• çocuk tacizi, pedofili, fahişelik, tecavüz içeren neil'ın dramına kafa yorarken insanı düşünmeye sevk eden bir film. araki'nin auteur tadı yakalaması da bu filmle olmuş, müzikleri şaşırtmıyor konusu şaşırtmıyor. yannız müdür bu joseph gordon-levitt'in oynadığı filmler ne kadar güzel amk kendi yönetmenlik yapayım dedi o kadar umutluydum pipi gibi film çekti, neyse konumuzla alakası yok bunun.
  • unutamadığım film.
  • film olarak ortalama bir film olmasına rağmen hayatımda izlediğim belki de en huzur verici sahneye sahip filmdir.

    voice of god
  • beni sigur ros'la tanıştıran film. o yüzden yeri de ayrıdır her daim.
  • --- spoiler ---

    pedofili, eşcinsellik ve aynı istimarı yaşayan iki çocuğun bambaşka ama yine de benzer olarak sorunlu hayatlar yaşaması. rahatsız edici bir filmdi. biri unutmazken, özel olarak hatırlarken, diğerinin bilinçaltına itmesi, aynı olayın farklı tercihlere sahip bireyler tarafından farklı kavranışını çok net göstermiştir.

    --- spoiler ---
  • finaliyle insanın tepesine balyoz gibi inen bir film.
    (bkz: asla iyileşmeyecek çocukluk yaraları)

    --- spoiler ---
    and as we sat there listening to the carolers, i wanted to tell brian it was over now and everything would be okay. but that was a lie, plus, i couldn't speak anyway. i wish there was some way for us to go back and undo the past. but there wasn't. there was nothing we could do. so i just stayed silent and trying to telepathically communicate how sorry i was about what had happened. and i thought of all the grief and sadness and fucked up suffering in the world, and it made me want to escape. i wished with all my heart that we could just leave this world behind. rise like two angels in the night and magically... disappear.
    --- spoiler ---
  • scott heim‘in romanından uyarlanan araki filmi. oldukça rahatsız edici fakat bir o kadar da zihin açıcı bir yapım.

    her ne kadar konuyu ele alış biçimi yanlış olsa da küçük yaşta mağruz kalınan istismarın insan üzerindeki farklı etkilerini gözlemlemek adına her ebeveynin. izlemesi gerekiyor bence.

    bir pedofilinin sistematik istismarına kalmış iki ana kadarakter var filmde. yer yer benzeşip ayrılan yönlere sahipler.

    neil hayatında baba figürü olmayan,eşcinsel bir çocuk. koç karakteri ile karşılaşmadan önce cinselliği uyanmış. sahip olduğu duyguları anlamlandıramayacak düzeyde olduğu için koça duyduğu çocukça beğeni onu bulunmaz bir hedef yapıyor. onun her istediğini koşulsuz yerine getiriyor. gözünde bir erkekten sevgi , taktir görmenin tek yolu cinsellik. koçun istismarını sevgi gösterisi olarak görürken, tüm bu olumsuzları davranış haline dönüştürüyor. ileriki yaşamında sekse ve olgun erkeklere olan saplantısı aslında tam olarak da istismar sonucu zihninde oluşan çarpık sevgi algısı. çocuk zihninde uğradığı istismar bu şekilde yerleşmiş çünkü. ne eric’in ona olan sevgisi ne de wendy’nin ona duygu şevkati hissedemiyor. filmim sonlarına doğru otel sahnesi ve brian ile yüzleşmesi ile birlikte bu sanrı yerle bir oluyor. kendi gerçeği ile yüzleşiyor.

    çok genç yaşta fiziksel- cinsel veya ruhsal travmaya mağruz kalmış bireylerde beyin yaşananlarla başa çıkabilmek adına anıları maskeler. bu durum eğer istismar uzun biir zaman zarfını kapsamış ise kişilik bölünmesine kadar bile gidebilir. uğradığı istismarları uzaylılara bağlayan brain’nın durumu da işte tam olarak bu. baskıcı bir ailesi var. baba figürü ise manen ortada yok. yapı olarak içe dönük bir çocuk. yaşadığı travmayı hatırlamamasına rağmen hatıraları maskeli olarak canlandığıda bedensel olarak tepki veriyor. bu durumu bir nevi beyni savunma mekanizmasına dönüştürmüş. gerçekleri öğrendikten sonra ciddi olarak sorunlu bir hayatı olmuştur diye düşünüyorum. keşke öğrenebilseydik sonrasındaki hayatlarını.

    koç konusunda ise uzun uzadıya yazmak istemiyorum. burada:. (bkz: sexual grooming) gereken bilgiler mevcut.

    ifilmin irite edici yanları istismar sahnelerini çekici bir şekilde yansıtması. o sahneleri izlemekte gerçekten zorlandım. daha sembolik bir şekilde olabilirdi. filmde bunun dışında lgbt bireylerle ilgi asılsız önyargıları destekleyecek olay örgüsü ve karakter gelişimleri hoşuma gitmedi.

    son olarak ruh halimizin yerinde olduğu bir zaman ayrıp muhakkak izleyin derim.
  • joseph gordon-levitt'in performansıyla döktürdüğü film fakat bazı sahneler oldukça rahatsız edici. bu sahneler çeşitli çekim teknikleriyle olabildiğince soft gösterilse de ne yaşandığını bildiğiniz için izlemesi güçleşiyor. bu yüzden beğendiğim bir film olsa da bir daha oturup izleyeceğimi sanmıyorum.

    filmden en fazla aklıma kalan diyalog ise wendy'nin neil hakkında sarf ettiği şu sözler olmuştur.

    --- spoiler ---

    "normal insanların kalbinin olduğu yerde neil mccormick dipsiz, karanlık bir kuyu taşır ve dikkat etmezsen bu kuyuya düşüp sonsuza dek kaybolabilirsin."

    --- spoiler ---
  • travmayı en güzel-olasılıkla da en çarpıcı- bir biçimde işleyen filmlerdendir.

    ilk bakışta tekil bir travmatik yaşantıya dair bir öyküyü konu alıyor gibi anlaşılabilse de, aslında gelişimsel travmaların birbirleri ile etkileşimleri ve travmanın kendisi kadar meydana geldiği bağlama (ve kişiye) dair özelliklerinin de onun sonuçları üzerinde belirleyici olabileceğini incelikle işleyen bir kompleks travma öyküsüdür. benzer derecede rahatsız edici bir gerçekliğe sahip olan başka bir travma anlatısı için şu yazı okunabilir.
  • kansas'ta hutchenson adlı küçük bir kasabada yaşayan neil ve brian isimli iki ergenin hikayesi.

    iki çocuk da sekiz yaşlarındayken, küçükler beyzbol takımının antrenörü tarafından cinsel tacize uğramıştır. brian akılcı bir açıklama bulamadığı travmatik hatıralarının yarattığı sıkıntı nedeniyle mutsuz bir ergendir ve geçirdiği baygınlıklarını açıklamak için uzaylılar tarafından kaçırılmış olduğuna ilişkin teoriler uydurmaktadır. neil'inse, aniden kayıplara karışan antrenörü nedeniyle kalbi kırılmıştır ve tümüyle nihilist olan eskort bir gence dönüşmüştür.

    tipik amerikan gençlik filmlerinden farklı olarak hiçbiri için romantik bir çözüm yoktur. bilakis onlar belirsiz bir gelecekle yüzleşmeyi ve birbirlerine destek olmayı öğrenirler. eskort genç rolündeki joseph gordon levitt'in bu rolde oynaması ise bence hem enteresandır hem de kilit bir öneme sahiptir zira daha önce oynadığı dizi ve filmlerde, kızları baştan çıkaran çapkın ergen rolleriyle ünlenmiştir. zaten amerikan banliyölerinde geçen ve kahramanın komşu kızla yaşadığı aşk, bu filmde neil'in homoseksüelliği yüzünden olamamıştır.
hesabın var mı? giriş yap