• ergin keleş'in 13 mayıs'ta iletişim yayınları'ndan çıkacak kitabı. kendi kariyeri üzerinden türkiye'deki futbol düzenini anlatan otobiyografik bir çalışma gibi gözüküyor. ayrıca -muhtemelen- hayalet yazar kullanmadan yazılması kitabı daha da ilgi çekici kılıyor. türkiye'de zaten bir elin parmaklarını geçmeyen sporcu otobiyografileri hep bir yazar tarafından yazıldığı için ergin keleş gibi okuyan-düşünen bir futbolcunun böyle bir kitapla yazar-yazan konumuna da gelmesi sevindirici.
  • bugün elime aldığım gibi bitirdiğim kitap.

    ergin'i takıma ilk çıktığı günlerden beri takip ederdim. tuttuğum takımda yaşıtım birinin oynaması kendimle özdeşleştirmem için yeterli bir sebepti.

    allah yukarda, o kadar yetenekli de bulmazdım kendisini ama futbolu aklıyla oynayan bir tarafı vardı. pozisyonlarda mutlaka doğru yeri bulurdu. doğru koşuları ama yanlış vuruşları olurdu. son vuruşlardaki özgüvensizliği delirtirdi beni, onun sebebini de hüzünlenerek de olsa gördüm kitabın satırlarında.

    belki de en iyi kariyerin bu alanda olacak. muazzam bir eser bırakmışsın. bir futbol kitabı olarak okuması çok keyifli ama daha çok futbol dışında bile etkili olacak tespitlerini aktarış şeklin övgüye değer.

    bence senden iyi bir özkan sümer çıkabilir. eğlenceli ve bilgemsi halin, doğruyu her türlü konuşma isteğin zaten ondan fazlasıyla etkilendiğinin izleri.

    eline, kariyerine sağlık kardeşim. ptt 1.lig özetleri ve maçlarını izleme sebebimdin bir ara.

    bu arada, benzema ile görüş.

    benzema'nın biyografisini yazmak en çok sana yakışır. beraber gol kralı ünvanı aldıktan sonra kırmızı bir kartalın arkasında akçaabat'a kiralık gittiğini anlatman ikna etmek için yeterli olur bence.
  • bir yıl içinde 3.basımı çıkan kitabın önemli bir kitap olduğundan kuşkum yok,okurken kendime kızıyorum niye 1. baskıdan haberdar olmadım.okuyun,okutun.
  • futbol dünyasında ister seyirci ister içerisinde bir görevli olarak mutlaka okunması gereken kitap tır.
    galip keleş in oğlu isen zaten bir sıfır önde başlıyorsun trabzon da hayata. birde hafif yetenek varsa, ki ben olmayanı pek görmedim, hemen takıma alınıyorsun. ergin böyle başlamış futbola. kitap aslında şu andaki türk futbolunu ve futbolcusunu anlatıyor, yapilacak ve yapılmayacak şeyleri gayet güzel açıklıyor. ama biz sadece magazin kısmı ile ilgilendiğimiz için gözardi ederiz bu tavsiyeleri de.
    süper ligde oynamasi gereken 18-22 yaşındaki gençlerin bal ligi'nde biten hikâyelerini dinleriz.
  • yeterince hidrojen toplamadan (güneş'in kütlesinin en az %8,2'si kadar) yıldız olunmaz.
  • bir solukta okunan eğlenceli bir kitap.

    özellikle iki şey aklımda kaldı. birincisi, hani burada da spor kanalında her gün okuyorsunuz. evinde televizyondan maç izleyenler ahkam kesip duruyor. yok hoca onu oynattı bunu oynatmadı bilmem ne. performansı şöyle oldu böyle oldu. bunların arka planında gerçekte ne kadar basit ve bayağı ego çekişmeleri, küslükler, alacak kavgaları şunlar bunlar oluyor. hocaların futbolculara gıcık kapması, trip atması, futbolcuların hocanın ayağını kaydırmak için kulis yapması. neler neler...

    ikincisi de, hani totaliter devletler sevaplarını, demokratik devletler günahlarını abartır derler. eski bir futbolcu neden beklenen patlamayı yapamadığını anlatan bir eser yazınca hep kendini övecek suçu başkalarında bulacak sanırsın. halbuki ergin keleş kendi hatalarını filtrelemeden kağıda aktarmış. kitabı okurken 'vay be adamın potansiyelini nasıl da harcamışlar' değil de 'ulan her seferinde kendi başını yakmışsın be ergin' hissiyatı oluşuyor. bu yönüyle de oldukça cesur buldum diyebilirim.

    ama futbol çok acayip bir dünya. hep düşündüğüm bir şeydir, herkesin dalga geçtiği, kazma bulduğu, kötü oyuncu diye aşağı gördüğü, internette hakkında esprilerin havada uçuştuğu (ki bunu deyince de aklıma ilk sabri sarıoğlu gelir, hakkını helal etsin*) o hiçbir zaman yıldız olamamış futbolcular bile senin benim ömrü billah kazanamayacağımız paralar kazanıp, yaşayamayacağımız hayatları yaşıyorlar. biz de oturduğumuz yerden onları yeriyoruz, bir yerde görünce laf atıyoruz takılıyoruz falan.

    diyorum ya futbol çok acayip bir dünya. dalga geçtiğin 'kötü' futbolcunun gençler turnuvasında benzema'yla gol krallığını paylaştığını, asansörde gördüğü messi için bu çelimsiz mi şampiyon olacak dediğini, roberto baggio'yla aynı takımda oynamış adamla antremanda laf dalaşına falan girdiğini hiç aklımıza getirmiyoruz. başarısız bir futbolcunun hayatı bile başarılı bir beyaz yakalınınkinden daha renkli neticede.
  • e kitap olarak sadece kobo'da bulabildiğim kitap, maalesef bende kindle var ve satın almama rağmen dosyasını siteden indirip kindle'ıma atamıyorum. yardımınızı beklerim.
  • sürekli bir tebessüm halinde okuduğum ergin keleş kitabı.

    ergin keleş'i meşhur cumhuriyet bayramı mesajına kadar tanımıyordum. o mesajının ardından kendime yakın hissettiğim birisi oldu. kitap çıkardığını öğrendiğimde de ilk işim alıp okumak oldu. demoralize olmaya açık birinin duyduğu, gördüğü en ufak şeyden dahi nasıl etkilenebildiğini ve kariyerini bir kısır döngü içinde nasıl tükettiğini samimiyetle anlatmış ergin keleş. kitap sonunda ergin keleş'le ilgili yaptığım yorum şuydu: ergin keleş, kariyerinin sonunda geldiği noktadan rahatsız değil. olduğu gibi davranmış, içinden geçeni her zaman ifade etmiş bir karakter kendisi. bu şekilde yıldız olunmaz ama ben kariyerime yeniden başlasam yine böyle davranırım ve yine yıldız olmazdım diyor gibi.
  • jag ar zlatan ile birlikte, okuduğum en sürükleyici futbolcu otobiyografisi.
hesabın var mı? giriş yap