• italya 90'ın resmi şarkısı olduktan sonra kitleler tarafından iyice bilinmeye başlamış, futbolla özdeşleşmiş, benim şahsen çok sevmediğim, zevk alamadığım bir aryadır; yine de sözlerini paylaşmak, bir bağlam içine oturtmak isterim:
    meçhul prens (il principe ignoto) dedikleri calaf, acımasız çin prensesi turandot'un kimse çözemez sandığı üç bilmecesini bilmiş ve böylece onunla evlenmeye hak kazanmıştır (bu bilmeceler saçma sapandır tabii, onu da söyleyeyim). lakin içi erkeklere karşı dinmez bir nefretle dolu olan turandot bu evliliği kesinlikle istememektedir. bunun üzerine calaf turandot'a bir güzellik yapar, ve eğer yarın sabaha kadar ismini öğrenebilirse kendini prenses için öldüreceğini, onu bu evlilikten kurtaracağını söyler. emindir yani kimsenin ismini öğrenemeyeceğinden.
    prenses bunun üzerine hemen fermanlar yayınlatır, "o prensin adı öğrenilene kadar hiç kimse uyumasın bu gece" diye. yanlıştır tabii, çocuklar ve yaşlılar uyusaydı en azından yani derim ben. işte prensin bu ferman karşısında düşündükleri, hissettikleridir bu aryada dile getirilenler:

    nessun dorma!... nessun dorma!...
    tu pure, o principessa,
    nella tua fredda stanza
    guardi le stelle che tremano
    d'amore e di speranza!
    ma il mio mistero
    è chiuso in me,
    il nome mio nessun saprà!
    no, no, sulla tua bocca lo dirò,
    quando la luce splenderà!
    ed il mio bacio scoglierà
    il silenzio che ti fa mia!

    (kimse uyumasın! kimse uyumasın! sen bile prenses, soğuk odanda aşk ve ümitle titreşen yıldızları seyrediyorsun! ama sırrım benim içimde gizli, ismimi kimse bilmeyecek! hayır, hayır, adımı ağzım ağzının üzerindeyken söyleyeceğim, gün ışıdığında! ve seni benim yapacak olan öpücüğüm sessizliği eritecek!)

    kadınlar korosu:
    il nome suo nessun saprà...
    e noi dovrem ahimè, morir, morir!...

    (ismini kimse bilemeyecek, ve biz de bu yüzden ölmek zorunda kalacağız, ölmek zorunda!)

    tekrar prens:
    dilegua, o notte! tramontate, stelle!
    tramontate, stelle! all'alba vincerò!
    vincerò! vincerò!

    (ey gece, dağıl! yıldızlar, inin! yıldızlar, inin! şafak vakti ben kazanacağım! kazanacağım, kazanacağım!)
  • gecenin gelmesi ile ortaya çıkan, kanatlı hayalete benzeyen, güneşin doğmasıyla kaybolan şey nedir?
    -umut

    çin imparatorunun güzeller güzeli fakat acımasız kızı turandot'un kendisi ile evlenmek isteyen gizemli prens calaf için hazırladığı 3 soruluk bilmeceden biri.
    prens, turandot'a sabaha kadar adını bulabilirse kendisini öldüreceğini, böylece evliliğin olmayacağını söyler.
    turandot hemen bir ferman yayınlar, sabaha kadar "kimse uyumasın" der ve prensin adının bulunmasını ister.
    işte nessun dorma, prens calaf'ın duygularını anlatır.
    benim favorim luciano pavarotti yorumudur. şu
  • puccini'nin turandot operasinin belki de en unlu aryasi..hatta belki de genelde en taninan aryalardan biri..tenor parcasidir ve literaturdeki en zor aryalardan biridir (en zoru olmasa da)..cok iyi bir yorumlama ve rahat ve guclu tiz verebilen bir ses perdesi gerektirir..her yigidin harci degildir zira iki sene onceki leyla gencer san yarismasindaki tenor gibi en sondaki unlu tizi iki nota alttan verip sicarak dunya aleme rezil olmak da vardir isin ucunda..
  • mar adentro'da, ramon sampedro'nun hayallerine eşlik eden; ona uçabilmesi için bir çift kanat, yürüyebilmesi için "yaşayan" bir çift bacak ve sevdiği kadını kollarına alabilmesi için "yaşayan" bir çift kol veren büyülü arya.
  • insanın tüylerini diken diken ettiği bilindiği için yönetmenler tarafından filmin kopma noktasında sık sık kullanılır.

    sum of all fears, the witches of eastwick, toys, the mirror has two faces, six feet under “nobody sleeps” bölümü,bend it like beckham (meşhur gol sahnesi), the sea inside (mar adentro) ramón'un uçma sahnesi, his butler’s sister,the killing fields bulabildiklerim/ hatırlayabildiklerim.
  • sonundaki vincero ile pavarotti'yi pavarotti yapanlardan.
    öyle çile bülbülüm'ün "çile"sine benzemez.
    kan alır!

    bocelli falan aynı tadı vermez.
    belki biraz corelli...
  • bu dunyalar guzeli aryanin "vincero! vincero!" kismi bir tek bana "seni yenecegim ey koca istanbul"u hatirlatiyor olamaz.
  • tr. (bkz: müslüman uyuma)
  • eski zamanlarda çin imparatorunun güzeller güzeli bir kızı varmış. fakat prenses erkeklerden ölesiye nefret etmekte ve onlara çok acımasız davranmaktaymış. babasının evlilik ısrarlarına dayanamayarak bilinmesi mümkün olmayan 3 bilmece hazırlamış:
    gecenin gelmesi ile ortaya çıkan, kanatlı hayalete benzeyen, güneşin doğmasıyla kaybolan şey nedir?
    - umut
    aleve benzeyen, ölüm yaklaşınca akan, zafer ihtirasını doruğa çıkaran, gün batımı renkli şey nedir?
    - kan
    hem buz, hem ateş olup, özgürlükten köleliğe sürükleyen, tutsaktan kral yaratan kimdir?
    - turandot
    uzak ülkelerden birindeki bir prens, çin imparatorunun güzeller güzeli kızının ününü duyar ve bilmecelerin cevabını bularak prenses ile evlenmeye karar verir. ruhu erkeklere karşı kin ve nefretle dolu olan prenses turandot bu durumdan hoşnut kalmayarak evlenmemek için çare aramaya başlar ve prense yalvarır.
    bunun üzerine prens calaf son bir şans vererek prensese der ki : "eğer yarın sabaha kadar benim ismimi öğrenebilirsen, kendimi senin için öldüreceğim ve bu evlilikten kurtulacaksın". prenses turandot hemen fermanlar yayınlatır ve prensin adı öğrenilene kadar hiç kimse uyumasın bu gece diye her yere haber salar. ve eğer sabaha kadar prensin adı oğrenilemezse, her kes öldürülecektir.
    işte nessum dorma adlı bu ünlü arya prens calaf’ın bu ferman karşısında hissettiklerini anlatır.
  • "none shall sleep"
hesabın var mı? giriş yap