• sabun, şampuan, kulak pamuğu gibi ıvır zıvırlar zaten amenity olarak otellerin rutin sunduğu araklanabilir materyallerdir. götürürseniz arkanızdan en fazla "vay fakir" derler. ama bunların dışında kalan çoğu ürün kredi kartınızdan tahsil edilebilir. dahası profilinize eğlenceli bir not olarak eklenebilir. daha ciddi durumlarda diğer otellerle bu bilgi paylaşılabilir v.s. bu gözler bavula bornoz tepenleri, yatak alezlerini hacılamaya çalışanları gördü. yapmayın etmeyin. şüphesiz ki tanrı madame coco'yu sizler için yarattı.
  • burada onu indirdim, bunu gömdüm yazanlar diğer entrylerde hırsız siyasetçilere laf etmiyorlarsa ben de bu işi bilmiyorum.
    o yüzden bir bok olmuyor zaten. çünkü herkes aynı bok.
  • babamın arkadaşı perde götürmüştü.
  • otelden araklama deyince aklıma otomatik olarak friends dizisindeki ross geliyor. adam tuvalet kağıtlarını bile parasını verdim diyerek bavula koyuyordu. neyse gidip bir bölüm daha izliyim bari, canım çekti.
  • tatil ya da iş dolayısıyla kalınan otelden ayrılırken ödünç alınan eşyaların genel adı
    sabun , kulak karıştırıcı cubuklar , havlu, bone , 60lık ampul v.s.
    (bkz: misal)
  • poşet çaylar ikram olduğu için hepsi alınır. küçük kutularda sunulan şampuan, sabun, krem, ağız gargarası, tarak, portatif diş fırçası, mini diş macunu, dikiş seti ne varsa alınır. 5 yıldızlı otellerde bunların en güzel tarafı tüketildikleri takdirde her gün yenilenmeleridir. o yüzden kalınan her gün gelen yeni setler bavula doldurularak dönünce 1 aylık temizlik malzemesi ihtiyacı karşılanmış olunur.
    (bkz: otel şampuanı)

    sanılanın aksine havlular alınmaz. çünkü havlular sayılıdır ve eksildikleri anlaşılabilir. check out sırasında rezalet çıksın istemiyorsanız almayın.

    inanmayacaksınız ama japonya'da otellerde odada pijama bulunur. bu pijama biraz kimono havasında, kolları paçaları hafif kısa ve geniş kesimli, beli lastikli, ince, hafif bir kumaş türünden yapılmış ilginç bir pijamadır. gündüz temizlik sırasında bunu da alırlar ve yenisini bırakırlar. başka hiçbir yerde bulunmayacak bir şey olduğundan ben bunu yürütmüştüm.
  • çeşmeli bir turizmci olarak herhalde sözlükte beni en çok ilgilendiren başlıktayım.

    butik otelimden çalınanların haddi hesabı yok, hatırladığım liste aşağıdadır. havlu sabun yazmıyorum bile:

    -klima/tv kumandası
    -modem
    -ütü
    -saç kurutma makinesi
    -halı
    -tuvalet temizleme sopası
    -cibinlik

    hepsinin de parasını fazlasıyla kredi kartlarından çektim müşteriler gittikten sonra. çalanların çoğu maaşlı çalışan köle istanbullu ve eşyaları otantik bulan avrupalı tayfa.
  • bir animasyon sonrası çırağan dan ayrılmak üzereyken,"aa-bu termos da burda kalmış" diip çantaya tıkan bir kişi tanıyorum.(bkz: eşgal)
  • içinde dikiş iğnesi, düğmeler ve çeşitli ipler olan dikiş seti...
    bi zikine de yarıyacaından degil hani...(bkz: bedavacı türk milleti)
  • havlu, tv kumandası, askı gibi şeyleri almak resmen hırsızlıktır. bunları bir de helal diyerek alan kişiye çok güldüm açıkçası. şampuan, bone, kibrit, antetli kağıt gibi promosyon ürünleri zaten alınsın, reklam olsun diye konulmuştur, o ayrı. aynı şekilde uçaktan çatal kaşık, battaniye, yastık, kulaklık aşmak da hırsızlıktır. hele ki bu rekabetçi fiyatlarda wc kullanımı bile parayla olmuşsa, sen adamın malını götür, sonra da "o kodor poro vordom" diye kendini savun. hırkız sen de!
hesabın var mı? giriş yap