hakaret
-
kufurun ilk aşamasi. daha hafifi.
-
(bkz: tck)
-
"suratına tüküreyim, ey soysuz, ey orospuçocuğu; başına pisleyeyim ey alaaddin denen deyyus, köpek, köpoğlu köpek, ey darağacı kuşu, ey katran ve zift suratlı." (binbir gece masalları'ndan)
-
"seni gidi on kere ızgaraya konmuş kalkmış, yirmi masa dolaşmış doksandokuz sarhoşun ağzından arta kalmış meyhane külbastısı suratlı adam seni." (karagöz'den)
-
kelimenin kökü "hak" değildir, nitekim, arapça kökenli bir sözcüktür, misal "hakîr" sözcüğüyle kökenbilimsel ardışıklığı vardır ki bu da "küçümseme", "hor görme", "aşağılama" vb anlamlarına gelir.
-
en kolay yapılagelen hararetli eylem.
"dilin kemiği yok" arkasına sığınan... -
hakir görmek, yani aşağılamak.
-
bazen hiçbir söz ya da eylem olmadan gerçekleşir.
(bkz: yok saymak) -
eleştri ile arasındaki fark; -haklı ya da haksız olsun- söylenme nedenidir. haklı ya da haksız eleştiri vardır ama haklı hakaret yoktur; hakarette amaç can acıtmak, öfkeyi boşaltmaktır.
-
tck'ya göre, sizi kasten yaralayan birine ettiğiniz hakaretlerden dolayı ceza almazsınız.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap