• her takım 15 oyuncuya kadar anlaşabilir. bunun 12'si maç kadrosuna alınır. o ilave 3 kontratın espirisi olası sakatlıklar cezalar durumunda sahada eksik kalmamak.

    genç oyuncular lige draft sistemiyle katılır. her takım her draftta 2 tane seçim hakkı kazanır. gençler adını draft aday listesine yazdırır. sırayla takımlar tarafından seçilirler.

    seçilenler direk oynamayabilir. seçen takım kontrat yapma hakkını elinde tutar. isterse drafttan 5 sene sonra kontrat yapabilir. hakkını başka takıma takas edebilir. yada hiçbir zaman kontrat yapmayabilir. bizim cenk akyol bu durumdadır mesela draftta seçilmiş ama yıllardır kontrat yapmamıştır.

    draft yoluyla seçilen oyuncuların yaptığı kontratlar garantilidir fes edilemez. oyuncu kontratında yazan parayı basketbolu bıraksa bile alır. (bkz: chris bosh).

    bunu takımların lehine dengeleyen kural ise şöyle: yeni draft olmuş oyuncuya lebron dahi olsa az bir miktar ödenir kuralla sabittir. genç oyuncu fos çıkarsa takım çok birşey kaybetmemiş olur. buna çaylak kontratı denir. bu bittikten sonra yüksek paralar ödenebilir kendisine. bunun da bir üst sınırı vardır örneğin en fazla 30 milyon gibi.

    draft olmadan lige oyuncular katılabilir ama bunlar garantili kontrat hakkına sahip olmazlar. genelde yaşı ilerlemiş avrupalılar bu duruma düşer(bkz: ibrahim kutluay)

    kontratı biten oyuncu boşa çıkar (bkz: free agent). istediği takımla yeni kontrat için görüşebilir. onu draft eden takımında kalırsa bir miktar daha fazla para alabilir takımından. bu da oyuncuyu onu draft eden takımda kalması için teşvik edici kuraldır. ya da gider nba dışında avrupa'da falan oynayıp sonra tekrar nba'e dönebilir (bkz: deron williams'ın beşiktaş'a transfer olması). bir kere draft olduysa sonsuza kadar draft edilmiş oyuncunun haklarına sahiptir

    kontratların çeşitleri olur. örneğin ilk 3 yıl kesin ama 4. yıl opsiyonlu. yani 4. yıl geldiğinde kontratta takım opsiyonu varsa oyuncuyu 4. yılda tutup tutmama kararı takıma aittir. oyuncu opsiyonu varsa 4. yılda kalma yada boşa çıkma kararı oyuncuya aittir.

    bazen kontratlarda oyuncu için bonus para kazanma hakkı yer alır. örneğin oyuncu all star olursa şu kadar bonus kazanır gibi. bu bonus salary cap'i etkilemez.

    takımların güçlerini dengelemek için salary cap vardır. oyunculara ödenen toplam miktarın üst sınırı yani. lig tarafından ortalama tv gelirleri hesaplanarak belirlenir. bir takım bu limiti aşarsa aştığı miktarın 2 katı kadarını lige öder. lüks vergisi denir. örneğin 100 milyon dolarlık limiti aşıp toplam 110 milyon dolar ödeyen takım 10x2 yani 20 milyon dolar lüks vergisi öder. salary cap olmasaydı toplam 110 milyon para harcayıp hesabı öyle kapatacakken bu sistem ile 130 milyon harcamış olur

    aynı zamanda ödenen toplam miktarın alt sınırı da vardır. takım kafasına göre ben para harcamayacağım diyemez o alt limite ulaşmalıdır yoksa gene aradaki farkı ceza olarak lige öder. bu alt limit üst limitin yaklaşık %10 aşağısıdır. örneğin 100 milyon üst limitse 90 milyon da alt limittir

