• o bulaşığı yıkama sırası bende değildi. kaçıncıya ben yıkıyorum amk ama bu sefer yıkamadım. o da yıkamadı. tencerede makarna var tabi ki. inat ettik.

    ve mezuniyet... (o ha!)
    ulan deprem yıkamamış kızıltoprak'taki evi. ölmeden çıkıyoruz evden.
    herşey alındı, satıldı, eşe dosta dağıtıldı. ama o poşet... içinde tencere olan o poşet!!!

    o an içinde ne olduğunu unutmuşum, açtım.
    kurt lan. bildiğin eşşek kadar kurtlar tencerede, kıvır kıvır.. off!!
  • b: la olm, cam sil'i nasıl bitirdiniz temizlik yapmadan. çok merak ettim?
    x: ne cam sili lan. ben görmedim bile.
    y: gördüysem siksinler*
    b: ya nasıl bilmiyonuz. çamaşır makinesinin üstündeydi, azalarak bitti amına koyim. uçan bir sıvı da değil ki anlamadım noldu.
    x,y: yoğ olm bilmiyoz biz.
    içerden cam sil getirilir.
    b: lan daha geçen aldıydık. cam silinmeden bitmez ki bu?
    y: hee cam sil miymiş la o?
    b: yazıyor işte üzerinde; "cam sil" ya ne olacağıdı?
    y: ben onu oda parfümlerinden sandım lan. sıçtıktan sonra fısfıslatıyordum tuvalete koku kalmasın diye.
    b: cam sili ?
    y: evet aga. çok güzel kokuyo koklasana bi...

    işte böyle insanlarla aynı evi paylaşmak!
  • öğrencilerin zar zor aldığı kömürün mahalle sakinlerinden biri tarafindan çalınmasi
  • evde tek başına otururken, yakınlarda oturan bir arkadaşın arayıp "hadi gel la içek" demesi, eve gidilmesi. kapıyı bozuk turkcesiyle bir rus kadının acması. arkadaşa " bu ne olm, beni niye cagırdın" diye sordugumda "antalya'da tanıştım bununla otelde çalışıyormuş 3 gün diye geldi 15 gündür bende, sıkıldım artık hep onla takılmaktan, gitme gitme takılalım " demesi. ben, arkadaş, rus kadın nerede uyudugunu hatırlamayacak derece içmesi.

    sabah donarak uyandığımda don paça bir halde, nerede olduğumu algılamam 4 dakikadan fazla sürmüştü, etrafıma baktım arkadaşın evdeki boş odada yattığımı fark ettim, kafama batan bir şey vardı, elimle aldım sütyen çıktı, üzerimde g-stringler, naylon çoraplar vardı. bunlar ne lan, nolmuş böyle diye düşünürken arkadaşa seslendim ses seda yoktu. başım o kadar ağırdı ki, çarşamba pazarındaki kadın tezgahına uzanmış durumuma aldırmadan tekrar uykuya daldım. akşam üstü uyandığımda, aynı dumuru tekrar yaşayarak uyandım, sütyen-don-naylon çorap üçlemesine sarınmış halde . evde kimse yoktu, bende kalkıp evime gittim. 2-3 gün sonra arkadaş bana geldi, rus kadını yollamış antalya'ya geri. arkadaşa durumu sorduğumda, yıkadığı camasırları yer bulamayınca bos yataga atmıs hatta giderken unutmus. daha sonra bu çamaşırlar, evde bir dişi olmadığını bilerek aynı durumda uyanan bir sürü insanın dumurla uyanmasına sebep olmuşlardır.
  • evde silah bulmak. ev sahibinin bunu sordugumuzda cok gulup "aman o ates puskurtuyor sadece, bizim kizindi, kurtulun siz" demesi.
  • bir önceki ev sahibinden kalan esrarengiz ve kilitli çelik kasa bulunması. yeni ev sahibi öğrencilerin aldırış etmeyip kasayı masa olarak kullanması. (insan bir içini merak eder de açtırır.)
  • arkadaşımın mutfak lavabosunda başlayan yaşam.
    hayata tutunuş.

    http://g1212.hizliresim.com/14/f/gv2dy.jpg
  • derne çatma ahşap bir gecekonduda yalnız kalan arkadaşımıza akşam eşli batak oynamak için gitmemiz. sonra 3'e 3 metrelik tek göz odada 4 kişi uyumak zorunda kalmamız. yerde sobanın yanında yatan evsahibi arkadaşımızın yorganının gece uyurken sobadan tutuşması, yanmaya ramak kala uyanmamız, neredeyse dumandan boğulacak olmamız.
  • evin özenle tasarlanmıs yerlerıne tuketılen alkollerı bı mimar edalarıyla dızılmesı
  • dolapta, çim sahadan kopan bir parçaya benzeyen tuhaf şeyin reenkarnosyonunu tamamlamadan önce bir peynir olduğunu çözmek !
hesabın var mı? giriş yap