• fiziksel engelli olup tekerlekli sandalye kullanan herkesin otobüse bineceği sırada yaşadığı sorundur bu. benim için ise bu sorun evden dışarı çıktığım andan itibaren başlıyor. ev ile durağın arası 5 dakikalık mesafe. o mesafede otobüs kaldırıma yanaşır mı yanaşmaz mı, kaldırımda mı beklesem, yol kenarında mı beklesem diye düşünüyorum. "amaan şimdi bu kaldırıma falan yanaşmaz, en iyisi yol kenarında bekleyeyim" dediğim an bu sefer de başka bir sorun ortaya çıkıyor. şoför otobüsü alçaltacak mı alçaltmayacak mı? artık bu sorunun çözümü benim iradem dışında gerçekleşiyor. kimi soför gelir, hiç söylemeden otobüsü alçaltır, kimi soför gelir söyleyince alçaltır, kimi şoför ise gelir ve söylesen bile alçaltmaz. biz genelde 3 arkadaş bir yerlere gideriz. soförlerin ne yapacağını bilmediğimiz için arkadaşın bir tanesi ön kapıdan girip otobüsü alçaltmasını söyler. söylemeden gereğini yaptıkları zaman genelde şaşırır "anaaa alçalttı lan!" diye birbirimize şaşkın ifadelerle bakar, otobüse bindiktem sonra da bu şaşırtıcı olay üzerine konuşuruz "keske hepsi böyle olsa" diye. o kadar alışık değiliz yani.
    nedir bu kaldırıma yanaşmak, otobüsü alçaltmak falan, ne diyor bu diyebilirsiniz. otobüs kaldırıma yanaştığı ya da alçaldığı takdirde rampa çok dik olmaz ve engelli rahatça iner, kimsenin tutmasına da gerek kalmaz. fakat otobüs soförleri bu konuda çok duyarsız, çok dikkatsiz... ben sürekli dışarda olan birisi olarak bu sorunla da sürekli karşılaşıyorum. genelde şoförleri uyarıyorum, rica ediyorum. rica etmeden görevini gerçekleştiren soförlere de içimden "ay canım ya, ne iyi şoför" diyip inerken teşekkür ediyorum.
    bu başlığı, belki bir parça farkındalık oluşturur düşüncesiyle açtım. şoförlere veya şoför yakını olanlara illaki ulaşacaktır.

    son olarak, soförün bir düğme ile bir kaç saniye içinde yapmadığı şey, bizler için tehlike oluşturuyor. burada bahsettiklerimi yapmayan şoförleri uyarın arkadaşlar. sizler de uyarın.
  • gizli kalmış, hiç dile getirilmemiş sorun.

    başımıza gelmedikçe anlayamayacağımız gerçek sorunlardan birisi de bu. oysa herkes engelli olmaya aday şu hayatta. hele de türkiye gibi bir ülkede yaşıyorsan. "engelli insan" diye belirtmek zorunda kalmak bile çok incitici. bu gibi tanımlamalardan uzaklaştığımız zaman insan olduğumuz gerçeğiyle yüzleşiriz hâlbuki.

    böyle başlıklar açılınca çok mutlu oluyorum.
  • bakış açımızı değiştiren, ufkumuzu genişleten ve insan olmak gerektiğini hatırlatan bir sorundur.

    farkındalık yaratır.
    başlığı okuduğum anda 'ulan acaba durağa yanaşmaktan mı bahsediyor' diye bir düşündüm ama meğer olay çok başkaymış ve öyle düşünmemişim. bu nedenle kendime kızdım.
    bundan böyle bu gibi bir durumda ilk ben uyaracağım şoförü kardeşim, çünkü senin engellenmen bizin engellenmemiz demek. sağ ol, var ol.
  • bazılarımızın haberdar bile olmadığı sorunlar insanların hayatlarında ne kadar sıkıntılı durumlara yol açıyor. ben otobüsün alçaltıldığını bile bilmiyorum, oysa ne kadar büyük bir önem arz ediyormuş. şöförler bu bilgiyi zaten eğitimlerde öğreniyordur, yolcular da duyarlılık gösterirse ihmal edilmemesi sağlanabilir.
  • trolluk yapıp ilgi çekilmesi gereken bir mevzu. başlıyorum kusura bakmayın.

    derdinizi sikeyim. söylersin birine indirir nedir yanı. onca insan işine gücüne yetişmeye çalışıyor siz saltanat peşindesiniz. yanında refakat eden biri olmadan dışarıya çıkacak kadar cesursun ama neymiş otobüsün rampası dikmiş. ayrıca bizim ülkemizde engellilere maksimum ihtimal gösterilir. bir kere yardım sever milletiz. önceden düşünülmese bile yeri geldiginde kibarca birazda boynunu yana bükerek rica edersin 2 kişi banane dese bile 3. bir el ativerir.
  • insanların birçoğunun farkında olmadığı; lakin hayat kurtaran önemli bir detaydır.

    otobüsler kaldırıma yanaşsın, metro asansörlerini gerçek sahipleri öncelikle kullansın, vagonların içindeki özel alanlara 'yer bulduk ehehaha' diye lap diye oturulmasın, artık bu tip şeyler başa gelmeden anlaşılsın ve azıcık empati kurulsun.

    öyle basit ki aslında.
  • kuzey avrupa'da nezih bir ülkenin başkentinde bulunduğum zamanlarda şahit olmuştum buna, durakta engelli olsun olmasın hiç farketmez, istisnasız bütün o otobüsler kaldırım taşını altına alacak şekilde yanaşıyor ve otobüsün kapı tarafını alçaltıp neredeyse kaldırımın üstüne oturtuyorlardı.

    evet ağlamıyorum, gözüme medeniyet kaçtı.
  • insanımızın en büyük sorunu olan empati yoksunluğundan kaynaklanan bu ülkede engellilere karşı yapılan tonlarca haksızlıklardan biridir.
  • sözlükte başlığı görünce öğrenmiş olduğum sorunsal. bir an düşünüp kendimi engelli bir bireyin yerine koydum.. gerçekten hayat zaten oldukça zor iken, onlar için çok çok daha zor. şahsi kanaatim olayı "empati" penceresinden değil "eğitim" penceresinden inceleyip, alınacak önlemleri bu yöntemle belirlemek gerekir. bir miktar da up'layabildiysem ne mutlu bana. umarım ilgili merciilere ulaşır.
  • görünürde ufak bir sorun gibi gelse de, düşününce aslında büyük bir sorun çünkü bir standartla değil tamamen piyangoyla karşılaşıyorsun.

    otobüs şoförlerine bu konuda kısa bir eğitim verilebilir ya da şoförleri tekerlikli sandalye oturtarak bir alçaltılmamış otobüsten bir de alçaltılmış otobüs rampalarından binmeleri ve inmeleri istenerek bir farkındalık yaratılabilir.
hesabın var mı? giriş yap