    takımlar kadroda değişiklik yapmak isterse önlerinde 4 seçenek vardır:
    1-drafttan oyuncu almak
    2-elindeki oyuncuları diğer takımlarla takas etmek. burada kural şöyle verilen oyuncunun kontratı yılda 20 milyonluksa alınan oyuncu yada oyuncuların toplam kontratları da o civarda olmalıdır. buna ilaveten takım takas paketine gelecek draftlarda sahip olacağı draft haklarını dahil edebilir. geçmişte seçtiği ama kontrat yapmadığı oyuncuların draft hakkını da dahil edebilir (bkz: cenk akyol)
    3-boştaki oyuncuları almak. salary'de yer olduğu kadar miktarda para karşılığı kontrat yapılabilir. yer kalmamışsa sadece minimum ücret sunulabilir oyuncuya. bu minimum salary cape eklenir ve lüks vergisi ödenir
    4-elindeki kontratları parası neyse verip kadrodan düşmek (bkz: waive). oyuncu kadrodan çıkarılır ama kontratindaki para garantili olduğu için onu almaya devam eder. burada amaç kadroda yer açmaktır.

    oyuncular takımlarında mutlu değillerse takas isteyebilirler. ama takas edilecekleri takımı ve takasın detaylarını belirleme hakkı kontratların sahibi olan takımlarınındır. hatta takımlar takas istememiş oyuncuyu onun haberi bile olmadan durduk yere takas etme, takas istemiş oyuncuyu istemedigi takıma takas etme ya da isteğine itibar etmeyip hiç takas etmeme haklarının hepsine sahiptir.

    ama genelde nba'in üstteki garantili kontrat olayı yüzünden takımlar takas istemiş mutsuz oyuncuyu tutmak ve zarar etmek yerine yollamayı tercih ederler.(bkz: kawhi leonard) (bkz: anthony davis)

    bazen takımlar kontratının bitimi yaklaşmakta olan oyuncularının kendileriyle kontrat yenileyeceğine güvenemezlerse hazır ellerindeyken takas etmeyi tercih ederler. çünkü oyuncu değerliyse onu kontratının bitiminde karşılıksız kaybetmek yerine en azından karşılığında üç beş bişey koparırız derler.

    daha başka bu konuların teferruatları var zamanla ekleyeceğim.

    ---ekleme---

    maksimum kontrat: bir oyuncuya kendisinin 6. sezonuna kadar salary cap'in en fazla %25'i kadar para ödenebilir. yedinci sezonundan sonra bu rakam %30'a, onuncu sezonundan sonra %35'e çıkar

    supermaksimum kontrat: bazı kriterleri yerine getiren yıldız oyunculara ve onları draft eden yada çaylak kontratına sahip olan takımlara özel kontrat çeşididir. bu kriterler:
    -all-nba en iyi beşlerinden birine seçilmiş olmak (kontratın imzalanmasında önceki 2 sezon içinde)
    -mvp seçilmiş olmak (kontratın imzalanmasında önceki 3 sezon içinde)
    -yılın savunmacısı seçilmiş olmak (kontratın imzalanmasında önceki 2 sezon içinde)
    oyuncu ve takımı bu kriterlere uygunsa oyuncunun 10. sezonunu beklemeden cap'in %35'i oranında para önerilebilir oyuncuya.
  • roket biliminden bile daha zor olabileceğini düşündüğüm sistem. 10 yıl önce bu kadar karmaşık değildi gibi geliyordu bana. mesela dümdüz ''kemba geldi'' diyip seviniyorduk.

    şimdi 3 takım sign and trade yapacak; kyrie brooklyn'e, kemba boston'a, rozier de charlotte'a gidecek. boston bununla mid level exception açacak ama brooklyn'e draft hakkı vermesi lazım. rozier-kayri postalanınca 9.3 milyon dolar mid level exception'ı olacak böylelikle cap'i rahatlıkla aşabilecekler. boston da böylelikle al horford'un bird haklarına sahip olacakmış.

    ilk 2-3 dakika anlayabiliyorum sonra bende kayış kopuyo. buna kafası basan, azıcık da ingilizce bilen twitter'da bu konuya kastırsın bence mis gibi takipçi potansiyeli var ajsdghsdgfdhd.
  • nba transfer sistemine bilinmesi gereken en önemli şeyerden birisi futboldaki gibi bonservisini ödeyerek oyuncu alınamaycağıdır.

