pecker
-
kendi halinde sürekli fotoğraf çeken,mütiş ailesiyle yaşayan pecker adlı gencin,baltimore'dan new york'a gidip,sanat galerisi açısı,ünlü oluşuyla değişen ilişkilerini ve sonunda eski yaşamına dönüşünü anlatan bi kaç kez izlenebilicek güzel komik bi film.edward furlong,christina ricci ve lili taylor oynamakta..şu an itibariyle şöhretin merdivenleri gibi abuk bi isimle starda..
-
john waters'ın körkontroversiyalizmden uzaklaşıp straight indie diyarlarına yelken açtığı, hani nerdeyse 90'lar indie klişelerini birbiri ardına dizdiği, şeker kaplı sakinleştirici film. waters babaevi baltimore'un sevimli kıroluğunu, fantastik ortamını pek güzel new york'un modern sanatsevici, transvesti ruhuyla karşılaştırır. art is everywhere sloganını filmin bir köşesine yapıştırıp, modern sanat ekseninde türlere bir güzel geçirir. en son baltimore, kendisini ziyarete gelen new york sanat alemine etek traşını göstercek gibi olur, son anda vazgeçer. birinin paraya ihtiyacı var galiba!
-
(bkz: i hate modern photography)
-
uzun uzun yazacaktım, vazgeçtim. elin japonu yapmış zaten tanımı: "a disney film for perverts"
-
-
bir otobüs eğlence sistemi markası. kulaklığın yanında bir de gamepad oluyor, av modunda atari oyunları oynayabiliyorsunuz. bugüne dek sadece ulusoy'un bir otobüsünde gördüm.
(bkz: funtoro)
(bkz: enttek) -
benim nickim öncelikle sonrasında ise bir film. anlamı ağaçkakan olsa da mecazi olarak penis anlamında da kullanılıyor.
-
(ing.)* ingiliz argosunda insan burnu, bodoslama; amerikan argosunda ise penis anlamlarında gelen sözcük.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap