pişman olmamak

• " eğer yeniden başlayabilseydim yaşama,
  ikincisinde, daha çok hata yapardım." ^*
  
  diyebilmektir..
• "aldanacak bir şey yoktu, olmadı
  gel demek neyse, su içmek neyse
  geldimse, bir bardak suyu içtimse
  hepsi de aynı şeydi aşağı yukarı"^*
• ileride, pişman olmadığına pişman olacak olanların yaptığı şey.
• bazen çoğu insana, topluma, sosyal beğenirliğe ve tüm olanlara rağmen yaptığının arkasında durmaktır. düşünerek hareket ettiğiniz noktada yaşayacağınız ve yaşadıklarınıza baktığınız anda kendinizle gurur duyacağınız bi hissiyattır.
• kadere inanmaktır
  vardır bunda da bi hayır diyebilmektir
• olaylara "şimdiki aklımla olsa" gözüyle bakmanın çok saçma olduğunu bilerek, yapılan hataları hatanın yapıldığı koşullar içinde değerlendirmek sonucunda ortaya çıkan içaçıcı durum. eğer normalde verdiğiniz kararları kendinizce haklı sebeplerle veriyorsanız, zaten o şartlar altında haklısınızdır, sonucu kötü olduysa "hadi be tüh" der geçersiniz. yoksa zaten insan paralize olur kalır yahu, karar falan veremez "ya pişman olursam" diye
• hayattaki değiştirilemeyecek şeyler için üzülmenin mantıksızlığını kavramakla eş zamanlı oluşan histir.
• kendine hesabını veremeyeceğin şeyleri yapmamak...iyi ve ya kötü nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın,bu durumu göğüsleyebilmek,keşke dememek...
• 'hatayi kabul etmemek' ile siklikla kari$tirilan tavir.
  
  oysa pi$man olmamak, ille de ba$ka bir $ekilde daha ifade edilecekse bu 'sonuclari degerlendirip, kabullenmek ve sonrasinda takilip kalmamak' olur en fazla. (felsefi alginiz saatli marif takvim yapraklarindan veya cosmopolitan / esquire edebiyatindan ibaretse buna 'hatadan ders almak' da diyebilirsiniz, onemli olay niyet)
• dillendirildiğinde, pişman olmamak diye bir şey kalmaz.
  pişman değilim; alt cümlesinde ;"aslında öyle değil ...." ile gelir.
  pişman ; eski farsça patiş-mana "geri-düşünen" den kökenini aldığı söylenmektedir .
  (bkz: pişman değilim)