• 60 yasinda new york dogumlu rejisör, reji yazari ve yapimci. yakin amerikan tarihiyle ugrasanlardan. (platoon, jfk, nixon, born on the 4th of july, the doors ) simdiye kadar 3 oscar aldi. su siralar epey tartisilan son filmi „world trade center“ gösterime girdi.
    hayal kurmanin ve hayallerinin hayatini nasil etkiledigi üzerine yaptigi bir söylesi de sunlari söylemis:

    "19 yasimdayken, sonunu 30 yil sonra yazarak bitirecegim bir kitap yazdim. night dream adinin koydugum kitabin konusu genc bir adamin hayatin anlamini arayisiydi. bu genc adam ailesinin tek cocuguydu, yanlizdi ve annebabasi bosanmisti. amerikayi terk edip, iki yil boyunca dünyayi dolasti. sonrasinda vietnam savasina katildi.
    bu genc adam bendim ve kendime örnek olarak goethe’nin werther’ini almistim. cok fazla kitap okumustum ama profesyonel bir yazici degildim. yazmak sadece kendime asiri güvenimden kaynaklanan bir ihtiyacti benim icin.
    kitabim amacsiz ve yönsüz uzayip 1000 sayfayi asmisti. cok önemsedigim bir new york’lu yayinci tarafindan reddedildiginde hayatimin sonu diye düsündüm. manuscriptin yarisini east river’a firlattim. sayfalar nehirden asagiya dogru akarken yazar olmamaya ve bir daha da asla denememeye karar verdim.
    bu güne degin, hala bilmiyorum neden yarisini attigimi, icimden bir yarim hala onu sikica tutuyordu demek ki.
    sonra gönüllü olarak, tipki kitabimin kahramani gibi orduya bavurdum savasa gitmek icin. kendi hayatimdan kaybolmak istiyordum sanki. o zamanlar son derece inancli bir antikomünisttim ve özelllikle vietnam’a direk ön cepheye gitmek istiyordum. kendimi savasin icinde tahayyül ediyordum, o zamana kadar savas sadece kafamda bir tasavvurdu. gercek savas ise tamamiyla baska bir seydi.

    yillar gecti, 50 yasima geldim. kitabim, daha dogrusu ondan geri kalan yarisi, kitapligimin bir kösesinde duruyordu ve canimi sikmaya baslamisti. günün birinde durdugu yerden cekip elime aldim ve aniden dilinin güzelligi gözüme carpti. bunu gülünc bulacak olanlar vardir, ama kendimi yeniden 19 yasinda yasamak benim icin cok derin bir tecrübe oldu. simdi olsa belki de bir video seyredilirdi. ben ise kitabi kurtarmak istedim. kendime bir yillik bir mola verip kitabi tamamladim.

    otoriter, erkeksi bir dünya, onunla catisma, cilgin calisma temposu, uyusturucu deneyleriyle dolu uzun yillardan budizme ulasan yoldan, yaslanmaktan, sabirli olmayi ögrenmekten bahseden yazinin devami icin:

    die zeit, 21.09.2006, sayfa 88
  • ne yazık ki ,son çektiği iki filmle - alexander ve world trade center - hallmark filmlerinin unutulmaz yönetmeni sıfatını kazanmasına ramak kalmış günümüzün amerikan tarihçisi. büyük bütçeli bir g. w. bush filmi yapıp adını da natural born president g. w. bush koyması beklenir oldu.
    ya da sadece yaşlanan yönetmen.
  • bono'yla beraber yeni dünya düzeninin soytarılarındandır.
  • elestirmek bir yana hakaret etmenin pek hosumuza gittigi yonetmen. peki bu hakaretlerin ne kadarini hakediyor? gelin bir bakalim..

    midnight express filminin senaryosunu yazdigi icin cogu insan kendisinden nefret etmekte. evet, midnight express'in senaryosu ulkemizin adini karalamistir, ve bunun yaninda cok sacma bir senaryodur, filmi izlerken resmen katila katila guldugum sahneler olmustur.
    buradan tutup "oliver stone kicindan senaryo yazacak kadar denyo bir heriftir" kanisina varabilir miyiz?

    hayir. cogu insanin bilmedigi, bilenlerin ise unutmayi tercih ettigi bir nokta da, hepimizin hastasi oldugu scarface filminin senaryosunu da oliver stone'un yazdigidir. "tony montana ortamin amina koyar hastasiyim al pacinonun" diyen kirolar haric hangimiz demedi "ulan super film, ne guzel anlatiyo 80'lerin uyusturucu mafyasini" diye? hikayenin guzel olmasini al pacino mu saglamistir? brian de palma mi? yoksa sirf senaryoyu gercekci kilmak icin buyuk uyusturucu tacirleriyle bizzat tanisan, piyasayi en az bir tuccar kadar iyi ogrenen oliver stone mu? cevap cok acik sanirim..
    diyeceksiniz "e madem bu kadar onem veriyo senaryonun gercekci olmasina neden midnight express'te sacmaladi?". haklisiniz, gercekten de bir senaryo icin bu kadar calisan bir adam nasil olur da bir digerini resmen kicindan uydurur, bilemiyorum. iki ihtimal var :
    1- filmi bir belgesel degil siradan bir macera filmi olarak gormustur (o zaman based on a true story demeyeceksin arkadas)
    2- yanlis yapmistir, belki de gercekten pismandir.

