• icerdigi "sahiplenmek sevmenin en kötü, sevmekse sahiplenmenin en iyi yoludur" cümlesini sevdiklerimle iliskilerimde kistas olarak kullandigim is bankasi yayinlarindan cikmis olan kitap
  • küçük prens tadında bir josé saramago anlatısı. resimli bir masal kitabı gibi görünse de, anlatı teknikleri ile oyunlar oynayan, derin bir felsefi metin.

    " adayı görmek için adayı terk etmen gerek, kendimizden kurtulamadığımız sürece kendimizi göremeyiz "
  • kitaptaki bilinmeyen adayı arayış, aslında insanın kendisini arayışıdır. saramago adanın öyküsünü anlatırken, onu bulabilmenin ipuçlarını da sıralar bize. der ki:
    "beğenmek sahip olmanın en iyi şekli, sahip olmaksa beğenmenin en kötü şekli olsa gerek.", "kendinden çıkıp, kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin.", "rüya, hünerli bir sihirbazdır, varlıkların boyutlarını ve birbirlerine olan uzaklıklarını değiştirir, yan yana uyuyan kişileri ayırır, birbirine uzakta kişileri kavuşturur."
  • jose saramago'yla bir günlügüne beyinlerimizi degistirmek istememe sebep olmus kitap.

    o, benim beynimle etrafa bos bos bakarken, ben onun beyniyle neler neler yapardim. kurdugum cümlelerle ne biçim hava atar, yaptigim konusmalarla herkesi sandalyesinden düsürürdüm. herkes beni muhterem bir insan zannederdi... (derin bir nefes alma efekti)
  • bilinmeyen bir ada olduğunu da nerden çıkardın der kral,adam ise''çok basit bilinmeyen bir adanın var olmaması imkansızdır''der...
  • nefis bir öykü.

    --- spoiler ---

    tekneler olmasa sen bir hiçsin, oysa tekneler sen olmasan da rahatlıkla denize açılabilirler.

    --- spoiler ---
  • sade bir anlatımla derin bir içsel yolculuğun kapısına dayandıran bir öykü olmuştu benim için. saramago'nun, yalınlığın da bir görkemi olabiliyor deme biçimi olarak benimsemiştim. kitap hep elimin altında, kral ve denizci arasındaki o diyalog hep yakınlarımdadır;

    --- spoiler ---

    " - sen kim oluyorsun ki sana tekne vereceğim?!
    - sen kim oluyorsun ki bana tekne vermeyeceksin?"
    --- spoiler ---
  • muhakkak güzel bir kitapdır da, ben bunu nasıl okuyacağım? ispanyolca bilmiyorum. "türkçe oku o zaman diyeceksiniz" haklı olarak. peki bu kitabın türkçe adı ne? kitapçıdan nasıl isteyeceğim?

    buradan yetkililere sesleniyorum; eser adlarının ilk entrysinde eserin türkçe adı da olsun. hadi ingilizce olanları anlıyorum. ama ispanyolların, rusların, portekizlilerin, fransızların, almanların ve cümle 72 milletin dilini bilmek zorunda olmasam gerek.

    ~
    geographica'ya teşekkür ederim. bu arada, ispanyolca bilsem de okuyamazmışım.
  • "kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça, kim olduğunu asla bilemezsin." işte bu yüzden çoğu insan uzun yıllar, bazen de ömrü boyunca kendini bilemiyor.
  • 50 sayfasıyla, sanki 1000 küsür sayfalık içi boş kitaplara kafa tutarcasına yazılmış muhteşem bir felsefi metin.

    --- spoiler ---

    henüz tayfasını bile toplamaya başlamamış olan adam ise teknesini yıkayıp temizleyecek kişinin daha o zamandan peşine takıldığının farkında değilmiş, işte kader hep böyle davranır bizlere hemen arkamızdadır omzumuza dokunmak için elinin çoktan ileri doğru uzatmıştır, bizlerse hala, geçti gitti, gösteri bitti, yine aynı hikaye, diye homurdanıp dururuz.

    rüya hünerli bir sihirbazdır, varlıkların boyutlarını ve birbirlerine olan uzaklıklarını değiştirir, yan yana uyuyan kişileri ayırır, birbirine uzakta kişileri kavuşturur.

    belli ki adamın gözleri bilinmeyen adadan başka bir şeyi görmüyor, diye düşünmüş kadın, işte göz yanılması, insanın yanı başında duran insanı görmemesi böyle olur.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap