• öykü eleştirisi ya da önerisi gibi yazı türlerini içinde barındırmayan, sayfaları yalnızca öykülere ayrılmış bu yönüyle de eksik kaldığı ortada olan, her şeye rağmen iyi niyetle hazırlanmış bir öykü seçkisi. içinde öykü dünyasının önemli isimlerine her an rastlayabileceğiniz bir gazete bu. gazete formatında basılıyor ve can yayınları tarafından finanse ediliyor.
  • öykü okumak isteyen bir kişi, bir kitapçıya gidip iyi olduğu belli bir ölçüde kanıtlanmış yerli-yabancı, klasik-modern yüzlerce öykü kitabından birini almak yerine gidip neden böyle iyi olma ihtimali çok çok düşük olan öykülerin yayınlandığı bir dergi alır anlamak mümkün değil.

    aklıma gelen olası nedenler:

    1) sıradan bir okuyucu değildir. illa o dergide hikayesini yayınlatmak isteyen amatör bir yazardır. gönderdiğim hikaye yayınlanmış mı diye alıyordur. yayınlananlarda bende olmayan ne var acaba diye düşünmek için karşılaştırma amacıyla okuyordur.

    2) edebiyat ajanıdır. yeni yetenekler arıyordur. (türkiye'ye uygun değil. türkiye'de bir sonraki j. d. salinger'ı bulsan ne olur?)

    şu dergiyi okumam için önce bildiğim dillerde yayınlanmış her öykü kitabını okumam, sonra beğendiklerimi tekrar ve tekrar okumam gerekir. sonra ömrüm yeterse belki bu dergidekilere sıra gelir.

    derginin tek amacının amatör yazarların öykülerini yayınlayarak onlara motivasyon sağlamak olduğunu düşünüyorum. amatör yazar olmayan bir okuyucunun bu dergiyi okuması mantıklı değil.
  • merak edip almaya karar verdiğim ancak yine de tereddütle yaklaştığım türden yayınlardır. kendim de yazmayı ve okumayı çok seven biri olarak bu tarz yayınları okumak konusunda (#67714531) entry sahibi yazara katılıyorum. bu tarz yazılarda dikkatimi çeken şeyler hep aynıdır. şiir de olsa, öykü de olsa okurken bende hep aynı hissi uyandırır. sanki bunu okuyan okuyucuya "benim yazdıklarımı anlamana imkan yok, ben edebi şeyler yazıyorum"der gibi bir edebiyat kasmalar, normal öykülerde insanı içine çeken sadelik ve yalınlık yerine, metaforlar, kelime oyunlarıyla dolu bir dil insanı itiyor.

    sanki o öyküleri yazan kişi sınıfında keşfedilmiş ve hocası tarafından hikaye altına alınıp bir şımartılmış ve kendini yüksekte gören kişilerin yazılarıymış gibi geliyor bana. sanki orada yazı yayınlatmak meseleymiş gibi bir hava seziyorum öykülerde ve şiirlerde. dolayısıyla itici oluyor. sait faik'in bile öyküleri sadece bir dille yazılmasına karşın buradaki çoğu öykü sanki bir şey ispatlanmak istermiş gibi bir dille yayınlanıyor.

    edit: imla
  • 1. ve 3.sayılarını temin edemediğim dergi. temin edebileceğim bir yer, mekan, site bilen varsa yeşillendirebilir mi ya da yardımcı olabilecek olan var mı merak ettirmiştir.
  • ilk kez bu ay aldığım, yanımda taşıyıp istediğim zaman okuyabileceğim kısa öykülere sahip.
    kısa öyküleri çok severim hele güzelleri seçilmişse tadından yenmez.
  • ekim sayısında* kendimin de bir öyküyle dahil olduğum aylık gazete. hangi öykü olduğunu merak eden olursa mesaj atıp yeşillendirmesi kafi.

    gazetenin son 7 aydır takipçisiyim ve gerçekten çok iyi bir iş ortaya koyduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. şu an 10 bin üstünde tiraja sahip. fakat önemli olan satış sayısından ziyade kalite tabii ki. içinde ünlü öykücülere / yazarlara da zaman zaman yer veren gazete esas olarak gençlere büyük yer ayırıyor. her ay 20 civarı öykü yayımlıyor ve nerden baksak bunların 15 tanesi gerçekten kaliteli oluyor.

    güzel yolda ilerliyor bakalım, umarım daha güzel işler yapmaya devam ederler. zaten arkasında can yayınları varken sırtları kolay kolay yere gelmez, daha uzun süreler devam eder diye umuyorum.
  • yeni başlamiş, çaylak yazarların öykülerini yayımlayan ve bence topluma diğer gazetelerden daha faydalı olan gazete.
  • iki üç kere aldığım ancak iki öyküden fazla okuyamayıp kenara köşeye attığım kendi kendini imha etmeye bıraktığım dergi. zaten benden önce de yazılmış, amatör bir yazar değilsen veya aşırı edebiyat bilirim her şeyi çok iyi sezerim tavrında değilsen her ay alıp okumanın pek bir manası yok. hakikaten de öyle. o kadar sıkıcı ki öyküler. aman allahım. okuyana alana bi lafımız yok ama bende durum bu.
hesabın var mı? giriş yap