• erkekler, kendileri orta yaşa geldikleri için değil; karıları orta yaşa geldikleri için bunalıma giriyorlar, deniyordu bir psychology today makalesinde.
  • yıllara meydan okumak, uzun yıllar genç kalmak mümkün mü? ah, keşke öyle olsa, ne güzel olurdu. ama, ne yazık ki bedenen yaşlanmayı dışarıda tutsak bile bu pek mümkün değil.

    ellili yaşlar eşiğine gelmişsek eğer, bugünkü yaşam şartlarımız ne olursa olsun ve geriye döndüğümüzde on yedi yaşımızın şartları ne olursa olsun gençliğimize özlemle bakıyoruz. bunun da tek sebebi var. o yaşlarda insanın yaşamına yön verebilme iradesine sahip olması. işte gençlik buydu. işte özlenilen bu.

    bu iradeyi her yaşta bulmak, özellikle ellili yaşlardan sonra bulmak mümkün değil maalesef. çünkü hepimiz gençliğimizde sahip olduğumuz beyaz sayfalarımızı yıllar içinde kullandık ve doldurduk. kimimiz güzel resimlerle, kimimiz karalamalarla. hayat o sayfa üzerindeki çizgilerde değişiklik yapma imkânı tanımıyor. bazen elimizdeki resimlerimize bakarken en güzelini çizmiş, en güzel resme sahip olmuş olsak bile orada sadece kendimizin bileceği eksikler var. oradaki her çizgi verdiğimiz bir karar neticesinde. ve o kararlar; en istenileni seçmekten, diğer seçenekleri tamamen elimine etmekten ibaret değil. hayat adına, o hayatın istikrarı adına, varlığını ve sürekliliğini koruma adına verilmiş o kadar çok kararımız var ki. hatta belki bugünkü resmin dışarıdan bakana güzel gözükmesini, elimizde berbat çizgilerle dolu bir sayfayla baş başa kalmamamızı sağlayan da bu dışı seni içi beni yakan zor kararlar.

    ve… artık sayfanın gerisindeki boşluklar oraya tamamen farklı bir resim çizmeye uygun değil. ancak boşluklara yeni küçük çizgiler olur, olsa olsa. zaten hayattaki en zor kararı verip farklı çizgilerle yeni bir resim yapmaya kalkışsak bile sonuç eksikleri itibarı ile ilk resimden pek farklı olmayacak. bunu yaşayarak tecrübe ettik bir kez. hayatın başındaysa resimden ve sonuçlarından bihaberdik. o iradeyi o kadar güçlü kılan o bihaberlikti, tebrübesizlikti

    evet, kimilerine genç kalma formülleri aratan, kimilerinin orta yaş sıkıntısı deyip geçtiği duygu durumu bu. hayatın her evresi gibi yaşanacak. şiddetli sarsıntılarla veya yumuşak geçişlerle...

    yapılacak en iyi şey sayfanın boşluklarına mümkün olduğu kadar yeni küçük resimler kondurabilmek. on yıl, yirmi yıl sonrası için sayfada güzel şeyler bulundurabilmek. kenar süsü niyetine …

    belki bu sefer hayat için değil, sadece kendin için...
  • "bu aralar sanki tek başıma kaldım gibi oluyor
    uyandığımda bana bakan o yüz yabancı duruyor

    bütün legolarımı yıkıp baştan yapasım geliyor
    çünkü bir yerinden tutsam öbür ucu kopuyor

    alıştıkça, yaşadıkça
    önemsiz gibi geliyor

    önce üzüldüm
    sonra kızdım
    şimdi kabullenme zamanı
    artık en sevdiğim şey, orta yaş bunalımı

    alıştıkça, yaşadıkça
    önemsiz gibi geliyor"

    ---malt---
  • aşık olmakla sonuçlanır
    en azından öyle sanılır filan.
  • boşanmayla son bulur.
    çocuğunuzun olmasıyla da son bulabilir belki.
  • bazı bünyelerde büyük harflerle yazma etkisi yaratıyor sanırım.
  • herkesten farklı bir hayat yaşayacağını düşündüğün dönemden çıkıp, herkesin hayatını yaşadığını hissetmeye başlamaktır.
  • azgın teke sendromunun bir nevi hazırlayıcısı, düzenleyicisi, denetleyicisi pre-syndrom.

    tüm sendrom sahiplerine armağan olsun:

    bu aralar sanki tek başıma kaldım gibi oluyor
    uyandığımda bana bakan o yüz yabancı duruyor

    bütün legolarımı yıkıp baştan yapasım geliyor
    çünkü bir yerinden tutsam öbür ucu kopuyor

    alıştıkça, yaşadıkça
    önemsiz gibi geliyor

    önce üzüldüm
    sonra kızdım
    şimdi kabullenme zamanı
    artık en sevdiğim şey, orta yaş bunalımı

    alıştıkça, yaşadıkça
    önemsiz gibi geliyor
  • gunumuzde insanlar bu bunalima, ozelliklede kadinlar, ancak 60-70 li yaslarda giriyor. bir turlu kabullenemiyorlar yaslanmaya basladiklarini
hesabın var mı? giriş yap