• ortacag hikayelerinde gorulen iki akımdan biri picaresque, digeri ise chevaleresque'tir. picaresque oykulerin kahramanlarına picaro adı verilir- bunlar dag bayır dolasan, koyun soytarısı kılıklı tiplerdir. cogunlukla fakirdirler, ortamdaki zengin tiplerin usaklıgını yaparlar. genelde patronlarını yererek toplumun ahlak degerlerini tartısır, bunlarla dalga gecerler.
    bu tip oykulere ornek olarak; almanya'da till eulenspiegel'i, ispanya'da ise lazarillo de tormes'i gosterebiliriz.
  • chivalresque akımında kahramanlar soylu şovalye ve savaşçılarken, picaresque de ana karakterler, daha realist bir perspektif izleyecek şekilde, halktan insanlardır. her ne kadar toplumun uç noktalarından seçilmiş de olsalar* hareketlerinde tekdüzelik ve değişen-gelişen olaylar karşısında değişmemezlik yoktur. chivalry kelimesinden türeyen chivalresque akımında ise ana karakter, hikayenin başında ne ise, sonunda gelişen olaylara rağmen etkilenmeden, değişmeden çıkar ki bu hikayeyi gerçekçilikten uzaklaştırır. örneğin hemen her hikayede, başta romanın erkek kahramanı* bayan ana karaktere aşık olur, hikayenin ortalarında bir türlü birleşememeleri anlatılır, sonunda ise türlü engelleri aşan şovalyemiz aşkına kavuşur.örnek olarak cervantesin don kişotu gösterilebilir. picaresque bunun aksine kendine halkı konu alan, özellikle bullionism akımı sonucunda yüksek enflasyon ile daha çok fakirleşmiş toplumu konu edinir.
  • aldiim, dinlediim ve cok beendiim the decemberists'in 3. albumu. the decemberists hakkinda zaten pozitif olan fikrim daha da bir kesinlesti. the decemberists 1. albumleriyle castaways and cutouts bence beklemedikleri bir basari elde etmislerdi ve portland'in bi kosesinden isimleri en iyi albumler listesine girivermisti kenardan koseden. sonra ikinci albumleriyle (her majesty) daha da isimlerini duyurdular ama ben picaresque'in bu kadar basarili olacagini beklemiyordum. sanki cok sesli guzel sahne performansi olan bir rock bandosu havasindan kurtulmuslar, gercek bir band'e donusmusler bu albumde.
    hem bu kadar yeni bir gurubun bir sene once cikan ve cok begenilen ikinci albumunu fersah fersah gececegini ve hem de bu kadar profesyonel ve zengin bir sound yakalayacagini tahmin etmemistim acikcasi.
    colin sozler konusunda asmis, ask ve olum ve politika ve geyik ve mizah hersey bir arada, her derde deva.
    infantayi hemen hemen dinlemek lazim, ve defalarca...
  • pier paolo pasolini, picaresque karakteri, italyan neorealism akımına taşıyarak kendi sinemasını yaratmıştır.
  • the infanta," the thunderous opening track on the decemberists' fluid and predictably studious picaresque, rolls in like a ghost ship at 40 knots in a hail of cannon fire with a mad english professor at the wheel. colin meloy and his esteemed west coast colleagues have no qualms about beginning their third full-length record with a processional about a child monarch, and it's a testimony to their talents as orators and interpreters of both the absurd and the mundane that they continue to assimilate more fans than they alienate. while picaresque follows its predecessor's -- the treacly her majesty -- predilection for seafaring and mythology, its boot-covered feet are more firmly planted in the present, resulting in the group's most accessible -- and decidedly upbeat -- product to date. the rollicking "16 military wives," the aforementioned "infanta," and "the sporting live" (which comes dangerously close to belle & sebastian's "stars of track and field") help balance the spooky atmospherics of more reserved cuts like "from my own true love (lost at sea)" and "eli, the barrow boy." the decemberists have always excelled at midtempo british folk-inspired dream pop, and picaresque is no exception, as the brooding "we both go down together," which sounds like a mist-drenched pacific northwest rendering of r.e.m.'s "losing my religion," and the wistful "engine driver" rank among the group's finest offerings. the album concludes with the diabolical "mariner's revenge song," a tin pan alley dirge/operetta reminiscent of kurt weill's "the black freighter," and the brief but intoxicating "of angels and angles," a solo meloy ballad celebrating the holy trinity of nautical lore: love, drowning, and death.

    - james christopher monger
  • 2005' in en iyileri listelerinde gördüğümüz albümlerden biri. ilk bilmem kaçları fazlasıyla haketmiş bu albüm. kanada' nın son zamanlardaki hareketlenmesinin bir meyvesi de the decemberists. akustik gitarın önderliğinde ilerleyen harikulade melodiler, mükemmel bir vokal. hüzün kokan bir albüme serpiştirilmiş az sayıda hareketli şarkı. hemen hemen bütün şarkılar insanı ilk dinleyişte vuracak cinsten. barındırdığı tüm şarkıların süper olduğu bir albüm. yine de daha fazla öne çıkan şarkılar; 'eli, the barrow boy', 'the engine driver'(aman allahım bu nasıl olabilir), 'on the bus mall'(yok yok bu da olamaz). dinlemeyen varsa çok şey kaybettiğinin farkına varmıştır umarım
  • (bkz: picaro)
  • bir toplumu en iyi şekilde yansıtacak yazın türü. evi barkı olmayan, ordan oraya savrulan protagonist'imiz böylece binbir türlü insan tanır, binbir türlü olayla karşılaşır. böylece yagmurda kosan adam mi cok islanir yuruyen mi sorusunda olduğu gibi kitaba çok daha farklı kesimden ve türden karakter katar.
hesabın var mı? giriş yap