• oruc aruobanın yeni kitabı..sahi...
    "ne kadar oldu
    olmayalı?"
  • yaşamın anlamına yönelik aforizmalar

    106.

    şöyle bir 'sıra' mı var acaba :

    kişi yaşamının anlamını, önce hayal eder (olanak olarak düşünür,kurar); sonra , - şu ya da bu biçimde- yaşar
    (olanağını gerçekleştirir); sonra , düşünür : neyi yaşadığını, neleri gerçekleştirdiğini -
    ama , sonra , anlar, nasıl da geçici, geçip gidici, gidip yitici olduğunu, bütün yaşadıklarının,gerçekleştirdiklerinin
    - bu düşündüklerinin..

    'sıra'sıyla , boş bir hayalden yitik bir gerçekliğe doğru oluşur anlamı, yaşamının, kişinin...
  • içinde hani'de olduğu gibi felsefe üzerine notlar bulunan, kişinin yaşamının anlamı bölümünün insan üzerinde ile ve hani'nin yarattığı etkileri yarattığı, nedense bana bir son kitapmış gibi gelen eser.
  • güney'den batı'ya döner rüzgar: sen de durup düşünüp sorarsın: "neler oldu, neler kaldı, neler var?" diye...
    -bir şey kesin: hiçbir şey kalmadı...
    -ama, yok mu hiç, olanlardan; varolmadı mı hiçbir şey?...
    ürker kişi, soruyu sorunca: "neler yok?" diye sorsaydı, kolaydı - şimdiyse, zor:-
    "neler var?" - daha doğrusu, "neler vardı da, olmayalı, artık yok?"...
    saymaya çalışırsın:-
    bir çekingen gülüş:
    bir ürkek adım:
    bir gizlenen sevinç-*
  • ekim'de elime geçtiğinden beri yavaş yavaş, sindire sindire okuyarak bitirme raddesine yeni geldiğim kitap. diğer aruoba kitapları gibi altı çizilesi, işaretlenesi, raftan alıp tekrar tekrar gözden geçirilesi, sonra sardırıp baştan sona tekrar okunası.

    "dün de yürüdüm. hep yürürüm
    varmadan. varmam. varım.
    farkına da varmam. -yazarım.
    yazar
    ım."
  • yaşamın anlamının değişken olduğunu, başkalarına bağlı olarak değişebildiğini anlatan şiir ve felsefe kitabı.
  • "şimdi:
    ne ay çıkıp iniyor
    ne güz gelip geçiyor
    sen olmayalı.
    sarı-kızıl yaprak
    kuru-kırık dal
    senle dolmayalı
    yitiyor."*
  • aynı yerlerde defalarca kaybeden, kaybedilen kitap.

    134.

    kişinin, yaşamının anlamı acaba hep yanlış anlamak zorunda olduğu birşey midir--diye sormak zorunda kalması, öyle olabileceği konusunda yön gösteriyor:-

    öteki --o--; yaşamının anlamına katılan, kişilerin, ilişkilerinde ne yapacakları konusundaki beklentilerinde yanılır, çoğunlukla, kişi: öteki(ler) onun beklediklerini yapmaz(lar).

    o zaman , kişi, düşünmek ve anlamak zorundadır : kendi , yaşamının anlamından beklediği mi yanlıştır; yoksa, öteki kişi(ler) mi onun beklentisine uymamakta -- uymak istememekte -- dir(ler)?

    belki, kişinin, tam da o beklediklerini beklemesidir, yanlış olan.

    belki tam da yanlış olandır, anlamı, yaşamının, kişinin.

    141.

    şimdi, öylesine, dışarı çıkar, biryerlere gider, tanımadığın birileriyle buluşur, tanışır, konuşursun -- dışarıdan bakanlar, amaçlı, "emin" adımlarla, çok iyi bildiğin birşeyler yapmağa gittiğini sanırlar --

    -- oysa, yalnızca, içindeki o boş yerini taşıyorsundur, öylesine, biryerlerine, anlamının, yaşamının...

    *
  • 75.

    kişi yaşamının anlamını düşünürken,geçmişine bakınca, ne çok şey unuttuğunu görür: yaşamının anlamını oluşturmuşların ne çoğunun, lethe'nin akıntısında sürüklenip gitmiş olduğunu --

    -- oysa,tam da onlar, kişinin tutması, ne pahasına olursa olsun gitmelerine izin vermemesi gerekenlerdi --
    --ama, işte, tam da onları, unutmuştur kişi:
    o müzikli çıplaklığı,
    o kapıdan çıkan pembeliği,
    o güneşe uyanan yüzü,
    o geceyarısı yağmurunu,
    o dalgın bakışı,
    o ufacık kızıltıyı,
    o çınlayan kahkahayı,
    o kıpırtısız yakınlığı,
    daha daha, neleri --
    --oluşturucularını, anlamının, yaşamının...

    *
  • (bkz: #12495366)
hesabın var mı? giriş yap