, hüseyin de beni affetsin su içiyorum, vallahi ali affetsin, hüseyin affetsin beni bu konuda su içiyorum ama içerken de içim yana yana sanki zehir içmiş gibi kötü hissettiriyor da üzülüyorum valla ya

    iftar ve sahur vakitleri de ezana göre belirlenmiyor..geleneksel olarak yapılır hala,nasıl ki eskiden yatmadan önce niyetlenir ve yemek yenirse şimdi de hala aynı. oruç açma ise güneşin batmasından sonra açılır. cemevin'de oruç açma yemekleri verilir,perşembe günü cem yapılır bu mübarek günler güzel günler de

    'kerbela matemini, nasip ettigin için sana şükürler olsun. allah'ım niyet ettim senin rizan için bugünkü, muharrem orucunu tutmaya, sen beni sabır edenlerden eyle ya rabbim. ''

    allah, ali, hüseyin oruçlarımızı kabul eylesin
hesabın var mı? giriş yap