muhatara
-
kökü hatar olan bu kelime risk, tehlike, zarar/ziyan içeren durumları tanımlıyor. mesela şirket-i muhatara: kâr ve zarara ortak ortak olmak üzere kuurlan şirket.
ya da: muhatara-i imzihlâl: yok olma, dağılma tehlikesi. bölünme korkusu diye de okunabilir.
not: devellioğlu sizin dostunuzdur. -
ihtar, muhtıra ve hatırla da ilintiliymiş. muhataranın kök anlamları arasında tehlikeye atılmak, riske girmek, başını/kulakları dikmek (kaygıya/tehdide doğru), uyarılmak, aymak var.
"istanbullu bu acayip tehlikeden elini hemen çekti. 1943 senesinde siyasi mahkum olmak, akıl almaz muhataralarla dolu pek komik bir işti." kemal tahir - karılar koğuşu -
aşağıdaki düzlüğü su basmamış olsa taş köprüye sağdan gideceklerdi. yol muhataralı bir hal almıştı. (bkz: rahmet yolları kesti)
-
av mevsimi'nde ferman amirin bir cümlesinde rastlarız bu kelimeye:
"buralar muhataralı yerlerdir."
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap