neden olmasın

• "neden böyle olsun" sorusu "neden olmasın ki" sorusundan daha doğru cevaplar verir. zaten bu "neden olmasın ki" sorusu bence bugünkü toplumun moda aldatmacalarından birisi, asıl soru "neden olsun"'dur. çünkü neden olmasın diye sorduğunuzda bir sürü varsayım ve tahmin yapmanız gerekir, içinden çıkamazsınız, insanı yıpratır bunlar. ama neden olsun diye sorduğunuzda olayların neden olmadıkları gibi olmadıklarını anlamaya dair iyi ipuçları verir. zaten bir konuyu ciddi olarak araştırmak istiyorsanız neden olmasın diye değil neden bu böyle diye sorarsınız.
  
  not: aslında rhayader'ın bana gönderdiği bir mesajdan küçük bir kesit bu. iyi ki onun gibi insanlar var ve üşenmeden, umursayarak, ellerinden geldiği kadar insan olmanın ne anlama geldiğini tekrar tekrar sorgulamamız için bitmeyen bir çaba harcıyorlar.
• yapici bir felsefedir.
• bir kayahan şarkısıdır, sözleri de şöyledir :
  
  umut dünyası bu dünya
  herkes kendi dünyasında
  herkes kendi hülyasında
  hergün bugün başka diye
  bugün dünden güzel diye
  bugün herşey güzel diye
  başlarken yeni güne
  bir umut
  bir umut içimizde
  yaşamak
  yaşamak gönlümüzce
  bir ömür
  bir ömür mutlulukla
  neden olmasın
  ha bugün ha yarın oldu olacak
  neden olmasın
  çoktan yıkılırdık biz çoktan
  umut olmasa
  ha bugün ha yarın oldu olacak
  kaç gün bitti
  ha bugün ha yarın oldu olacak
  neden olmasın
  neden olmasın
  ha bugün ha yarın oldu olacak
  neden olmasın
  ha bugün ha yarın oldu olacak
  neden olmasın
  neden olmasın
• yuzunde yasam izleri vardi ile birlikte en cok sevdigim bulutsuzluk sarkilarindan biri,
  sozlerinide yazayim ki tam olsun^*;
  
  neden olmasin guzel gunlerimiz
  neden olmasin guzel gunleriiimmmizz
• "artık sana ne diyebilirim bilmiyorum," dedim. "düşünmeni sağlamak için elimden geleni yaptım. sorgula istedim kendini. hissettiklerini. istediklerini. sonucun beni memnun etmesi gerekmiyordu inan! bi sonuç olsa yeterdi allah kahretsin! sil o gülümsemeyi suratından!"
  
  "ama seviyorum seni ben. biliyorum bunu," dedi.
  
  "nerden biliyosun ya! konuşuyosun işte ezbere! benimle yaşadığın güzel zamanları seviyorsun sen. beni değil. ama düşünmüyosun ki bunları. çünkü düşünürsen sorunları göreceksin ve sen sorun gördün mü çözmeden duramazsın. kılını bile kıpırdatmak istemiyorsun ama. iyisin ya böyle. sürsün gitsin dimi?"
  
  "ne sakıncası var allah aşkına?" dedi.
  
  "gerçek değil bu gerçek değil!" diye bağırdım. ipin ucu kaçmıştı artık. bilerek sinirlendirmeye çalışıyordu beni. "asla 'biz' olabildiğimiz bi hayatımız olmayacak, bu seni rahatsız etmiyor mu?" dedim.
  
  "neden olmasın?" dedi. demese iyiydi.
  
  dünyanın en acımasız sözlerinden biriydi 'neden olmasın'. çünkü içinde umut vardı. adamı olduğu yere çakar, kıpırdamasına izin vermezdi. 'tabi ya! olabilir neden olmasın ki?' sanrısına bir kez kapıldın mı kımıldayamazdın artık. her şey gözüne, arzuladığına kavuşacağını müjdeleyen bir işaret gibi görünmeye başlardı. artık olmayacağına kesin kani olana dek yüzyıllarca oyalardı seni 'neden olmasın'.
  
  "neden mi olmasın? çünkü," dedim, "sen bağlanma sorunları olan bencil bir korkaksın! rahatının kaçmasını göze alamadığın için hiç düşünmeden erteliyorsun hayatlarımızı. en basit bir kararı bile almak istemiyorsun. hayat seni gidilecek noktaya savursun diye bekleyip duruyorsun sadece. üstelik korkarım 'neden olmasın?' derken gerçekten de bunları söylememi bekliyorsun. yani olmamasını sağlayacak nedenleri sıralamamı."
  
  gülümsedi. "çok mu akıllısın sen?" kollarını açtı, "gel buraya," dedi. demese iyiydi.
• umut dunyasi bu dunya,
  herkes kendi dunyasinda
  herkes kendi hulyasinda
  $eklinde bir kayahan $arkisi
• (bkz: why not)
• akın eldes'in akustik gitarıyla mülayim mülayim döktürdüğü bulutsuzluk özlemi şarkısı. canlı ve fişsiz albümünde bulunur.
• george bernard shaw'ın ünlü motto'larından birinin vurucu cümlesi, der ki:
  bazı insanlar gördükleri hakkında "neden" diye sorarlar,
  bazıları da hiç olmayan şeyleri hayal edip "neden olmasın" derler.
• (bkz: pourquoi pas)
  alain delon bi filminde pek güzel söylediydi bu lafı. o söylesin de bi daha duyalım diye iki kere izledik filmi.
  ikincisinde pourquoi pas dedi, göreceğimizi gördük. duyacağımızı duyduk. çıktık sinemadan.