• tanrıdan secilmis kul'una gecen vasıf ya da meslek
    (bkz: aracı kurum)
  • çevresindekilere pozitivizm, optimizm ve hümanizm aşılamakla mükellef olunan dini misyon durumudur.
  • şizofreni belirtisi.
  • patronun kul u kölesi olunan grev hakki olmayan islerden biri. daha dogrusu grev var ama lokavt mevzusu yuzunden kullanilamiyor. bir dusun bak, hak vereceksin bana.
  • eskiden orta doğuda yaygın olan meslek türü. acaba o zaman ki anne babalar çocukları için 'aman hiçbir şey olamazsa peygamber olur.' demişler midir?
  • anneme göre mimarlık kadar iyi olmayan meslektir.

    kapı çalar, tarafımdan açıldığında dini kitap dergi şeyler satan biri çıkar. ihtiyacım olmadığı söylenerek gönderilir. tam o esnada mutfaktan annem seslenir

    - kimmiş o?
    + vahiy geldi peygamber olur musun diyorlar
    -oğlum deseydin ya ben mimarım diye

    artık söylediğim cümle mutfağa gidene kadar nasıl evrimleştiyse.
  • neden peygamberlik var? olması zorunlumudur? niye peygamberler üstün? aklınıza bu konuda takılan bir şey, cevaplandıramadığınız bir sorunuz varsa bu bahis üzerine ünlü filozof ebu-bekir er razi'nin ebu hatim er razi ile münakaşası kesinlikle okunmalıdır. şiddetle tavsiye ediyorum ve mahmut kaya'nın felsefe metinleri kitabından bire bir yazıyorum.

    -ebu bekir er razi: allahın bazı kimseleri peygamber olarak seçip bütün insanlardan üstün tuttuğunu, peygamberleri önder yapıp insanları onlara muhtaç kıldığını nereden biliyorsunuz? peygamberler yüzünden insanların birbirine düşmesini, düşmanlık duygularının gelişip savaşların artmasını ve bu sebeple insanlığın helak olmasını ilahi hikmetle nasıl bağdaşlaştırıyorsunuz?

    -ebu hatim er razi: sana göre hikmeti gereği olarak allah ne yapmalıydı?

    -ebu bekir er razi: hakim ve rahim olan allahın hikmet ve merhametine yarşan, dünya ve ahirette yararlı ve zararlı olan şeylerin bilgisini büyün kullarına ilham etmek ve insanları birbirinden üstün tutmamaktır. böylece insanlığı felakete sürükleyen görüş ayrılıkları ve çekişmeler ortadan kalkmış olur. inanç ayrılıklrı sonucunda insanların birbirlerinin kanını dökmesinden, düşmanlık duygularının daha tutarlı ve daha güvenli bir yoludur. nitekim nice kimselerin bu yüzden öldüğünü görmekteyiz.

    -ebu hatim er razi: sen allahın hikmet ve merhamet sahibi olduğuna inanıyor musun?

    -ebu bekir er razi: elbette

    -ebu hatim er razi: sence hakim olan allah, hikmet ve merhametine yaraşanı kullarına uygulamış mıdır? kimsenin kimseye muhtaç olmayacağı şekilde herkese gerekni ilham etmiş midir?

    -ebu bekir er razi: elbette

    -ebu hatim er razi: bu tezinin doğruluğunu ispatlamalısın. çünkü dünyada her din ve millette esas senin mesleğin olan felsefede, gördüğümüz kadarıyla bir imam ve onun bağlıları, bir alim ve onun talebeleri vardır. hiç kimse kendi kendine yeterli olamaz, tersine herkes birbirine muhtaçtır. senin görüşünün aksine, herkes dünya ve ahireti için neyin yararlı neyin zararlı olduğunu ilham ile değil, alimlerden ve inanıp bağlandığı imamlardan öğrenmektedir.
    son derece açık ve seçik olan bu gerçeğe olsa olsa ancak safsatacılar ve inatçılar karşı çıkabilir. oysa felsefi ilimlerde tek söz sahibinin kendin olduğunu, bu alanda senden başkasının söyleyecek bir sözü bulunmadığını, herkesin seni üstad kabul edip, senden okuması gerektiğini söyleyen yine sen değil misin?

    -ebu bekir er razi: benden başkası felsefeden anlamaz, demedim. şu var ki ben, öğrenmek için çok çalıştım, diğerleri bu işi önemsemediler. onların bilgisizlikleri anlayış kıtlığından değil, felsefeye karşı isteksizliklerinden kaynaklanıyor. nitekim sıradan herhangi bir kimse, günlük hayatından ticari işlerinde çoğumuzun akıl erdiremediği önemli işler başarır. çünkü olanca gücünü ve yeteneğini o işe harcamıştır. şayet benim gibi bütün gücünü felsefeye harcasaydı elbette benim mertebeme o da ulaşabilirdi.

    -ebu hatim er razi: sana göre akılca, zekaca ve eğilimleri açısından insanlar eşit mi, değil mi?

    -ebu bekir er razi: çalışıp çabalasalar, gerkeeni yapsalar akıl ve eğitimlerinin eşit düzeye geleceğine hiç şüphe yoktur.

    -ebu hatim er razi:(burda başlıyor yardırmaya) düpedüz gerçeğe ters düşen bu görüşü nasıl savunabilirsin! çünkü zihni ve ruhi melekeleri açısından insanalrın farklı yapıya sahip olduklarını görmekteyiz. ayrıca sen "falan adam filancadan daha akıllıdır, falak akıllı, filansa ahmaktır; bu adam şundan daha zekidir, o ise kaba ruhludur, fakat anlayışlı filansa gerizakalıdır..." şeklinde, insanların değer yargılarını reddedemezsin. bu gerçeği redde kalkışan kimse, demagoji ve safsata yapmış olur. şu halde"özellik" diye bir gerçek vardır.

    "halkın teorik ilimlere aklı ermese de günlük hayatta ve çeşitli sanat dallarında bizim aklımızın ermediği önemli işleri başarırlar" diyorsun. ama bildiğimiz bir gerçek var ki geri zekalı biri, ne kadar kafa yorarsa yorsun, parlak zekalı birinin ulaştığı yüksek bilgi ve beceri seviyesine ulaşamaz. şu halde, sanarkarlar arasında da bir merteve ve derece farkı vardır. hatta her sınıftan halk arasında faziletçe daha üstün olanların, bilgin ve öğrencilerin bulunduğu tartışma götürmez bir gerçektir. bir öğretici ve yol gösterici olmadan kendi akıl ve zekasıyla herşeyin üstesinden gelen birini şimdiye kadar tanımadık. tartışma götürmez bu gerçeğe kimse karşı çıkamaz. öyleyse, insanlar arasında mertebe bakımından bir fark mevcuttur. nitekim üstün zekan, yeteneklerin ve yoğun çalışmalarınla felsefi ilimlerde elde ettiğin başarıyı; yeteneksiz, geri zekalı ve üşengeçlerin gösteremeyeceğini sen kendir söylüyorsun! zaten bu farklılık insanların yapısında mevcuttur. ne kadar çok çalışırsa çalışsın, bir geri zekalı, üstün zekalının bilgi düzeyine ulaşamaz.

    akıl, zeka ve anlayış bakımından insanlar arasında bir farklılık bulunduğuna göre, din ve dünya işlerinde birbirlerine muhtaç olmaları, birbirlerinden okuyup öğrenmeleri, aralarında hocalık-talebelik, imamlık ve ona bağlılık gibi ilişkilerin bulunması bir zorunluluktur. zaten bunun böyle olduğu açıkça görünmektedir.

    tartışma bir bu kadar daha devam ediyor. geri kalan kısımda ise bu teorilerin üzerine fazla bir şey eklenmemekle beraber, tezini çürütüyor efendi. bu kaidede tartışmak isteyen varsa, çok memnun olacağım, yeşilimi aydınlatmaları yeterlidir olacaktır.
hesabın var mı? giriş yap