• şampiyonlar ligi maçımı condom * isimli hakemin yönetmesi.
  • cm 03-04'te liverpool ile ajax'ı 9-0 yenmem, sıradan bir premier lig takımına karşı 3-0 önde götürdüğüm maçı 5-3 kaybetmem gibi hadiseler örnek verilebilinir.
  • efsane 03-04 ile adana demirspor’u yönetiyorum. o zaman süper lig falan yok 1. lig 2. lig deniyor ben de 2. ligdeyim para falan da yok. rahmetli başkan bekir çınar gibi bir babamız yok ki finansman sağlasın. neyse, gittim irfan başaran serkan gedik okan öztürk kiralık miralık aldım. ama hala dr fc mc eksiğim var. amerika’dan rocky woods remmington powell ve kayseri’den abdülvahit karacabey ( ben mr oynattım ) takıma monte ettim ve ilk sene 2. olarak 1. lige çıktım. tabi 1. lige çıkınca hemen evladım temur’u aldım. bir iki tane de hatırlamadığım yerli oyuncu ve kiralık olarak kakalov’ u alarak ilk sene 2. olarak şampiyonlar ligine gittim. sanırım play off oynayarak gitmiştim. gruplarda arsenal ile ilk maçım deplasmanda. tahminim 10 tane yerim diyordum. temur kakalov ve yedekten gelen rocky woods ile 7 gol attım abdülvahit ile 2-3 asist yaptım. maç da 7-2 bitti. orgazm olmuş gibi ekrana bakıyor sigarayı derin derin çekiyordum. büyülenmiştim adeta.
  • diamond taktiğinin hileli olduğunu aşikar ancak bu kadarına da pes dedirten olaylar silsilesidir.

    cm 03-04
  • oyun cm 03-04 ve ben beşiktaşımla kupalardan kupalara koşuyorum. oyun 5 yabancı hakkı veriyor ama bende var 10-15 yabancı.(5'i hariç türk statüsündeler hepsi) derken başarısız geçen bir dünya kupası macerasından sonra tff, milli takım teknik direktörüne yol veriyor ve kapımda yatıp beni milli takımın başına geçmem için ikna ediyorlar. takımda yabancı olup yerli statüde olanları da alıyorum milli takıma. önce avrupa sonra dünya kupasını kazanıyoruz milli takımla. öte yandan beşiktaşla da bütün kupalara ambargo koyuyorum elbette.
    neyse bir milli maç öncesi sakatlık ve cezalı oyuncu bolluğundan, beşiktaştan yedekleri bile koyuyorum milli takıma. ama o da ne! basında "kufursuz fikir kendi takımından 11 kişiyi milli takıma aldı. milli takımı beşiktaştan kuracak heralde" minvalinde haberler çıkıyor. ben çok sinirleniyorum ve basıyorum istifayı.
    ama bir hafta sonra tff yetkilileri yine kapımda yatıp teklifte bulunuyolar. milli görevden kaçılmaz deyip tekrar geçiyorum milli takımın başına.*
  • cm 01-02'de alt liglerden takım almak galatasaray'ı seçip ilerlemekten daha keyifli olabilir.ilk sezonda (yabancı sınırı bir yana) kiralıklar- gelenler- gelemeyenler - gitmek istemeyenler derken, ekonomik ve psikolojik olarak biraz yorucudur.

    tabi gözümü karartım bir çok kez galatasaray'ı alıp şampiyonlar ligi dahil sayısız başarılar elde ettim ; ama bu klasik hikayeler yerine çok sevdiğim bir oyuncuyu düşeşe getirip aldığım "oha dediğim" bir hikayem var.

    kendisi hikayenin baş kahramanı değil, ancak kilit bir role sahip diyebiliriz. bu isim 2001'de jardel'in satışında takasla gelen 3 işe yaramazdan biri olan belçikalı mbo mpenza. (hovart,spehar)

    diğer iki gereksizden (hovart,spehar) bir şekilde kurtulsam da bonservisini 50 dolara kadar düşürmeme rağmen mpenza'yı elden çıkaramamıştım. ben de sezon devam ederken arada sırada oynatıp verim almaya çalışmıştım. ki devre arası belki bir talibi olur diye.(olmadı) o da sorun çıkarmayıp elinden geleni yaptı. sonuçta profesyonel insanlarız.

    sezon sonunda 2002 dünya kupasında sürpriz bir şekilde belçika milli takımıyla parlayınca bir çok talibi oldu. 50 dolara satamadığım adamı pazarlıklarla sezon sonunda 16 milyon dolara sattım.

    buradan gelen ekstra gelir + ş.ligi ve bir kaç oyuncu satışı ile birlikte daha önce belirlediğim oyuncuları takıma kolaylıkla kazandırmış, 02/03 sezonu için iyi bir ekip kurmuştum. (tabi yabancı kuralı olduğu için güçlü kadrolar kurmak zor.) nitekim bu kadro ile ş.ligi gruplarda 3.olup uefa'ya gitmiş, oradan da uefa'yı almıştım.

    o sezon (02/03) talip olduğum isimler arasında olmasa da, ki hangi yüzle talip olacaksın :) bir oyuncu gözüme takılıyordu. oyuncunun duygu durumu: üzgün :( (del bosque kendisine güvenmediği için şok oldu gibi bir şey yazıyor.) sezonu da toplam 9 maçla bitirdi. neredeyse hiç oynamamış. fiyatı da 12 milyon dolar.

    bu isim zinedine zidane. yaşı da henüz 30.

    12 ay taksitle ödemek koşuluyla 12 milyon dolar teklif verdim. kulübü r madrid hiç sorun çıkarmadı. kabul etti. normalde 30'dan aşağı vermez. zizou'ya çok yüksek kontratlar da versen; hatta kulübü kendisinin üzerine de yapsan, galatasaray segmentindeki takımları asla kabul etmezken, uefa kupasının almanın verdiği prestij ve teknik direktörü ile yaşadığı problemler sayesinde teklifimi kabul etti.

    50 dolara düşüp kurtulamadığım kontratını feshetmeme de yönetimin izin vermediği mpenza'dan gelen bonservisle kurduğum takım uefa kupasını; buradan sağladığım prestij de bana hayranı olduğum zidane'yi erken yaşta getirmişti.

    (ilk sezonunda attığı golü hatırlayamıyorum ama 36 asist yapmıştı diye aklımda kalmış.)
  • başlık hakikaten çok sakat
  • oha 1 cm 10 milimetreymiş dememe sepep olan hadiseler silsilesi.
  • kaç cm?
hesabın var mı? giriş yap