    evet, midnight express oliver stone'un sanati icin bir kara lekedir, ama sirf bu senaryo yuzunden adama ana avrat sovmek ne kadar dogrudur, bunu isvicreli bilim adamlarina birakiyorum..

    ikinci bir elestiri* kaynagi da senaryosunu quentin tarantino'nun yazdigi natural born killers filmidir. herkes der ki "ulan tarantino cekseydi bu filmin amina koyardi, oliver stone pic etmis guzelim senaryoyu".
    simdi filmi defalarca izlemis olmasam inanacam. lakin iddia ediyorum, bu filmi bu sekilde elestiren insan filmi gotuyle izlemistir, onyargi kurbanidir. natural born killers, oliver stone'un dehasini en yuksek seviyelere tasidigi filmlerindendir, hatta kelimenin her manasiyla klasiktir, bu kadar acimasizca -ve bilincsizce- elestirmek ise hem filme hem de stone'a yapilan buyuk bir ayiptir.
    kolaydir "tarantino cekse sahane olurdu stone cekti bok oldu" demek. ama komik olan bunu soyleyenlerin buyuk cogunlugu tarantino'ya sanatindan dolayi degil isminden tapan kisilerdir. ne de olsa "sinemanin dahi cocugu"dur tarantino, hayatinda bir kere izlememis insanlar bile tapar kendisine falan...

    ucuncu bir elestiri kaynagi -ki buna katiliyorum- oliver stone'un potansiyelini hic yansitmayan filmler yapmasidir, samimi gorunmeyen bir protest tavir takinmasidir.
    simdi soyle birsey var, en boktan stone filmini izlerken bile yonetmenin isini gercekten bildigi goze carpar. kendisi oyle bala gote iyi filmler yapmis bir adam degil, sinema dilini, goruntuyu vs. hakkaten cok iyi bilen ve kullanabilen bir adamdir.
    e madem boyle yeteneklisin, niye gidip u turn, alexander, world trade center gibi sacma sapan isler ckariyon be birader?
    .
    .
    .
    .
    .
    kisacasi cok haksiz yere elestirilen, bok atilan amma velakin aslinda cok buyuk bir ustadir kendisi.
    ayrica hirbirsey yapmamis olsa, sirf platoon gibi bir film yuzunden bile kendisine hayran olunabilir.

    edit : bu entry'nin kotulenme sebeplerini bulana veya getirene 100 bin lira veriyorum.
  • "bir daha politik film yapamasam bile gam yemem.başka filmler de yaptım ve yine de yaparım.tüm filmlerimi gönlümce yaptığım için mutluyum."

    ayrıca
    (bkz: the doors)
  • george bush hakkında bir film cekme hazirligi icinde olan yonetmen.
  • alice, jerry'nin çıkardığı komplo teorisi adlı fotokopi fanzindeki haber başlığını okur: "oliver stone - george bush bağlantısı"?
    jerry: tabii. stone onların sözcüsü. onun bildiklerini bilip üstelik de ülkeye yayacak güce sahip birini bırakırlar mı? demek ki kesinlikle bush'a çalışıyor. hâlâ hayatta olması da ilginç.
    alice: ispatlayabilir misin?
    jerry: hayır. iyi bir komplo kesinlikle ispatlanamaz. ispatlanırsa hata yapmışlardır.

    (bkz: conspiracy theory)
  • comandante belgeseli için üç gün küba'da kalmış, felsefeden tarihe, film yıldızlarından 20.yy önemli gelişmelerine kadar bir çok konuda fidel castro'yla 30 saat süren bir söyleşi yapmıştır...
  • şu sıralar george bush hakkında bir film hazırlamakta...
  • zavalli oldugu gorusune katiliyorum. sen git midnight express senaryosuna olmamis seyleri ekle (#10508903), ondan sonra aydin, entel, orjinal havalarinda oscar'a katilma, castro hakkinda belgeseller cek falan... ne zavalli bi adammissin sen, nasil oldu, nasil ezdiler, nasil boylesine bozdular senin psikolojini, karakterini anlamadim. cehalet ve cesaretin ayni bunyede toplanmasi durumunda dunyanin ne buyuk zararlara maruz kalabilecegi yonunde onemli bir ornektir. allahtan sadece sinemacidir da politikaci falan diildir.
hesabın var mı? giriş yap