• herhangi bir şekilde, belli bir amaç etrafında toplanmaya karar verdikleri takdirde, emellerini rahatça gerçekleştirebilecek gruplardır bunlar.

    mesela "sabah kuşağı teyzeleri"...

    karizmatik bir lider kılavuzluğunda, kendi seçtikleri herhangi bir sosyal düzene hepimizi taşıyacak kararlılıkta olduklarına inandığım insanlardır.
    bir kere, davalarına sırt çevirmeyecekleri aşikardır; her gün izledikleri programın telefonunu düşürmek için hayatlarını ahizeyle yapışık geçirenleri mi dersiniz, yoksa işi bir adım öteye götürüp kanal kanal dolaşan, part-time alkış makinesi olarak yaşayanları mı bilemem ama, bu teyzelerin takip ettikleri değerlere oldukça vefalı oldukları su götürmez bir gerçektir.

    ikinci olarak, sayıları yadsınamayacak kadar fazladır. zira şehirdi, gelir seviyesiydi, sosyal sınıftı çok da fark etmeden, şöyle takribi 20 senelik bir yaş spektrumuna ait olabilirler. iletişim ağları oldukça karmaşık ve gelişmiş olduğu gibi, oğulları, kızları, kocaları vs. üstündeki etkileri de yabana atılamayacak boyutlardadır.

    son olarak, güvendikleri bir önder tarafından motive edilmeleri kolaydır... kendilerinden bu lider tarafından "alkış" istenildiği zaman ikinci kez düşünmedikleri gibi, programa çıkan konuk şarkıcının "haydi elleri göreyim" hareketine tepki süreleri şaşırtıcı ölçüde kısadır.

    yegane zayıf yanları fikir ayrılığına düştükleri bazı kritik konulardır. (örn: meriç erkan, ahu tuğba ile evlenmeli mi?). lakin tek bir vücutta toplanıp ortak çıkarlarını aynı platform üstünde yükseltirlerse, bunun pek büyük bir problem teşkil edeceğini sanmıyorum.

    ...sizi bilmem ama örneğin ben sokakta yürürken seda sayan önde, binlerce sabah kuşağı teyzesi arkada bana doğru ilerleyen bir kalabalığı görsem, anında semti terk ederdim..
    ..eğer kaçamıyorsam, "sabah kuşağının önünde boynum kıldan incedir..." diyip başıma eğer, kaderime razı olurdum mesela...
  • diğer bir örnek ise, "emekli albay apartman yöneticileri ve milli güvenlik hocaları" 'dır elbet...

    sayıları kuşkusuz sabah kuşağı teyzeleri kadar fazla olmayan, lakin kuracakları disiplinle bu açığı kapatacaklarını düşündüğüm bir başka gruptur. zira apartman toplantısının yapıldığı evi üs gibi görüp hareketlerini yine bu ciddiyetle şekillendiren, veyahut milli güvenlik derslerini operasyon brifingi edasıyla veren emekli albayların, organize olmaları durumunda büyük veya küçük çaplı bir değişiklik yaratmada hiç zorluk çekeceklerine inanmıyorum.

    apartman ortamını hali hazırda "asansörü amaçları dahilinde kullanınız!!!", "sayın satıcı, bu apartmana girmeyiniz!!!", şeklinde tatlı-sert uyarılarla belli bir disiplin içinde tutmaları, veyahut en azgın sınıflarda dahi kapıda "dikk-kaaaaattt!!!" çektirebilmeleri potansiyellerinin gözle görülür teminatlarıdır zannımca.

    eşşek kadar adamlara iştima aldırabilmeleri, veyahut ergenliği yeni atlatmış zıvanasız gençlere tekmil verdirtebilmelerinin yanında, halet-i ruhiyeleri zaten kendilerini dinletmeye, istediklerini yerine getirtmeye müsayittir...

    ne bileyim; apartman yöneticim emekli albay olsa, ben otobüs durağında otururken önümden geçse mesela... bir "hazz-rol!" çekse, elimde olmadan ayağa kalkarım yahu...
  • (bkz: cankan)
  • alt kat teyzeleri'nin en tehlikeli sıralamasında 3. olduğu gruptur. eğer alt kat teyzeleri birleşirse şu anda bu entryi girerken çıkan tuş sesleri bile yasaklanacaktır. alt kat teyzelerine saygı sevgi ve hayranlık beslediğim babanne-annene tipli güzel insanlar dahil değildir.
  • (bkz: youtube a sadece kufretmek icin giren insanlar)

    bunlar türklerin başını çektiği sayısı korkunç derecede büyük yerli yabancı, gelişme aşamasında bir gruptur.yakında birlik olup youtube'u satın alabileceklerinden kuşku duymaktayım

    (bkz: tehlikenin farkinda misiniz)
  • (bkz: iş makinelerini hayranlıkla seyreden insanlar)
    organize olsalar ne olur demeyin. her şey beklenir bu insanlardan.
  • mahalle mahalle gezip bütün çocuklara mahalle maçı repliklerini ve mahalle maçı kurallarını aşılayanlar. başka şeyler aşılasalar ne olur kimbilir.
  • bilmem ne bilmem ne yapan bilmem neler birleşin derdi alper mestçi ya da ortağı bir gazete köşesinde.
    misal,

    çekingenliklerinden, çözülmüş ayakabılarını bağlamak için yolun ortasında çömelemeyenler... (birleşin)

    aynada kendine bakıp bakıp tam ayrılırken dil çıkaranlar... (birleşin)
    bunların birleşmesi o kadar korku yaratmaz iken, öte yandan;

    -lümpenlerin bir hödüğün önderliğinde organize olması .. (hödük burada gercek anlamıyla kullanılmıştır yani; bilgisiz, anlayışsız, kaba saba.. tabi lümpenlerin herhangi bir sıfat tarafından organize edilmesi yeterlidir ürkütmek için)
    veya
    -özellikle şu sıralar; ak parti milletvekilleri.

    yeterince ürkütür adamı.
  • (bkz: alternatif popstar yarışmaları jüri üyeleri)
    oray ve armağan liderliğinde olduğunu düşündüm de bir an. sadece bir an..
  • sessiz ve derinden gelen diğer bir kitle ise, "türk gazetelerinin internet sitelerinde yorum yazanlar" 'dır şahsi kanaatimce.

    bezdirme yoluyla telkin, onların en büyük silahıdır.

    "avrupa'yı ve asya'yı kınıyorum", "sosyal bilimleri protesto ediyorum" , "trafik canavarının allah belasını versin" gibi (bizim yorum olarak algıladığımız) gizli mesajlarla, halihazırda ağır ama emin adımlarla ilerlemektedirler.
    biz yazdıklarını güle oynaya okuyaduralım, onlar zannımca "her şeyin kınanacağı ve protesto edileceği" altın çağlarını yaşayacakları günleri sabırsızlıkla beklemekte, sığlıkta tanımadıkları sınırlarla geleceğin muhalefet hükümeti olma yolunda takdire şayan bir hızda ilerlemektedirler.
hesabın var mı? giriş yap