öyle bir geçer zaman ki (dizi)

• mete'nin yanlış zamanda doğduğunu düşündüğüm bölümüyle ekrana gelmiştir bugün. bir iphone'u olsaydı, facebook'da bile paylaşırdı gördüklerini. hem tokat manyağı da olmazdı.
• son birkaç bölümdür depar atma ve kavga etme dallarında düşüşe geçerek hayranlarını üzen mete'den, önce okul binası içinden bahçeye kadar olan mini deparı, sonra da sedat'tan seken yumruğun sonerin elemanda patlayışını zevkle izledik bugünkü bölümde. böylelikle sedat'ın dişlerde haftaya kalmış oldu.
• cemile, hikmet amca'nın oğlunun mezarına doğru giderken, iki adım sağ taraftaki bihter ziyagil'in mezarına bir fatiha okumadı ya, çok ayıp etti gerçekten.
• saat yarım olmuş ancak hala hakkında yazılan ve o haftanın en beğenilen entirilerine girmek için kasım kasım kasılan buklet entirileri girilmemiş.
  
  ne o yetişmedi mi hala ilk baskı? yoksa her hafta kullandığınız entiri şablonu bir yere mi kayboldu. ama endişelenmeyin koyun sürüsü çobanlarını bekliyor. okuyup oylarını verip yatacaklar sonra. çabuk olun olm, yarın iş güç var, millet sizin yüzünüzden ayakta hala.
  
  muhtemelen ilk önce 1945 oğlumuz yollar entirisini, hemen ardından da isolde hanım kızımızınkini görürüz. iyi geceler sözlük. n.e. kaçar...
• aylin tam merdivenlerden inerken bayılsa ve murat'la ikisi haldur huldur merdivenlerden yuvarlansa, kızın eteği başına geçse, soner de onu tutmaya çalışırken duvağı tutup üstlerine düşse ne güzel olurdu lan asdfghjkfgh.
  aklım hep insanları rezil etmeye çalışıyor, romantizm sıfır.
  
  - memur bey gelin bayıldı, damat bunu görünce "aylin ayl.. yürüyorum! demek ki gerdeğe de girebilirim" diye bağırdı, abisine de bunu duyunca yaşının gereği olarak inme indi. bu nikah kıyılamaz.
  
  bana anne olunca ne kadar paranoyak ve sabah programı izleyip çocuğuna telefon eden manyak bir ebeveyn olacağımı, çocukların her hareketinden "gözünü kırptı, acaba göz kanseri mi oldu?", "saçlarını açmış, acaba kocaya mı kaçacak?", "çok sıkı giyinmiş acaba dünyayı bisikletle mi dolaşacak?" gibi sonuçlar çıkarıp, bunca diziyle dalga geçerken bizzat dizi olacağımı anlatan dizi, öyle bir geçer zaman ki'de bu hafta..
  
  + (ühühüh hemen koşarak ahmet'i çağırmalıyım) bak ahmet bak da gör, elin herifi kız kardeşime versace gelinlik almış, hiçbir masraftan kaçınmayıp gözlerine taksın diye hindi yolmuşlar, biz hala aşk meşk ayağına parklarda yiyişirken kardeşim masaj yaptırıp şato biryan yiyecek, senin abazan arkadaşların bana dötlerini dönerken korumalar o'nun ayaklarını öpecek. allah cezanı versin ahmet, sen bana daha bir cilt tedavisi yaptıramazken aylin süt banyosu yapacak.
  kaynanası da yok, ölmüş, seni terk ediyorum ahmet, hadi koşalım.
  
  (berrin ve mallıklarını ansiklopedi olarak bastırıp gazete kuponuyla dağıttırmayı düşünüyorum ama mini bir özeti aşağıda olacaktır)
  
  aylin, tavşanım, çok afedersin ama ne bok yemek üzere olduğunun farkında mısın a kepçem? ben senin yerinde olsam daha murat'ı sandalyeden kurtulmuş değneğe geçmiş vaziyette gördüğüm an "ohaaa bu yakında seksapelini göstermek için evde slip mayoyla gezer" der ve vınlayıp kaçardım. sana sadece şunu sormak istiyorum: çocuk nasıl yapılır?
  a-) yan yana yatıp araya kesme şeker koyarak
  b-) 15 dakika boyunca istifini bozmadan gülüşerek
  c-) expetco çocukum büyüsüyle
  d-) çocuk şarkısı dinleyip duygulanarak
  