    bir oyuncunun nba'de oynayabilmesi için draft'a girmesi zorunludur. yani ben draft'a girmeyeceğim istediğim takımla kontrat yapacağım diyemez. olur da oyuncu draft'a katılıp hiçbir takım tarafından seçilmezse o zaman serbest oyuncu olarak istediği takımla anlaşabilir.

    draft sistemi: nba'de her yıl o yıl playofflara kalamayan 14 takım arasında loto düzenlenir, bir takım takım geçen sezonu ne kadar kötü durumda bitirdiyse yüksek sıradan seçim yapma şansı o kadar fazla olur ama bu ille de en kötü dereceli takım ilk sıradan seçecek anlamına gelmez. mesela bu yıl 1. sırada seçme hakkını %14 olan new york yerine %6 şansı olan new orleans kazanmıştır. 15-30 arası seçimler playofflara katılan 16 takım arasında sırayla en kötü dereceden en iyiye olacak şekilde sıralanır. 2. tur seçimleri de aynı şekilde 30 takımın performansına göre sıralanır.

    not: draft hakları başka takımlarla oyuncu ve o yılki ya da ileriki yıllardaki draft haklarıyla takaslanabilir. yani teoride bir takımın draftta 2 oyuncu seçme hakkı varken başta takımlardan aldığı haklarla 5-6 oyuncu da seçebilir ya da draft haklarını verdilerse hiç seçim yapmayabilir.

    oyuncu bir takım tarafından draft edildikten sonra kendisiyle çaylak kontratı yapılır. alacağı ücret ne kadar yüksek sıradan seçildiyse o kadar fazla olacaktır ama bunun da minimum ve maksimum miktarları belirlidir. çaylak kontratı biten oyuncu restricted free agent yani sınırlı serbest oyuncu konumuna düşer. bu da şu demektir; başka takımlar o oyuncuya teklif götürebilir fakat draft edildiği takım başka takımın teklfinin aynısını oyuncuya yaparsa oyuncu draft edildiği takıma kalmak zorundadır. eğer draft edildiği takım oyuncuya bir teklifte bulunmazsa oyuncu istediği takıma gidebilir.

    buraya kadar her şey basit görünse de nba'in takas, kontrat, salary cap gibi konuları inanılmaz karmaşık olabilir. salary cap ve takımların lüks vergisi ödemeden maaş bütçesini aşarak oyuncularla kontrat imzalamasını sağlayan bird hakları gibi kuralları merak edenler juvares'in şu entrysini okuyabilir.
  • turkiye'de israrla yanli$ bilinen ve bolca uydurmaya kurban giden sistemdir.

    1. transfer ile draft cook alakasiz kelimelerdir. (bkz: nba draft)

    2. draft, transfer demek degildir.

    3. ilk 2 maddeyi anlayanlar icin devam:

    nba'de, "al $u parayi, ver bakalim oyuncuyu" gibi futbolik bir sistem yoktur. kontratli oyuncuyu almanin yegane yolu, takimiyla (cogu zaman oyuncu kar$iligi) anla$maktir. free agent'lari elle toplamak serbest iken, restricted free agentlara offer sheet onerilir. eski takimi, bu $iit'i 15 gun icinde match edemezse, oyuncu elde edilir.

    draft: nba'de oynama hakki herhangi bir takimca elde edilmemi$ bir oyuncunun bu hakkini elde etmek. o kadar. daha fazlasi degil. ok? delirtmeyin adami. bu oyuncu avrupali da olur, liseli de, koreli de. lakin, oyuncuyla anlasip da kontrat imzalamazsan, babayi alirsin. ordek: sabonis, draft edildikten cook sonra, 30'lu ya$lara merdiven dayami$ken nba'e gelmi$tir. bunda elbet ki rus komunist yonetiminin etkisi pek azametlidir.

    demek ki neymi$? draft, transferle alakasiz bir $eymi$.

    gelelim devamina gene:

    her takimin belli miktar salary cap'i vardir. bu, butce demek degildir, nba'in belli kriterlere gore karar verdigi harcama iznidir. isterseniz takimi bill gates alsin, takim o miktari a$amaz. fakaaat, tek bir istisna vardir ki buna luks vergisi (birden batug'ta hissettim, bi daha olmaz) denir. izin verilenin ustunde harcadigin kadarini, vergi adiyla nba'e verirsin. en bi ey de bu paranin ustune yatmaz, diger takimlara ule$tirir.

    tu bi devam.
  • avrupa'dan beleş adam almayı bırakması gereken sistem.
  • tum bunlarin yaninda, takimlar iyi oyunculari cekebilmek icin, signing bonus onerebilirler. bu, ekstradan bir para degildir. kontratin icinde olan bir miktarin, 1. yildan onerilmesidir. bir takim, (ord: nuggets) oyuncuya (ord: k-mart) verecegi kontratin %25'ini ilk yil bonusu olarak onerebilir. boylece, rfa'larin takimlarinca birakilmamasindaki super kolaylik biraz zorlanmi$ olur. eski takimi bonusu da match etmek zorunda degildir, lakin oyuncu bu bonusla cilgin atip yeni takima gidebilir.

    [bu bonus, takimin o yilki salary cap'ini etkilemez cunku, kontratin omru boyunca amortize edirilir. (bkz: amortisman) (bkz: depletion)]
  • her takim, cap'i dolu olsa bile, minimum salary'den oyuncu alabilir delicesine. bunu ve deminden beri yazdiklarimizi saglayan $ey, ligin gecen yillarda yarida kesilmesiyle onu acilan collective bargaining agreement'tir.

    oyuncularin tecrube miktarina gore 04-05'teki min.leri $oyledir:

    rookie $385,277
    1 $620,046
    2 $695,046
    3 $720,046
    4 $745,046
    5 $807,546
    6 $870,046
    7 $932,546
    8 $995,046
    9 $1,000,000
    10 $1,100,000

    bir de, maximum salary vardir ki, takimin parasi ve yeri olsa da, bir oyuncu hesaplanan max.ini gecemez. bu da tecrubeye gore hesaplanir:

    0-6 yil: max(salary cap'in 4'te biri veya gecen yilki aldigi paranin 1.05 kati)
    7–9 yil: max(salary cap'in 10'da 3'u veya gecen yilki aldigi paranin 1.05 kati)
    10+ yil: max(salary cap'in 20'de 7'si veyahut gecen yilki aldigi paranin 1.05 kati)

    tabii bu hesap sonsuza bile gidebilir, bu baglamda limiti de $udur: oyuncuya verilebilecek para; gecen yilki takiminda aldigindan en fazla %12.5, yeni takima gecmi$se en fazla %10 artabilir. kendi takimiyla 7, yeni takimiyla 6 yillik anla$ma imzalayabilir.
  • bir oyuncunun nba'de oynayabilmesi icin draft'a girmesi gayet zorunludur evet.

    draft'a girdikten sonra girdiktleri draftta secilemeyen adamlar tabii ki takimlarla anlasabilirler, o baska bir mevzu.

    fred vanvleet 2016 yilinda draft'a girip secilememistir. chris boucher 2017 yilinda draft'a girip secilememistir.

    keske bol keseden sallamasak su konularda :) kaldi ki bak adam yazisinda ne guzel de aciklamis "olur da oyuncu draft'a katılıp hiçbir takım tarafından seçilmezse o zaman serbest oyuncu olarak istediği takımla anlaşabilir." diyerek.

    yazik, ne diyeyim.
  • çok karışıktır.
  • karmakarışık bir sistem. bazen yazarların da kafasını karıştırıyor ;)

    le fougueux, güzel bir entry yazmış. ancak bazı hatalar var. birkaç düzeltme yapmak istiyorum, müsaadenizle:

    - maç kadrosuna alınan oyuncu sayısı 13'tür. yakın zamanda değişti bu kural.

    - "draft yoluyla seçilen oyuncuların yaptığı kontratlar garantilidir fes edilemez. oyuncu kontratında yazan parayı basketbolu bıraksa bile alır. (bkz: chris bosh)." burası biraz yanlış anlaşılabilir olmuş bana göre. ilk turda draft edilen oyuncunun ilk kontratı "çaylak kontratı" 2+2+1 şeklinde olur (istisna: oyuncu draft edildikten sonraki üç yıl boyunca nba'de oynamazsa ilk kontratını -yine haklarına sahip olan takımla olmak üzere- serbest bir şekilde yapabilir. örnek: bogdan bogdanoviç).

    genel anlamda ise takımlar bazen çok düşük garantili kontratlar da yapabilirler. bu tür kontratlar genelde kendilerini ispatlaması gereken oyunculara verilir. bunlar çoğunlukla ikinci tur seçimleri, undrafted olanlar veya carmelo - portland örneğindeki gibi takımların bir oyuncunun performansından şüphe duyması hâlinde görülebilir.
    ama bunlar kesin kurallar değildir. tamamen takımın oyuncuyla nasıl anlaştığı ile ilgilidir. yani bir takım ve bir oyuncu anlaşmasına bağlı olarak tamamen garantiliden tamamen garantisiz olanına kadar farklı türde kontratlar yapılabilir.

    chris bosh örneğinde serbest oyuncuya verilen garanti bir kontrat vardı. oyuncu parasını alıyor doğrudur ancak "medical retirement" olduğunda belirli bir zaman sonra (bir yıl) oyuncunun kontratı salary cap'ten düşüyor. ayrıca bu tür kontratların büyük kısmını da sigorta şirketleri öder. nitekim nba takımları sakatlık durumlarına karşılık tüm kontratları sigortalatırlar. (hoş bu sigorta detayı salary cap ile ilgili değil, patronun cüzdanı ile ilgilidir)

    - draft harici lige gelen oyuncular (kendi draft zamanlarında seçilmemiş oyuncular oluyor aslında - yoksa zamanında bir takım seçmek (haklarını almak) isterse alabilir, buna engel bir durum yok) da garanti kontrat imzalayabilirler. ibrahim kutluay'ın kontratı yanlış hatırlamıyorsam iki yıl 3,6 milyon dolardı ve garantiydi. sarunas jasikevicius da sonradan çok popüler olunca serbest olarak indiana ile anlaşmış ve üç yıl garanti kontrat almıştı.

    - kontratlardaki bonuslar salary cap'i bazen etkiler, bazen etkilemez. buna likely bonus - unlikely bonus deniyor. likely bonuslar salary cap'e dahil olur.

    - salary cap sadece tv değil, ligin tüm gelirleri baz alınarak hesaplanır. lüks vergisi bunun biraz daha üzerindedir. örnek vermek gerekirse, 2019 sezonu için salary cap 109,1 milyon dolar iken lüks vergisi sınırı 132,6 milyon dolardır.
    bir de apron sınırı diye bişey var (2019 sezonu için 138,9 milyon dolar) .. neyse girmeyelim o kadar detaya ;)

    - lüks vergisi için katlamalı bir ceza sistemi var. iki katı olayı eskilerde kaldı. şimdiki sistem çok daha katı..

    - bir de bazı koşullarda hard-capped takımlar oluyor. onun da detayına giremeyecem şimdi ;)

    - takımların oyunculara ödemesi gereken alt bir miktar var (salary cap'in %90'ı) ama takımlar verdikleri salary (maaş) ile bunu karşılayamazsa aradaki farkı lige değil yine kendi oyuncularına öder.

    ---

    p.s.
    salary cap konusundaki detaylar için (bkz: salary cap/@juvares) entrysi kurcalanabilir. orada da birkaç eksik var aslında, bulamadığınız bir detay varsa sorabilirsiniz ;)
hesabın var mı? giriş yap