  e-) hiçbiri ayliiinnn, tamam o gelinlik o saçlar filan feci yakışmış, bence soner gizli gay ve süleyman'a aşık seni kaçırıp götürmediği için, ama bebişim "kart sevgilimden intikam alıyorum" diye nuryüzlü cemaati'nin büyüyüp dünyaya yayılmasına katkıda bulunmak üzeresin, ay bayilazaim.
  neyse aylin belki de iyi oldu çünkü senin aile de mal gibi biraz, ulan kızınızın bir tek "carolincim, babama geldiğimde bana kapıyı sen açmıştın, üstümde hakkın var helal et" diye caro'yla ağlaşıp vedalaşmadığı kaldı, ama "aaa geçen gün kızı istemeye gelmişlerdi de vermediydik, kız kaçacak olmasın hay allah" demeyen annen ve mal berrin fıtı fıtı kendi yollarına gittiler, baban zaten "neden evlendin benden habersiz, ben soner'den 2-3 mal mülk koparamadan?" diye ağlamıştır. çevrendeki herkes mal oğlu mal aylin, bir tek süleyman var seni anlayacak, lütfen onunla kanka ol aylin.
  
  murat, suratı yeni şerbetlenmiş şöbiyet gibi parlayan yavrum,
  
  oğlum sen yeni kuşaksın
  masum ve biraz safsın
  aylin'den sana zevce olmaaaz,
  çünkü sen bir adnan'sın.
  
  açıkçası sana acıyacak gibi oluyorum.. sonra da insanlar bu kadar salak olmamalı, salaklar doğal seleksiyonda elenip ölmeli diyen zalım kişiliğim beni ele geçiriyor. hani küçük karın abine "soner, 4 ayağının üzerine çök, sırtına binicem atçılık oynucaz deh dıkıdık" dese "ne de güzel oynaşıyorlar tanrım :))" diyerek mutluluktan uçacak gibisin olum. tarlasını ineğini satıp aracıya para vererek hiç görüşmediği kızla evlenip düğünün ertesi günü dolandırılıp soluğu müge'de alanlar gibisin asdfghjfgh. artık "üfff rahat bırak beni anlamıyo msn aliberrkk" cemile ve "o feysbuk kapanacak cemilesu" diye peşinde gezen ali'den baymıştık, sizin cepheyi izlemek çok eğlenceli olacak ahaha tebrikler cnm.
  
  soner hatemo, bir an "ey tanrım dayanabilir miyim buna ben, ne güzel olmuşsun beyaz ve sen" diye türkü çığırmaya başlayacağını düşünsem de içe göçük gözlerini yuvalarından çıkarma numarası ve "aylin, aylin uyan bak tokatlıcam haa" demekten başka bir şey yapmayarak mimiksizlikte ve tepkisizlikte mesut yılmaz'a bile taş çıkardın anacım, tabak bardak kıra kıra evi de "rumeli taverna her akşam canlı müzik bülent akalın" a çevirdiğin yetti artık.
  hadi ben diyorum ki tüm bunları "kardeşim ölüyor, son günlerini bari mutlu geçirsin gariban" diyerek böyle robot dansı gibi bi duygusuz hareketler bi bişey yaptın.. ama ya murat sağlığına kavuşup kenan evren'den bile uzun yaşarsa napıcaksın yaş 35 yolun yarısı hala evsiz mutsuz çocuksuz soner?
  biricik aylinim'i bu kadar üzdün ve bir cemaat oğlanıyla gerdeğe girmek mecburiyetinde bıraktın ya, berrin sana aşık olsun inşallah. edicek daha büyük beddua bulamadım asdfghdfg. pis dede.
  
  ali kaptan sorması ayıp ama sen bu cemile'den neden boşandın, carolin'le neden evlendin tibet öküzüm? "böyle dipdibe kalınca aşkın heyecanı bitiyor, başımda beni tehdit eden bir karı olsun ki cemilemi perde arkalarından gözlemek daha heyecanlı olsun :)" filan diye mi düşündün lan?
  maşallah caroyla oturup hollanda usulü tatsız tuzsuz yemekler yemek dışında bir halt yaptığınız yok, ne zaman görsem cemile peşindesin, gece yatınca "cemilem bugün ne yaptı acaba, onu pokelayan oldu mu" diye düşünmekten gözüne uyku girmiyor alemlerin en büyük enayisi ali.
  boş kalmak sana hiç yaramadı ali, bence neriman ile konuşup bir altın gününe gir, dikiş nakış kursuna git, kızlarının çeyizine 2 parça bir şey işle, derya baykal'a çıkıp "evet hanımlar bugün türkan şoray kirpiği modeli bıyık kılıfı örüyoruz, düzgün örmeyenin ağzını burnunu dağıtırım" filan de, hiç ayıp değil, boş kalma alim.
  sana da inşallah hikmet karcı'yı araştırmaya gittiğin köşkte şu deli kadın musallat olsun, yakanı sıyırama.
  
  ahmet sen çok iyiydin de çevren kötüydü aşkitom. önceleri gayet davasının peşinde, tutarlı filan bir adamdın, ama şimdi resmen "sevgili bulunca bütün arkadaşlarıyla küsmek zorunda kalan lisesi" gibisin adamım, kız sürekli "ufff bakma diyoraam sana şunlara ahmetçağ, onlar beni çok kırdı biliosun :/" der gibi geziyor, tek derdi bir an önce evlenip fiskos örerken kek yemek. ama sen hala "benim başıma gelen en kötü şey sensizlik" edebiyatı yapıyorsun bi de. hayır bence başına gelen en kötü şey ilk bölümlerde resul'den yediğin dayak. ondan sonra bu eblek hallere düştün sen:/
  amaa polislere "bu gece amina nezarethanede kalacak yani?" derken, taciz ve tecavüz korkusu olmadan bir gece geçireceğin için ne kadar rahatladığını, oyuncak ayına sarılıp mışıl mışıl uyuyacağını anladım sdfghj çok acıyorum sana da.
  
  ekbeaa gitme! inan ki ne aylin-soner, ne de berrin-ahmet, bu dizinin en yüksek enerjili çifti caro ve sensin. bak kaddafi de tansu çiller'e aşıkmış, ama muammer "soyadımı çiller yapamam" dediği için bu aşk bitmiş, bu harika çift yokolmuş. lütfen sen caro'yu bırakıp gitme, kal, ya da onu da al nereye defolup giderseniz gidin sdfghjghj. senin yolunun da mesude ile kesişmesini istiyorum cancişim, kal pls.
  
  berrin ve ahmet hakkında yazacak tek kelime bile bulamıyorum, çünkü en fazla justin bieber-selena gomez kadar derin ve anlamlı bir ilişkileri var, bu haftayı da bitirirken berrin'den ahmet'e şu şarkıyı gönderiyorum: beybi bey-bi ooooo, beybi bey-bi ooooooooooooo.
• ben hasefe hanımın eşini merak ediyorum, neden ölmüş nasıl biriymiş, ali kaptanın bu durumu çocukluğundan mı geliyor acaba... ayrıca caroline o evi de harcatmadan gitmez ali kaptanın yanından.bence ahmet ölecek berrin de verdiğiyle kalıcak, hatta beni kimse almaz diye sağcı çocukla bile evlenebilir. aylin benim gözlerimin dolmasına neden oldu, bilerek mi bayıldı anlayamadım ama çok sonradan soner onu alıp gitmediğine pişman olacak, aylin sevdiği adamla aynı evde kalıp sevmediği birinin karısı olmanın ağırlğında ezilecek, ama uzaktan bakılınca evlenmeseydi ne olurdu; çok da zeki bir kız olmadığı belli, üniversiteyle uğraşamazdı, kardeşi osmana bakar en fazla ilk üç isteyeninden birine gitmek zorunda kalır yine sevmeden evlenirdi gibi geliyor.
  edit: ahmet o tokatı haketmiyordu berrin...
• murat sen kocaman bi teletubbiesin, seni buna ikna edicem. aylin seninle evlenmek istiyor tabii, senin o tubbieni tubbieni yerim.
• bu dizide bir mantık hatası var, şöyle ki soner ismi genellikle son çocuklara verilir. arkası daha gelmesin diye. (songül, soner, yeter, imdat... gibi) ama bu dizide soner ilk çocuğa murat ise (ki ilk çocuklara verilen bir isimdir) (geleneklerimize göre) ikinci çocuğa verilmiştir. bence önemli bir ayrıntı.^*
• acayip bir diyalog yaşamama sebep olan dizidir. b:ben ba:babaanne
  aylin ekrana çıktıkça;
  ba: püüü allah cezanı vermesin!
  b:babaanne niye kızıyorsun kıza,ne yaptı garip!
  ba:ee tam bir gerizekalı, ne işin var sakat oğlanla,vah vah yakışıklı abi de ona vurgun.
  b:ee abi onunla evlenmek istemedi,o da inat uğruna kardeşiyle evleniyor işte.
  ba:sen sus sen ne anlarsın, sakat makat en azından birini buldu da evleniyor,aramızda onu bile bulamayanlar var.
  b:peki.
• berrin denen karakter sebebiyle bi türlü kesintisiz olarak izleyemediğim dizi. bu kız çıkınca kanalı değiştirmek durumunda kalıyorum. dünkü bölümde gene "yalan söylüyorsun yalaan yalaağn yalancıaaağ" diye ahmet'in göğsünü pati pati yumrukladığı sahneden sonra televizyonu kapatıp vurdum kafayı yattım. hayır yakışmıyor kıza bu tip tavırlar. en başında devrimci falan yapacaklar sandım ben bunu, içinden bir sophie scholl çıkacak sandım, çıka çıka hülya koçit çıktı. olmadı.